31 Ocak 2010 Pazar

Buluşma:)

Bugün ilkokul arkadaşlarımla buluştum. Çok eğlendim çok güzeldi. Hepsini ayrı ayrı o kadar seviyorum ki :).. 20 kişi kadar toplandık bir curcunaki sormayın..Tabi içlerinden çok farklı olanlar var.. Mesela Can.. Adı gibi candır. Benim Can'ımdır.Kardeştir.Anasınıfından beri arkadaşım o benim . Gözümü açtığımda o vardı. Sık sık görüşürüz canımla.Bir sesi bir muhabeeti bir gülüşü yeter bana. Ailelerimizde tanışır.Çok sever annem Can'ı. Bu yaz Ayvalık'a onların yazlığına gittim. 4 Gün kaldım. O kadar eğlendim ki anlatamam. Ama çok kıskançtır Can çok.

Damla mesela.. Onunlada anasınıfından beri arkadaşız.Her şeyi birlikte yaşadık.Her şeyimizde aynıdır.Babalarımız yok,varda yok.Annelerimiz aynıdır . Kafa yapıları,düşünceleri.İkimizde esmer, ince, uzun. Üzüm üzüme baka baka hesabı.Yaşadığımız problemler.Canımdır oda benim.Çok değerlimdir.2Sene önce yazın Çandarlı'ya gitmiştik.Barda kavga çıkarmıştık.Of nasıl kaçtığımızı sormayın.Fenaydı:)Onunla çok eğlenceli ve tehlikeli işler yaparız hahaha :)


Gizem..Benim en yakın arkadaşlarımdan birisidir.1.sınıftan beri beraberiz.Çok severim o kadar ayrıdır ki yeri bende.Çok değerlimdir.Onunlada yemediğimiz bok kalmamıştır.Bir keresinde gülmekten altımıza kaçırmıştık hani o kadar :) Film izlmeyi çok severiz onunla. O beni sinir etmeye bayılır.Seri katillere karşı ilgisi çok.KArşı apartmanımızda oturuyor zaten.Severim işte ya. Kıymetlimdir.Beraber büyüdük sanki.Candır oda.


Özge var birde.. Oda 4.sınıftan beri arkadaşım.Çok tatlıdır.80'ler dinler.Entel giyinir çok güzeldir.Annem ona kırmızı Özge der. Bakır rengi saçları vardır.Onunla konserlere gidip yeni insanlarla tanışırız.Konserede gerek yok.Foça'ya gitmiştik bir keresinde 3 tane çocukla tanışmıştık . Günübirlik tabi öle arkadaş olduk ordada kaldı. Yoksa boku çıkardı.Alsancak çimlere gideriz. Otururz denize karşı konuş konuş konuş.. Candır oda candır. Canımdır.



Yasin vardır. Ben onun Dişi Kartal'ıyımdır. Çok sever beni. Çok delikanlı çocuktur.Hiç kırmaz beni ..Kıyamaz..her dediğimi yapar.Çok severim.Onunla aramızdaki en kuvvetli bağ BEŞİKTAŞIMIZDIR :) Oda kıymetlimdir canımdır:)


Hepsi sever beni hepsi el üstünde tutar. Her zaman yanımdadırlar.çok seviyorum sizi.

30 Ocak 2010 Cumartesi

Kayıp Sembol

Okudum bitirdim. Bu kadar çabuk bitmesinede üzüldüm yahu.4 günde elimde eridi kitap.ÇOK güzel. Mükemmel. Kelimelerde bir yere kadardır bazı şeyler için. İşte bu kitapta öyle. Dan Brown'da hem bilgi hem yetenek hem zeka var . Çok beğendim. Şiddetle tavsiye ediyorum :) Ve bir an önce filmini bekliyorum :)

29 Ocak 2010 Cuma

Osho'dan

Sahiplenmek.. Herkes sevgilisine sahip olmak calısıyor. Birisine sahip olduğunda ondan nefret edersin çünkü onu yok edersin! Hapsedersin kendine. Oysaki aşk özgürlük vermek kanat takmaktır. Onun sana iyilik yaptığını sanarsın.Eğer onun sana iyilik yapmasına izin verirsen sahip olunursun.Ayağına masaj yaparak başlayacaklar ve er yada geç o ellerin boynuna uzandığını farkedeceksin!

27 Ocak 2010 Çarşamba

Hatun!

Alessandra Ambrosio

;)

*Marla polislerin arkasından bağırıyor ve diyo ki, 8g’de oturan kız eskiden çok tatlı ve iyi bir kızdı, ama o kız bir canavar, iğrenç bir canavar. mikroplu insan dışkısından başka bir şey değil, ne yapacağını bilmiyor ve yanlış şeye bağlanmaktan korktuğu için hiçbir şeye bağlanmıyor. “8g’deki kızın kendine inancı yok”, diye bağırıyor marla, “ve yaşlandıkça seçeneklerin azalmasından korkuyor.”

24 Ocak 2010 Pazar

UĞUR MUMCU


Yaratıcı Bloger.

Sevgili Dark Butterfly beni ödüllendirmiş çok teşekkür ederim:) Biraz geç gördüm giremedim nete bir türlü.Bende 7 özelliğimi sıralayacağım ama bu 7 kişiyi ödüllendirmek meselesine girmek istemiyorum hiç. Seçemem ki :) Kıssadan hisse 7 madde.

1-Metal-rock yabancı dinlememe rağmen her ortama ayak uydurabilirim. Ve her pop şarkıyı ezbere bilirim. Bu nerede geliyor diye soracak olursanız. Abimden ve ağır club dinleyen yakın arkadaşlarımdan. Saygı duyarım.Fasılada giderim,sıra gecesinede giderim,dıptıs dıptıs kopmayada giderim. O an ne yapıyorsam en iyi şekilde yaparım tadınıda çıkarırım:)

2-Bir erkek arkadaşım bana sen benim her şey imsin demişti. Ben ondan çok soğudum öyle diyince. Bunuda ona söyledim.Kavga ettik ve ayrıldık. Yani çoğu kızın hoşuna giden şey benim hoşuma gitmemişti.Ezik gelmişti. Napabilirim.

3-Arkadaşlarım hep beni asi,deli,neşeli,yerinde duramayan olarak tanımlarken,Annem beni surat asar herşeye diye tanımlar. Çok tezat.

4-Mesela yolda gidiyorum ayağımı ayakkabı vurdu.Çıkartıp yürümem asla. Aman karizmam yıkılır değildir benim burdaki olayım. Acımasaydı banane! dir. Evet gariptir. Ama vurmasaydı banane.

5-Herhangi bir arkadaş çevremle ya da ailemle bir araya geldiysek ne bileyim yılbaşıdır bayramdır. Mutlaka bir müzik açılır ve ben dans ederim. Gelenek bu sanki. Eğleniyorlar ama napabilirim :D Şebeklik yapmayı çok severim :)

6-Yanımda biri varken ağlayamıyorum.Ama bana Atatürk'le ilgili bir şey izlet.Yanımda 10.000 kişide olsa fark etmez dökülürüm.

7-Acayip bir enerjim vardır. İstediğim her şey olur. Birini görmek isteyeyim o gün görürüm karşılaşırız. Bir çocukla tanışmak isteyeyim. Öyle bir arkadaş ortamı olur ki içinde oda olur tanışırız.Sanırım çakralarım fazlasıyla açık. Evrene enerji göndermekte hiç zorlanmıyorum:)

21 Ocak 2010 Perşembe

A.A


Wuhhh! Siyah !!

20 Ocak 2010 Çarşamba

Sonsuza inanmak istiyorum.

Bitmeyen bir şey arıyorum ? Bana hiç bitmeyen bir şey söyler misiniz ?

moon günlük:p

Yarın deneme sınavım var.!!! Umarım puanım yine yükselir.Başvurularda başladı.Bugün gittim kılavuz almaya ama çıkmış müdür yardımcıları 5te! ben ne ara geliyim yahu zaten 5te anca etütüm bitiyor.Anca evdeyim.Bakalım halledeceğiz onuda.
Birde resmen kış geldi . Tamam olması gereken bu ama donuyorum yahu. Çok üşüyorum.Sabah yataktan çıkamıyorum.Plazmoliz oluyorum resmen soğuktan.Bilmiyorum ne olacak böyle.Sabahlarıda pekmez içmeye başladım :) Ananem üsulünden. Yok ama bir işe yaradığı. Neyse ne işte. Ders çalışmam lazım çok çalışmam lazım.Lanet olası fizik netlerimin artması lazım.Seneye Marmara Üniversitesinde Bilgisayar Öğretmenliği okuyor olmam lazım. Lazım da lazım.Öğretmen olmam lazım.Annem gibi.

18 Ocak 2010 Pazartesi

:)MutluOldum

İstanbul'da bir arkadaşım var. Marmara Üniversitesinde okuyor. Meslektaşım. Aynı okuldaydık bir üst sınıfımdaydı.Bilgisayar öğretmenliği bölümünde. :) Az önce aradı nasıl mutlu oldum anlatamam.Meğerse ihtiyacım varmış birilerinin desteğini hissetmeye.İnanmıyor kimse kazanacağıma. Ailem bile.. E hal böyle olunca aramıyorsun destek falan ama işte demekki lazımmış.Aslında ne kadar kötü bir duygu olduğunu anlatamam size. Annem bikeresinde şey demişti nasıl acıtmıştı içimi.Kaç puan aldığımı sordu 320 dedim kazanman için 400 alman gerekmiyormuydu dedi evet dedim eee o zaman zor kazanırsın bari açıköğretime yerleş dedi :...... Eee tabi moral sıfırın altında 5344875415. İşte aradı canım arkadaşım benim. Nasıl şeker bir kızdır anlatamam.Bana bir moral verdi ki.. O nefret ettiğim fizikteki nefret ettiğim optik konusunu çalışmaya başladım.Testlerini çözdüm. Yaladım yuttum.Yapamadıklarımı etütte soracağım yarın.Yupppiii mutlu oldum mutlu oldum. Seni çok seviyorum cannnııımmm arkadaşım:)

Beğenilesi












17 Ocak 2010 Pazar

deri ceket


Deri ceketler sizi seviyorum.
Benimde var ama böyle tiki durmuyo.
Bildiğim metalci paketi oluyorum.
Altınada postallarımı çektimmiydi amaaan.
Ne gerek var topuklu rahatsızlığına ?
Sev-mi-yo-rum.
Koşabilmem lazım benim
Özgürlüğümü kısıtlıyorlar.
:)
Kısacası benim deri ceketim love you. <3

Ruh Hali


Ben yolumda yürüyordum, sonra o ışıklar gözlerimi aldı ardından söndüler. Hep zayıfmış o birlikte dans ettiğim ışıklar. Sonra yıldızlar kayarmış yukarda ben görmesemde, kulağıma fısıldayan denizmiş,hep yaparmış öğrenmeliymişim. Biri vardı bi zamanlar... tanıdığım, güzel hayalleri vardı ama dediki dün rüyamda 'benim hayallerim yok sen üzülme'. 'Üzülme' dedi 'bugün yazı geldi belki yarın turayı seçersin'.

15 Ocak 2010 Cuma

Alessandra Ambrosio <3



















Benim en beğendiğim hatundur kendisi :)

14 Ocak 2010 Perşembe

Help

Annem sigara içtiğimi öğrendi ya.. Gözde alıştırdı sanıyor.Halbuki ben 2 senedir pöfürdetiyorum. Ne mantık! Sanki benim zevklerim yokmuş gibi. Beni hep Prenses kızlardan sandı zaten. Ama olmadım olmayacağım. Neyse işte Gözde alıştırdı sanıyor ya onunla görüşmeme hiç sıcak bakmıyor. Bende Gözde'nin görüşelim isteklerini bir şekilde atlatıyorum . Aslında atlatmıyorum etüt,birebir falan oluyor. Off ne yapacağım bilmiyorum ya. Gözde'yi çok seviyorum o benim canım. Annemle aramız kötü olduğundada her şey bombok oluyor. Ne yapacağım tanrımmmmmmmmm help me.

Cevapsız Sorular

Her sabah kaybolup giden
Bir rüya gibi oldun artık gecelerimi bekleyen;
Gündüzlerimi zehir eden..



Ne kadarda güzel yazmış "Manga".. Seviyorum son albümünü. Dinliyorum..

Karşımda Müjdat Gezen :)


Dün Alsancaktaydım. Kıbrıs Şehitlerinden çıktım işte yürüyorum. Karşımdan bir adam geliyor böyle beyaz saçlı yaşlı. Allahım tanuyorum bir yerden ama nereden. Düşünüyorum falan. Dannnkk etti. Müjdat Gezen ! O böyle bana doğru geliyordu. Ben görünce güldüm oda güldü. Merhaba nasılsınız? dedim . O'da iyiyim teşekkür ederim sen nasılsın? dedi. İyim sağolun dedim. O'da İzmir'in insanları gerçekten çok seviyorum. Özelliklede gençlerini. Çok farklısınız. Sizi görüdükçe gençleşiyorum dedi. Bende böle kemküm güldüm. Bizde sizi seviyoruz inanın dedim .O'da teşekkür ederim görüşmek üzere dedi. Hoşçakalın dedim ve yürüdü gitti..Sanat Merkezi açtı buraya o yüzden İzmir'deydi sanırım. Ünlü birini görünce ben merhaba demeden duramıyorum yahu.Sarp Apak'ı,Tamer Karadağlı'yı gördüğümdede böyle olmuştu. İlla fotoğraf çektirmek gerekmiyor yani. :)

Kelime düğümleri.

Buz dağının ardında üşüdüm,yalnız kaldım..
Mevsim geçsin diye bekliyorum..

13 Ocak 2010 Çarşamba

Nazım Usta'dan.


Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa? ..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla..






NAZIM HİKMET

12 Ocak 2010 Salı

Moon günlük :P

Yarın Serdar Hocamdan(fizikçi) kitap alacağım oooleey olleeeey :)
Hakan Günday hastasıdır kendisi. Hangi kitabı olursa olsun. Okurumm.. Doesn't matters :D
Dershaneyide,öğretmenleride,etütleride,birebirleride seviyorum! Hiç of puf diye gitmedim daha. Gariptir. Ailemsi bi hava var ya :) Hiç bitmesinn.........

Yazı/mazı

Kabul ediyorum biraz ezik bir yazı olmuş. Ama cümleler iyi.


En çok senin yanında üşürdüm...sen beni her zaman üşütürdün de; haddimi aştığım zamanlarda, sana yaklaşmayı denediğim zamanlarda yani, en acımasız soğuğunu çarpardın üstüme.çok toydum, dayanamazdım, buz kesilirdim ve son bir vuruşla paramparça etmeyi de ihmal etmezdin o buz kütlesini her seferinde. yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını..

Suya benzerdin, musluktan damlardın mesela ben uykuya dalmadan hemen önce. ya da durup dururken bir salgın hastalık getirirdin uzaklardan,bana armağan ederdin...

Hiç bi şey yapmasan, ayakkabımın içine girerdin, tam da evden yeni çıkmışken ben...

sen basbayağı suya benzerdin...
ne zaman kötü hissetsen, kötü hissettirmek için yokuş aşağı akmaya başlardın bütün gücünle, tabi ki ben olurdum yokuşun altında ve her zaman hazırdı savunman; yokuş yukarı nasıl akacaktın...ve tabi ki gövdemi parçalardın... sen benim gövdemi parçalardın da, yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını...

sen suya benzerdin ya, sensiz olmazdı, olduğu kadar da olmazdı, yani ben bir hiç kimseydim ama yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını...sırf ayaklarına batmasın diye.


Yazan: Emre Aydın

Beğenilesi.


Fotoğraf çok hoşuma gitti. Çok feminen ve dişilik ön planda. (amacım aşağılamak değil amman yanlış anlaşılmasın) :)

Bir adın kalmalı geriye


sen say ki ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri,
koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi ...

.....
...
........

AHMET HAMDİ TANPINAR

11 Ocak 2010 Pazartesi

Anıl kardeş ! :)


Anıl diye bir arkadaşım var. Biz 5 seneden beri tanışıyoruz. Liseden. Benden bir yaş büyük. Öyle çok ööööyle çok seviyorum ki onu. Abim gibidir benim. A desem nıl'ını beklemez yanıma koşar. Hep yanımda oldu bugüne kadar. Hep destek oldu bana. Bende hep onun yanındaydım en kötü gününde. Çok seviyorum Anıl'ımı ben. Çok değerli çok.Az önce aradı konuştuk. Söyledim işte evde durumlar kötü annemle konuşmuyoruz diye.Geliyim mi konuşayım istersen ben dedi.Off kıyamam yaa işte böyle bir çocuk. Annemide çok sever. Annemde onu. Çok iyidir Anıl işte. En güvendiğim erkek arkadaşımdır.Hep böyle ona ihtiyacım olduğunda arar.Benim üzülmeme dayanamaz hiç. Erkek arkadaşlarım da tanışır hep. Bu iyi bu kötü bu şöyle bu böyle hemen etiketler ama hep kötü anlamda değil. Sevmişti bitanesini. Ben onun kız arakadaşını hiç ona yakıştırmıyorum. Ama o mutlu gerisi boş. Anıl hiç çıkma hayatımdan bitanecik kardeşim bitanecik abişim bitanecik kara kartalım benim :)

Kıbrıs mı ? =)

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü ,Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği,Tam Burslu. Aklıma yattı açıkçası. Burdakileri yazıp en sonada onu patlatacağım. Nolur nolmaz diye. Ama aklım fikrim Marmara'da :) O yüzden working.

10 Ocak 2010 Pazar

Hiç...

Sıcacık erkekler olur ya kışın bile elleri çok sıcaktır hani işte öyle birine sımsıkı sarılmaya ihtiyacım var. Baba'nında elleri sıcaktı. Huzurlu olurdum yanında. İşte öyle huzurlu olmayalı çok oldu. Hiç birinin kollarında öyle olmadım bir daha. Bundan sonrada olamam diye çok korkuyorum açıkcası. Denemeyede korkuyorum. Tek başınalık daha iyi. Birine kendini en baştan anlatmak çok yorucu geliyor bana. Baba'nın yok oluşundan sonra hayatıma giren hiç bir erkeğe güvenmedim ben. Yapamıyorum. Sevemiyorum. Etkileniyorum ama sonra uçup gidiyor. Huzur vermiyor. Takmak istemediğim fazlalık bir toka gibi. Hayatımdan çıkarınca rahatlıyorum... Olmuyor işte hiç bir türlü. Sıcacık erkekler olur ya kışın bile elleri çok sıcaktır hani işte öyle birine sımsıkı sarılmaya ihtiyacım var. Baba'nında elleri sıcaktı. Hep sıcacıktı.

Düşünce.

''aynı zihinde yer alan karşıt düşünceler birbirini yok eder ve ışığa dönüşürler.herhangi bir düşünce, karşıtıyla karşılaşırsa özgün halinden eser kalmaz. karşıtından mutlaka etkilenir ve değişir. bu da yok olduğu anlamına gelir. aynı zihindeki karşıt düşünce baskısına çelişki denir. zihin, çelişki karşısında birbirini parçalayan düşünceleri ölümlerine terk etmek zorundadır ve üçüncü düşünceyi üretmelidir. zihin, yok olanların bıraktığı yeri üçüncülerle doldurmalıdır. aynı takdirde karşıt düşüncelerin aynı anda yok olmasıyla boşalacak olan zihinde davranışa dönüşecek hiçbir şey kalmayacaktır. ve davranışın gözlemlenmediği beden her anlamda felçli sayılacaktır. insanların en büyük hatası, bu kuralı görmezden gelmeleri ve karşıt düşüncelerin birbirlerini öldürmesine izleyici kalmalarıdır. hayatın karşılarına çıkardığı seçim kavşaklarında dolanarak ölmelerinin nedeni, karşıt düşüncelerin çarpışmalarından kaynaklanan ışıktan gözlerini alamadıkları için körleşmeleridir. kör ve felçli. kim böyle olmak ister?''

HAKAN GÜNDAY'IN "AZİL" ADLI KİTABINDAN..

9 Ocak 2010 Cumartesi

İtiraflar.

Az önce anneme sigara içtiğimi söyledim. Şuanda azıma zıçıyor :)

Ucundan Tutarak/Can Yücel

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin O'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim..." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın ucundan tutarak..

Juliet.


Juliet: Bu da ne ? Canım sevgilimin avucunda bir şişe ! Demek ki,zehirden sevgilimin bu vakitsiz ölümü.Cimri ! hepsini içmis; bir damla bile bırakmadın demek kavuşabilmem icin sana?Öyleyse dudaklarından öperim,orada belki bir parça zehir kalmıştır;bir zamanlar hayat veren dudakların bu kez son versin hayatıma!

-Sıcakmış dudakların hala......

Tino'nun kelimeleri.

Dün çok ilginç bir olay yaşadım.. Zaten dün tamamıyle ilginçti ama bunu özellikle yazmak istedim. Annem anaokulu(3yaş) öğretmeni. Ama özel bir İtalyan okulunda. Hem Milli Eğitim'e bağlı hemde yabancı olduğu için özel gibi duruyor. Ama Türk çocuklar çoğunlukta. İngilizce,İtalyanca ve Türkçe ders veriliyor 6yaşın üzerindekilere. (Kısa bir bilgiydi bu . burda konuyu şuraya bağlayacağım.) E böyle olunca bizim İtalyan tanıdıklarımız çok oluyor. Dün İtalyan bir aile dostumuza kahve içmeye gittik annemle. (İtalyanları çok seviyorum. Çok sıcakkanlı çok kibar çok neşeli insanlar.) Delia bize gevrek almış. Noel'den yeni çıktıkları için Noel'e özgü her şey evlerinde hakimdi o kadar hoşuma gitti ki.. Yaptığı kurabiyelerden falan çıkardı bize. Hepsi birbirinden lezzetli tabiki. O sırada Delia'nın abisi Tino geldi. O kadar tatlı ki bi adam ki size anlatamam. Oturuyoruz sohbet ediyoruz. Haftasonu Bergama'ya gideceklerini söyledi bize ve anlatmaya başladı. Tıp Bergama'da başladı. Serum Bergama'da bulundu. Dünya'nın 2. büyük kütüphanesi Bergama'da. Zeus sunağı ilk ordaydı. Dünyanın ek dik tiyatrosu orada.Parşömen kağıdı orada bulundu. Ben donup kaldım bu anlatıklarından sadece Zeus ve serumla ilgili olanını biliyorum çünkü. Adam İtalyan ve Hristiyan. bir çok kişi bilmiyordur Bergama'yı ya da tarihini. Öyle şaşırdım ki size anlatamam. Utandım hatta bir ara ben niye bu kadarını bilmiyorum diye. Sonrada akp hakkında konuşmaya başladık. O kadar iyi analizler yapmış ki.. Yani inanamadım. Bir çok kişiden çok biliyor her şeyi. Ve çok mantıklı konuşuyor. Ve bana ders oldu Tarihimizi ve ülkemizin her birşeyini didik didik öğrenmeye başlıyorum bugünden itibaren. Budur. Teşekkürler Tino :)

8 Ocak 2010 Cuma

TersMers

Tanrımmmmmmmmmm ne gündü!!!
Bayağı olaylar yaşadım ,sinirlendim çok bugün. Dershanede çocuğun biriyle tartıştık salak şey.Puanlarıda daha hesaplamamışlar ya!Sonra anahtarımı evde unutmuşum! Alsancak'tan Bornovaya geldim anahtar yooook! Delirdimmmm.. Sonra tekrar Alsancak yaptım annemin yanına.. Anahtarı aldım falan filan. Ters gitti her şey. Bir an önce uyumak istiyorum çok yorgunummmmmmmmmm......

7 Ocak 2010 Perşembe

Anethema-Lost Control

Bu sözleri yazan kişi kendi isteğiyle akıl hastanesine yatırılmıştır.



Life.. has betrayed me once againhayat..
bana bir kez daha ihanet etti
I accept that some things will never change.
bazı şeylerin asla değişmeyeceğini kabul ediyorum
I've let your tiny minds magnify my agony
küçük aklına benim ızdırabımı büyütmesine izin verdim
and it's left me with a chemical dependency for sanity.
ve o beni kimyasal bir bağımlı akıl hastası olarak bıraktı
Yes, I am falling... how much longer 'till I hit the ground?
evet,ben düşüyorum...yere çarpana kadar ne kadar uzaklık var?
I can't tell you why I'm breaking down.
niye yıkıldığımı sana söyleyemem
Do you wonder why I prefer to be alone?
niye yalnız olmayı tercih ettiğimi merak ediyor musun?
Have I really lost control?ben gerçekten kontrolü kaybettim mi?
I'm coming to an end,bir sona geliyorum,
I've realized what I could have been.
ne olabileceğimi farkettim.
I can't sleep so I take a breath and hide behind my bravest mask,
uyuyamıyorum bu yüzden nefes alrım ve en cesur maskemin arkasında saklanırım
I admit I've lost control
kontrolü kaybettiğimi kabul ediyorum
Lost control...
kontrolü kaybettiğimi...

Duncan Patterson



MutluMutluMutlu

OOOoooooouuuuuhhh !! Benden mutlusu o-la-maz. Çabalarım sonuç veriyor işte. Bugün deneme sınavı olduk puanımı bilmiyorum ama netlerim artmış ! Türkçede 40/35 yapmışım kendime şaştım. Geometriyi saymayalım çünkü görmedik matematik 27/18 net. Kimya 13/8 Biyoloji 13/11 . Fiziği söyleyeipte moral bozmak istemiyorum aslında. Ne gerizekalı bi derstir ya . Çalışıyorum ,kıçımı yırtıyorum 5 netten fazla olmuyor işte olmuyor. Ama oda olucak. Bakalım kaçıncı oldum dershanede.. Bu netlerle kazanılmaz ama arttı ya baya bi ona seviniyorum. :)

6 Ocak 2010 Çarşamba

KafaDağıtmakİçin.

Eğer sinirliyseniz birine kızdıysanız ve kafanızı bir şekilde dağıtmanız gerekiyorsa şu parçalar tavsiyemdir(açın son ses bağıra bağıra söyleyin öyle iyi oluyo ki) =D :

Limp Bizkit-Hot Dog
Simple Plan-Shut Up
Slipknot-Fuck it All

:)

Moon evrim'i =D


Geçen gün eski fotoğraflarıma baktım. Bakmaz olaydım. Bu kadarda çirkin olamazmışım yahu. Sivilcelerim ve diş tellerim. Tanrıımmmm beni öyle nasıl dışarı salıyorlarmış acaba. Anneme gösteriyorum aaaaa öyle demek her yaşın ayrı güzel diyebiliyor. Şaşırıyorum. Abimle bakıyoruz ona zaten gösterir göstermez gülmeye başladı ve gözlerinden yaş geldi .Hani anlayın o kadar felaket bir durumdaymışım.Sivilcelerim yüzünden gözüm ve dudaklarım dışında bi yerim görünmüyordu yüzümde.Doktora gidiyorum krem verip yolluyor. yok olmucak böyle dedim özele gittim.Roaccutane diye bir hap önerdi bana ALLAH RAZI OLSUN. şimdi yüzüm bebek gibi. Çünkü benim sivilceler derinin üstünde değil altından çıkıyormuş. Tedavi 6ay sürdü çok zordu.Her ay kan tahlileri yapılıp verilirdi ilaç. Çünkü vücuda A vitamini yüklemesi yapıp her yerini kurutuyor. Cildim hep gergin oluyordu. Dudaklarım çatlıyordu. Güneş yasak. Özel şampuanlar ona özel kremler. Ooof ooff valla zordu ama değdi. Diş tellerimde cabası. Onun tedaviside 1 yıl sürü allahtan çünkü doktor tanıdıktı önceden önceden aldı hep beni. Şimdi ikiside çok daha iyi. İnş. sivilceler bir daha tekrarlamazda roacutanne kullanmak zorunda kalmam. Hep böyle kalsıııınnnnn..... :)
.
Neyse
Yaaa işte böyle 1sene önce ben değilmişim sanki yahu. Mutasyon,evrim vs vs her şey denirmiş buna. Bakıp bakıp gülüyorum. =D

5 Ocak 2010 Salı

Moon Günlük :p


Saat 5Buçuktu anca gelebildim eve.. Dersten çık etüte koş. Matematik,fizik hadi birde kimya.Şimdide karnım nasıl açç nasıll aççç... Kimse de yok :( Annemde gelmemiş daha.. OOOuuufff. Mutfağa giresim gelmedi . Yemek yapmak falan zaman kaybı yahu.

Neyse..
Bizim dersanede sayısal2de olan çocuklar var. Çocuklar sanki yemin etmişler dersanedeki bütün kızlarla tanışçaz diye. Nasıl sinirler anlatamam. Serkan Hoca'yla konuşuyoruz gülüyoruz falan,neymiş efendim kızlar sessiz olun yahu ya da bizlede konuşun. Döndük bi ters ters baktık. Gelmiş ucun varmı silgin var mı kalemin var mı.. Aramızda konuşuyoruz hadi sorular bitti gidelim artık diye,bu saatte eve gidilir mi yaa diyolar. Sanane dedim en sonunda. Susmak bi yere kadar. Bizimlede konuşmayıver illa sana gülcez yavşıcaz mı deli midir nedir ya. Sinir oluyorum böle popülerlik yarışında olan tiplere ve bunların biyerlerini kaldıran kızlara.


4 Ocak 2010 Pazartesi

İstanbul Ve Öğretmenlik!

Her şey İstanbul için. Ve her şey öğretmenlik için. Şu çalışmaya ayırdığım lanet saatler , çözdüğüm her soru, beynimi kemiren formüller,anasını sattığımının fiziki,geberesice testler, uyumadığım saatler,içime dolan düşünceler,patlamaya hazır sıkıntılarım.. Her şey İstanbul'da Okuyup Öğretmen olabilmek için.İzmir ayrı bi aşk bende . Ama İstanbul'da okumak istiyorum işte kabuğunu kırmak gibi.Dolu dolu geliyor bana orası. evet zor yaşamak çok zor maddi manevi ama... İstiyorum o kadar.

Cem Adrian

CEM ADRİAN.


Sesi 7 oktavlık bir aralığa sahipken, bunun yaklaşık 4.5 - 5 oktavlık bölümünü şarkı söylerken kullanabilmektedir.
*Türkçe müzik sevmememe rağmen,ben bayılıyorum bu adama. Bence kalitenin ta kendisi. Çok yazıktır ki böyle bi yeteneğin çoğu insan farkında değil. Ya da dinlediklerinde bu ne ya karı gibi sesi var diyebilerek kendilerini küçük düşürüyorlar BENCE.
Bir Melek Ölürken,Yalnız da Ayağa Kalkabilirim,Bana Özel,Merdivenler isimli şarkılarını dinlemelisiniz. :)
Teşekkürler Cem Adrian kaliteli müziğin için.

Zammm! Kapı gibi.

Sigaraya yapılan %30'un üstündeki zammı esefle ve şiddetle kınıyorum.Ben tiryaki değilim ama kahveyi sigarasız içmem.Keyif alıyorum öle bir,iki tek içtiğimde. Yuh anasını satayım ya!. marlboro 7tl olmuş. Yuhh. Nedir bu ya. Hadi bakalım şimdi kaçakçılığın önüne geçsin devlet. İyice Irak'laşıyoruz İran'laşıyoruz. Ne bu yaaaaaa. Alkolede gelmiş. Ona bu kadar çok değil ama yinede gelmiş işte. Maaşlara % 2 zam yap. Elektriğe,suya,gıdaya,sigaraya ota boka bunun 5,10misli zam yap. Örümcek beyin. Defol artık ülkemizden be çek elini ampul! Akp soykırımı yapılsın.

3 Ocak 2010 Pazar

Sin/ir

Defol git Amerika'ya. Çık hayatımdan gerizekalı çık.Dengesiz.Tekme tokat girişmek istiyorum sana.Amerika'da bokunla boğul inş! evet fazla sinirlendim. geçeeer geççeeeeer ..

Şuanda hislerime tercüman olan şarkı :


ben seni dinlemedim
sen beni anlamadın
cevapsız soruların
boynumda kolların, al senin olsun!
sen beni yenemedin
çünkü ben senle oynamadım!
kurnaz oyunların,
çıkmaz bu yolların
al senin olsun!

Salsa.

Salsa, İspanyolca'da kelime anlamı olarak sos ya da salça'dır. Malzemesi nerede yapıldığına bağlı olarak değişen bir salça. Fakat buradaki tek gerçek içinde çok fazla baharat olduğudur!!!
Birçok popüler müzikte olduğu gibi, salsa da Afrika'nın, yeni dünya'nın kozmopolit kültürüyle buluşmasıyla ortaya çıkmıştır. Salsa'nın 1930'larda ya da 1940'larda Küba'da başladığı söyleniyor. Aslında tartışma gruplarına baktığınızda, Portoriko'lular ve Küba'lılar arasında, Salsa'nın kendilerine ait olduğuna dair derin tartışmalar var. Hatta Afrikalılar da Salsa'yı sahiplenme konusunda hayli iddialılar. Bir tarafı Yoruba vurmalı çalgıları ve bir tarafı da çağrı cevap (call response) vokalleri, yerlilerin müzikleriyle birleştirildi. İspanya ve Fransa'nın müzüik ölçüleri ile İngiltere country dansı üstüste konularak SON ortaya çıktı ve tadı çok güzeldi!!!
Evet, hareket olarak modern Latin dans müziğini Küba kurduysa da değişik içeriklerle bu dansın transformasyonu Karayipler dışında, New York ve Miami sokaklarında gerçekleşmiştir..
Salsa'yı tarif etmek kolay değildir. Salsayı kimler buldu? Kübalılar mı, yoksa Porto Rikolular mı? Gerçekte salsa birçok Latin ve Afro-Caribbean danslarının birleşimidir. Herbiri, salsanın gelişiminde önemli rol oynamışlardır .
En iyi 10 Salsa Şarkısı
1. Vamonos Pal Monte - Eddie Palmieri
2. Aqui El Que Baila Gana - Fania All Stars
3. Que Bueno Baila Usted - Oscar D’Leon
4. Ran Kan Kan - Tito Puente
5. Tanga - Mario Bauzá
6. Como Quiera - Machito
7. Lloraras - Oscar D’Leon
8. Quiembara - Celia Cruz y Johnny Pacheco
9. La Rebelión - Joe Arroyo
10. Bandolera - Ray Baretto

2 Ocak 2010 Cumartesi

Mona Lisa


"Mona Lisa" tablosunda betimlenmiş olan kişinin kimliği kesinlikle belirlenememiş olmasına karşın; sanat tarihçileri, modelin kimliği ile ilgili pekçok fikir yürütmüş ve iddialarda bulunmuşlardır. Leonardo hakkındaki ilk biyografiyi yazan Vasari, dönemin önemli kişilerinden biri olan Francesco del Giocondo'nun eşi Mona Lisa'nın tabloda resmedilen kişi olduğunu düşünmüştür. Bu kişinin kimliği ile ilgili sayısız iddiadan sadece biridir. İşte bu nedenle "Mona Lisa", aynı zamanda "Jocondo" olarak da anılır.
Bell Laboratuvarları'ndan, Dr. Lillian Schwartz Mona Lisa'nın, Leonardo'nun kendi-portresi olduğu fikrini ortaya atmıştır. Bunu savı ortaya atarken dayandığı kanıtlar, sayısal analizler yardımı ile elde edilen, Leonardo'nun ve tablodaki modelin yüz özelliklerinin aynı olduğununa dair sonuçlardır. Ayrıca bazı iddialar da Mona Lisa'nın Leonardo Da Vinci'nin yanında çalışan bir kişi olduğu yönündedir. Doğruluğu kanıtlanmasa da bu yönde iddialar vardır.Tablonun en önemli özelliği ise bir tek fırça darbesi bile olmamasıdır.


Wikipedia.

*4

Öyle bakma,eğilip parçalarını toplamadığın,tüm kelimelerin üzerine,içilen soğuk biraları sevmiştim ben.İçmesem de dünya dönüyor oysa,ama içince de başım.Anlaşılmayınca,dibine de vursan,çekip kendini de vursan manasız zaten.

Moon6 /121 :@

Boktan şeyleri kafama taktığım zaman kendimden tiksiniyorum. Çok basit geliyorum. Yani millet nelerle uğraşıyor nelerle boğuşuyor düşücecek bir tek 121'mi kaldı anasını satayım ya. Biliyorum. Onu aklıma sokabilen benim,düşünen benim. Nasıl aklıma sokabiliyorsam çıkaradabilirim biliyorum. Evet yapabilirim. Ama varla yok arası bir şey zaten gerizekalı. Yani nasıl denir. Arkadaşmıyız bilmiyorum. Aramızda bir yokoluşluk var sanki. Hani Bermuda Şeytan Üçgen'inde gemiler falan kayboluyor ya. İşte ondan var bizde. Hopppp her şey siliniyor bir anda. Ya da bir an geliyor öyle bir laf ediyor ki. Bazende yabancı gibiyiz ama tabi sanal ortamda telefonda,msn falan. Görüşünce öyle değil. Görüşünce anı deli gibi yaşıyoruz kayıplardayız. Ama o kadar. Ötesi yok. Her şey o anda kalıyor. Yani anlatması o kadar güç ki. O kadar zor ki. Kafamı kurcalıyor sürekli. Ne oluyoruz diye?. Hödük ya . Öküz.

*3

Bana kelimelerini ver hiçbir şey söylememiş ol.
Bana kelimelerini ver ama her Şeyi söylemişte ol.

Nouvella Vague-In A Manner Of Speaking.

Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim.. :)

1 Ocak 2010 Cuma

2*

Özlemlerim hep sessiz,derinden..

Bir iki kuple.

Dream Theater'n en sevdiğim parçalarından biri. Take away my pain.

Take away my pain
Leave the cold outside
Please don't let it rain
Don't stumble on my pride
Take away my pain
I'm not frightened anymore
Just stay with me tonight
I'm tired of this fight
Soon I'll be knocking at your door ..

Acımı uzaklaştır
Soğuğu dışarıda bırak
Yağmurla karşılaşma, lütfen.
Gururumla oynama
Acılarmı götür
Daha fazla savaşmıyorum artık
Sadece, bu gece kal benimle
Bu kavgadan usandım !
Az sonra kapını çalıyor olacağım .


His final scene
The actor bows
And all those years
Are gone somehow
The crowd applauds
The curtain falls

Final sahnesi
Oyuncu başını eğerek selamlar
Ve bütün o yıllar
Nasıl da gitmiş...
Kalabalık alkışlar Perde kapanır ..


I was standing by the edge of the water
I noticed my reflection in the waves
Then I saw you looking back at me
And I knew that for a moment
You were calling out my name
You took away my hero
Will you take away my pain ...


Denizin kenarında bekliyorken
Dalgaların yankılarını not ettim
Sonra bana baktığını gördüm
Ve bunun bir anlık olduğunu anladım
Adımı söylüyordum
Kahramanımı aldın
Acımı da alacak mısın ?


OOOfffff oooff .

121

Bir arkadaşım var bir çocuk işte kod adı 121.(!) İnşallah vize alamazsın da gidemezsin Amerika'ya. Ve bütün yaz seni özlemek zorunda kalmam.Dersaneye başlarsın.Spor akademiside iyi bir şey sonuçta. Nasılsa kazanırsın. Yanlış anlaşılmasın sevmiyorum 121'i. Takıntım var sadece. Etkilenmek gibi. Ama geçici. Bazen oluyor bazen olmuyor. Miğde bulantısı gibi hani. Otobüs tutması gibi.