23 Mayıs 2011 Pazartesi

Gün

Hayatımın çoooğunu okul kaplıyor şu sıra.Okula gidiyorum geliyorum.Projeler,ödevler,sunumlar.. Hazırla Hazırla bitmez haledeler.. Haftasonları İzmir'e gidiyorum.Cuma akşam eve gidip pazar akşam evden çıkıyorum buraya dönmek için..Çünkü sürekli birileri gelir oldu üst üste bu bir kaç haftadır böyle.. Eve geliyorum temizlik,yemek,bulaşık.. Artı olarak okuldaki kulüplerdeyim böyle sürekli dışarıda yani okulda olduğum zaman eve girince ruhum daralıyor öylesine yürümeye çıkıyorum dışarı ya da burada şirin bir çay bahçemiz var oraya gidiyoruz ..



Geçenlerde okulun şampiyonluk maçına gittim sırf muhasebeye girmeyeyim diye,oradanda bizi bilin bakalım kimin konserine götürdüler ? (Cbü bahar şenliklerinde)

Cevap veriyorum Mustafa Ceceli! Ben kim o kim .. Ama her zaman ki gibi eğlenmeyi bildim hatta şarkılarını pek bilmediğim halde en çok ben eğlendim ,gidip orda surat asıp kös kös oturmak en kötüsü olurdu hayatımızdan gidiyor sakın ola böyle şeyler yapmayın.Öyle yani kendimce sıkılmamak için bi ton şey yapmaya çalışıyorum zaten kaldı şunun şurasunda 18 günüm :)




Yaz geldi onada çok mutluyum! Güneş böyle yakıyor tenimi ya benden mutlusu yok :)) Bir ara hiç yaz gelmeycek sanmıştım..




Fotoğraf çekiyorum bol bol daha çok şey öğrenmeye çalışıyorum..Bi tek buraya yüklediğimde neden fotoğraflarım diğer bloglardaki gibi büyük çıkmıyor onu çözemedim artık bir ara çözerim kısmet :)




Çok mutlu günleer geçirmeniz dileğiyle şimdilik bu kadar :)

22 Mayıs 2011 Pazar

15 Mayıs 2011 Pazar

"Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal'i mutlaka kıskanırdı." Tchang Yang Yee Pan Gazetesi (1958).



İzmir’i yazdım.
İzmirlilerden özür dilerim.
Bu kadar hakarete uğrayacağınızı hiç tahmin etmemiştim çünkü.
*
"Gávur" zaten derlerdi.
......Baktılar ki, biz gávuru iltifat olarak algılıyoruz... "Lağım" diyen bile oldu.
*
Ne yapalım arkadaş...
Bizim kızlar senden güzel.
*
Kıskanma, "prenses" demiş Victor Hugo İzmir için... Kendi memleketine bakmış "sefiller" demiş, benim memleketime bakmış "prenses" demiş. Düşün artık... O derece yani.
*
Abartmıyorum, dünyanın hiçbir yerinde İzmir’deki gibi güzel batmaz güneş... Alt tarafı 8-9 saat sonra geri gelecek olmasına rağmen, gitmek istemez adeta İzmir’den... Tren garlarındaki duygusal vedalaşmalar gibi ağırdan alır.
*
Gene öyle bir vakit...
Tükenmeyen enerji, kavuniçi top olmuş, trajik yangının küllerinden yeniden doğan şehrimin ufuk çizgisinde, körfeze iniyor usul usul, aheste aheste.
Rakının dibine vurma saati.
Takvimler, 1923...
Adres, Kordon.
Naim Palas.
Cumbada oturuyor sarışın kurt.
Sevmez fazla yemeği.
Leblebi var önünde.
Garson titriyor, çünkü çocuk Rum.
Sesleniyor Gazi, şefkatli...
"Vre Dimitri" diyor:
"Gel bakayım."
Çocuk "buyur pasam" diyor, ş’lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesiyle...
"Sizin Kosti" diyor, işgal sırasında kasıla kasıla İzmir’e gelen Yunan Kralı Konstantin’i kastederek, "Sizin Kosti geldi mi buraya?"
- Geldi pasam...
- Oturdu mu bu masaya?
- Oturdu pasam.
- Güneş batarken rakı içti mi?
- İçmedi pasam.
- E o zaman sormadın mı be çocuk,
ne halt etmeye almış İzmir’i!

O nedenle "rakıyı alkol zannedip" Mustafa Kemal’e "sarhoş" diyenlere güleriz biz İzmirliler... "Allah’ın geri zekálıları, adam sarhoş kafayla kurmuş memleketi, siz ayık kafayla batırıyorsunuz" deriz.






Y.Özdil

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Bir minik adım daha !

Çok istediğim fotoğraf makinesini sonunda aldım ! Canon 500d almaya girdiğim yerden fujifilm finepix HS 20 alıp çıktım.Çok ta beğendim.Gerçi daha yeni olduğumdan zaten negatif yönlerini pek anlamam ama olsun çok memnunum.Bu onunla çektiğim bir fotoğraf ve 2.si makinem :) Bunun dışında DGS ile geçiş yapabileceğim 2 üniversite olduğunu daha fark ettim. Zaten ilki İstanbul Üniversitesi ulaştırma ve lojistikti. Artık Anadolu Üniversitesi ve Mustafa Kemal Üniversitesi-Sivil hava ulaştırma işletmeciliği'de var.Eskişehir ve Hatay. Tabiki hala aklımdan kalbimde İstanbul var .Seneye göreceğiz :)


Size daha kaliteli görüntüler sunmak dileğiyle mutlu günler :)