31 Aralık 2009 Perşembe

Elbise garip.


Abartılmadı mı artık ! Bunu gördüm ve çok şaşırdım yahu. Çekmeden edemedim. Yuhunuz.

İstekler.. 2010. Mutlu Yıllar :)

*Sağlıklı olalım. Sağlık olmadan hiç bir şeyin değeri yok.
*Huzur istiyorum.. Hiç bitmeyen huzur.
*Akp ve bdp soykırımı yapılsın.
*Beşiktaşım şampiyon olsun.
*Yazın iş bulup çalışayım Gözde'min yanında Marmaris'te.
*Marmara Üniversitesi(yada Kocaeli) Öğrencisi olayım.
*3 Kilo alayım.
*Chris Cornell İzmir'e gelsin =D
*Jacop gibi bir erkek arkadaşım olsun =D
*Karadeniz turuna gideyim.
*Laptop'm olsun.
*Odamı siyah-beyaz'a boyayayım.
*Annem ve abim metal dinlesin. =D
*Tv'de benimle dans eder misin ? başlasın. ve hiç bitmesin.
*Dans dolu bir yıl olsun.
*Sürekli yeni insanlarla tanışayım.
Aklıma gelirse ekleyeceğim .


Eskisinden ne hayır gördük ki yenisine giriyoruz ?

Yeniyıla yalnız giriyorummmm. İyiyiyiyi. Nasıl girersen bütün sene öyle geçer laflarına inanmam ben. Geçen sene sevgilimle girdim 1hafta sonra ayrıldık:). Sizde inanmayın.
Annemler Manisa'ya gittiler dedemlerin yanına tatilden faydalancakmışlarmış. Bozuldum biraz bu duruma aslında ne biliyim işte takmadı kimse beni falan diye düşündüm. Sonrada şöyle düşündüm ben dışarıda arkadaşlarımla geçirseydimde aynı şey olucaktı o yüzden duruldum.
Dün canım o kadar sıkkındı ki.. Boş gözlerle etrafa bakıp çok şey anlatmaya çalışıyordum !! içimde çok büyük bi nefret var ya benim işte arada onu kusasım geliyor yapamıyorum o zaman öyle oluyorum. Neyin nesi bu nefret sonra bir anımda anlatırım. Pek sevmiyorum konuşmayı çünkü. Boğazımda bir şeyler düğümleniveriyor. Ve eksikleşiyorum. Aslında hep eksiklik var yüreğimde ama onsuzluğa çok alıştım . Öldürdüm içimde. Erkek arkadaş muhabbeti değil bu daha kötüsü ailevi mesele. Aman da aman. Anlatırım bir gün işte. Of anasını satıyım dersiniz. İşte böyle yaaaağğğni. Evimde ve yalnız giriyorum yeni yıla. Gidip alışveriş yapacağım. Güzel bi ziyafet çekeceğim kendime. Tıka basa yiyip. Tv'de zap yapmayı düşünüyorum. Nette gezinirim falan. Sıradan dan dan. Şu yeni yıl isteklerimide yazacağım keyifli bi vaktimde. Şimdilik BB.

29 Aralık 2009 Salı

Moon5

Bugün bir arkadaşım gibi biri çok garip bir şey söyledi bana !
Dersanedeyiz. sınıfta oturuyorum. Kulağımda metalim bangır bangır dinliyorum . E tenefüsteyiz de mat. çözüyorum. Geldi bu yanıma. Ağır club dinler kendisi hani böle eller havaya tiplerden dıptıs dıptıs falan. Banane ne dinlerse dinlesin sorgulamam ben onun zevki.Neyse "ne anlıyorsun şu müzikten? "dedi. "Ne söylüyorsa onu anlıyorum işte" dedim bende. "Kabuğunu kır artık"!!!!! dedi. Ben hönkkkkkkkkk diye kaldım. : : : Dedim ki birazda tav olarak ve şaşırarak. "asıl kabuk sende dünya rock yapıyor !" Bu böyle güldü kahkahkah falan. Sonra düşündüm işte şu kabuk meselesini. Sanane benimkinden yaaahuuu. Ben senin pop'una karışıyormuyum. Hayır ben pop dinlesem sen mutlumu olacaksın. Anlamıyorum insanları . Niye her şeye burun sokarlar. Birde ben sınıfta konuşmuyorum kimseyle öyle pek. Bu samimiyeti nerden buldu onuda anlamadım ya neyse . -_-

Avatar!

Avatar ! best film ever ! :D
Yuhhhhhhhhhhhhh abicim beeeee....... Bu kadarda güzel film olmaz. Kendime gelemedim yahu yolda düz yürüyemedim. O kadar iyidiki.. Dile kolay 14 yıl ! bırakta güzel olsun değil mi ama. Ama ismi Avatar değilde Na'vi olsaymış keşke. Filmi izlerken bir an hangi dünyanın gerçek olduğu karıştırdım. Ahh be dedim bizde Na'vi olsaydık. Ama işte anbelievable. Milyon kere daha izleyebilirim. Mükemmeldi,harikaydı. Başka söz bulamıyorum ki.. Zırvalamayayım en iyisi. Mutlaka izleyin. Mutlaka... !

28 Aralık 2009 Pazartesi

*1

İnsanlar kolay sahip oldukları hiç bir şeyin değerini bilmezler. Özellikle erkekler.

Moon4


İzmir'de sabah acayip bir yağmur indirdi. Şimdi hava sanki hiç bir şey olmamış gibi gayet iyi. Boşuna demiyorlar İzmir'in havasına güven olmaz diye gerçekten öyle. Çizme giyip çıkıyorsun hava birden açıveriyor. Yağmaz deyip şemsiye almıyorsun eve donunda kadar ıslanmış olarak dönüyorsun vs vs. Böyle ama alıştım tabiki artık dile kolay 18sene 10 ay :D

Veee 2009'un son pazartesi gününü yaşıyoruz. Son salı,son çarşamba,son perşembe,son saatler,son dakikalar derken 2010. Nedense çok istiyorum 2010'nun gelmesini. Hiç bir yeni yılda ben böyle olmamıştım neden böyle bilmiyorum. Vardır bir şey ! Tek istedğim bir şey var yeni yıldan.. Marmara Üniversitesi(yada Kocaeli),Teknik Eğitim Fakültesi,Bilgisayar Öğretmenliği .. Çalışıyorum çok çok.. Bakalım yahuuu :)

Bir de şey ya.. İnsanın sabah sabah yalnız kahvaltı yapası gelmiyor hiç. O yüzden eti puf ve sütle geçiştirdim evet bayağı sağlıksız ama bide hava öyle kapalıydı ki.. Kahve ve sigaradan başka bir şey düşünemiyorum. Off olsada içsek yahu. Nasılda canım çekti.. :)

27 Aralık 2009 Pazar

Söze gerek yok ki !


Moon3

Sabahtan beri yemek yiyorum ve mutfak topluyorum ve börek yapıyorum ve sarma sarıyorum.. Ve sonra yine mutfak topluyorum ve yemek yiyorum.. Ders çalışmadım bugün hiçç.... Birazdan kapanırım odacığıma ! Gelsin kimya, fizik, biyoloji gitsin matematik, geometri .... Sorular,testler,ödevler,tekrarlar,konular,.... of pof kof.

Benim Adım Orman -Şebnem Ferah


Şebnem Ferah'ın Benim Adım Orman adlı yeni albümü çıktı ! Vatana millete hayırlı olsun ! Ohhh bee çok özlemiştik Şebo seni.. "İstiklal Caddesi Kadar " şarkısı en çok dinlenmeye değer olan bence :)

S.Erener

Sertap Erener'i dinlemeyi çok seviyorum. Her ne kadar ben Türkçe müzik dinlemeyi pek sevmesemde,Mp3'ümde %99 u yabancı rock metal olsada bir Sertap erener şarkısı var.Aslında 3tane var Türkçe şarkı sanırım. Teoman,Şebnem Ferah-İki Yabancı,Sertap Erener-Unutursun,Lityum-Hatun. Ama Sertap bir başka. Her şarkısını seviyorum ve her şarkısını dinliyorum. Sesi beni alıp götürüyor yahu. Oraya buraya şuraya. Nerde olmak istiyorsam işte.

Yarından haber yok dün bitti
Saatler son günü çalıp gitti
Yeminler yaşlandı dudaklarda
Düğümlendi derken söz bitti

Vagonlar bir dolup bir boşaldı
Kuruyan gözlerim yine yaşardı
Sarardı sırayla fotoğraflar
Ne hayatlar içimde kaldı


Unutursun içim yana yana
Unutursun ölüm sana bana
Zaman basıp kanayan yarana
Unutursun unutursun..

26 Aralık 2009 Cumartesi

Eve tıkılmak

Bugün İzmir'de öyle güzel öyle güzeeel bir hava var ki anlatamam. İnsanın dışarıya çıkası geliyor. Annem de abimde dışarıda. Ben ne yapıyorum. Evde ders çalışıyorum. Adalet mi bu ya ? Yarında sinemaya gideceğim. Avatar'a. 3D olduğu için ve Forum Bornova'ya gideceğimiz için bilet 15tl. Birde yemek yeriz falan. Para kalmaz bugünde dışarıya çıkarsam. Off yahuuu :( Keşke çalışıyor olsaydım ama iş yok iş... Bakalım bir yerden haber bekliyorum. İnşallah olurda bu güzel havalarda dışarı çıkarım. Gözde'de baya zorladı hadi çıkalım napacaksın evde bu güzel havada kahve içeriz falan filan diye ama işte. Kör talih.. :( Neyse artık tadını yarın çıkarırız :)

Teoman-İnsanlar

Sabah sabah okuduğum bu ne yaaa bu harika! kim yazmış dediğim yazı,şarkı. Teoman'dan.


gel oldugun gibi
tuzla buz et beni
camdanmışım gibi.
bana hatırlat
nasıl bir şeydi
bir şeye inanmak
tutkuya tutunmak
insanlar,
dünya düşmüş üstlerine
kıpırdayamıyorlar insanlar,
denemiyorlar bile
gel dudaklarımı sar
nefesini ver
tat bırak ağzımda
ilk sayfaya döndür beni
haydi alt üst et
iyileştir
gel haydi acıt beni
o bile yeter çoraklığımda
istemezsen eğer
gelmezsen öldür ama
affet beni

25 Aralık 2009 Cuma

ZırtPırt İlişki.

Bana hiç evlenmeyecekmişim gibi geliyor dediğim zaman "ohooo böyle diyenler ilk önce gider" lafına sinir oluyorum ya.. Ben asla evlenmeyeceğim gibi bi laf etmiyorum büyük konuşmuyorum ama uzak geliyor diyorum "senide görüceeeeezzz" diyorlar ya boğazla abicim öyle diyenleri. Ben daha bir insanla sevgili olmaya bile dayanamazken ! Yani bana çok sıkıcı geliyor. Sanki üstümde bir yük varmış gibi. Mesela sevgili olmadan önce çook güzel ! Flört dönemimi deniyorsa artık ne haltsa harika yaa. Herkes özgür. Ama iş resmileşince sanki her hafta görüşmek zorundaymışsın gibi. Nedir bu yahu .. Her an mesajlaşmak nedir ? Her an birbirmizden neden haberdar olalım ki ? Bi git bi rahat beni diyorum ben bana böyle davranırlarsa. Ben özgürlükten ,rahatlıktan oluşmuş bir bünyeyim gelemiyorum yahu. Saçmalık ötesi gibi geliyor. Bir de evlilik.. Offff amaaaan yahu nasıl olabiliyor anlamıyorum.Bilmiyorum anlarmıyım da.. Daha yıllar var.. Eğer bir gün fikrimi değiştirirsem haberiniz olur dostlar.. Uza/k geliyor ! Çok!

Milyon Kere Ayten

Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum
Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman
Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN



Ne kadarda güzel anlatmış yahu..

Moon2

2010'a 6 kala ! Herkeste (en azından benim arkadaş çevremde) tek bir cümle var. Yeniyıl gelsinde bi... Herkesin şu ara canı sıkkın. Bombok bir hava var İzmir'de bu yüzden sanırım.Çok kasvetli insanın hiç bir şey yapası gelmiyor. Bugün sabahta yine yataktan kalkamadım kazındım resmen.Dershaneye gittim ilk ders türkçeymiş offfffff tanrımmmmm bunun için mi kalktım dedim. Sevmiyorum sözel dersleri. Birde öğretmeni hiç sevmeyince.. Neyse Gözde'yi görmüyorum 5-6 gündür onu arayayım dedim bize gelsin ders çalışırız hem falan diye. Murat'la buluşacakmış aslında ama ben arayınca Murat'ı arayıp ben ders çalışacağım sonra buluşsak olur mu demiş. Gözde'mm işte yaa :) Murat kimm hacııı senin yanında dedi. Harbiden kim ???????? :D Geldik evee canım annemde yapmış mis gibi yemekleri off bir yedik yedik ,üstüne tatlımızı ,üstünede kahvemizi(vazgeçilmez) ohhh miss. Ayıldık zaten. Sohbette ediyoruz ya.. Susmuyoruz. Neyse uyandık tatlı sohbetimizden. Geometriye giriştik.Açı-kena bağıntıları falan derken bitti ders çalışma işi. Sonrada Gözde gitti işte :/ ... Pazartesi mantı yapacağız..Hemde bilidğiniz hamuru biz açacağız :) bakalım nasıl olacak. Seni Seviyorum Lan Gözde ! =D

23 Aralık 2009 Çarşamba

Moon halleri =*

Fizikle cebelleşirken !


Beyin bulantısı.

Bu öss beynimi bulandırıyor. Yahu sanki her an test çözmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Özellikle evdeyken. Yemek yemek ve test çözmek dışında bir şey yapmamalıymışım gibi geliyor. Zaten yapacak ne var.. Tv izlemiyorum.. Pc'yi açıyorum öyle bi dolanayım bakınayım diyerekten tabi yazıyorum,okuyorum yok haberdir yok kitaplardır mıdır dıdır derken 1saat geçiriyorum başında o bile çok geliyor.Sevmiyorum yahu ben böyle işi. Ama haftasonu full geziyorum tabi dengelemek için. Sonuçta Homeostasi! çaçaaaaa =D Önemli ! Ne kadar ekmek o kadar köfte. Mesela yarın ekstra olarak etüt var. Benim fizik ve matemetik çözmem gerekiyor. Konularada bakın iş-güç-enerji ve eşitsizlikler -_- .Tanrımmmmmmmmmmmm yardım et. Ama teşekkürler Serdar Hocam. Fiziği sen sevdirdin :) Teşekkürler Serkan Hocam. Matematiği zaten seviyordum ama senide sevdim.) Veee Hande Hocam Şekeriçemmm teşşekürler Biyoloji okumuş kadar oldum:).. Ve İlknur Hocam! Kimya netlerimi birebirler sayesinde arttırdık.) Teşşekürler Var Olun Sağ olunnn ! EEeeeee yeeter bu kadar maymunluk.... Gerçek dünyaya dönelimmm vınnnnnnnn diye.

Tahiti

Şimdi burda olmak vardı! (Bora Bora) Çok şey istiyorum çok! Ama sadece şimdilik. Oraya gidebilen insanlara imrenmekle beraber hayatımın bir anında görmeye burayı yeminliyim :)

Seni Düşünmek-N.Hikmet RAN

Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum...


Nazım Hikmet Ran

22 Aralık 2009 Salı

Tango

...Ve Tango


































Moon1

O kadar yorgunum ki.. Nedensiz böyle. Sabah dershaneye gideceğim ya bir türlü kalkasım gelmedi. Sanki üsümden kamyon geçmiş gibi. Bir de etüte kalınca tabi.. Anca eve gelebildim.. Hele o 35dk.lık yol yok mu hiç çekilmiyor. Allahtan mp3 denilen bir şey icat etmişlerde(ellerinden öpüyorum) takıyorum metalimi kulağıma off değmeyin keyfime. Fizik ve matematikle doldu bütün bünyem.Olsun ben sözel derslerde daha çok yoruluyorum inanın... Bugün bence en güzel akşam. Benim dizim var : "Bu kalp seni unutur mu ?" Yeaaaaahhh! Çok güzel be . Çok seviyorum . Oyuncular çok iyi. Mimikleri o kadar iyi kullanıyorlar ki.. Bakalım bu akşam neler olacak! Gerçi şöyle bir duyum aldım ama ne kadar doğrudur bilemeyeceğim. Bu dizinin senaristi akpliymiş ve askeriyeyi yıpratma politikasıyla yazıyormuş. Araştırdım ama bir şey bulamadım. Tek izlediğim dizi olma özelliğinide taşıyor. Sevmiyorum tv izlemeyi ben. Aptal kara kutu kendine bağlıyor çünkü. Beyaz show ve disko kralını çok severim ama tabi konuklarada bağlı biraz izlemem... Şimdi gidip dizi saatine kadar test çözme zamanıdır dostlar.. :'(

21 Aralık 2009 Pazartesi

Rumi

İranlı bir şair diyor ki:
“AŞK’a uçarsan kanatların yanar”
Bu söze cevaben Mevlana diyor ki:
“AŞK’a uçmazsan kanat neye yarar.”

Sinir.

Anlamıyorum abicim ben!! Bugün bir arkadaşım tarafından güzelce ekildim. Bahanesini okuyunca kıçınızla güleceksiniz yani en azından ben öyle yaptım . Annesi izin vermiyormuş. Höh! 18 Yaşındasın sen bee! Ben çok rahat yetiştirildim sanırım o yüzden bana çok garip geliyor. Her aileyi kendi ailem gibi sanıyorum. Ben mesela dibine kadar özgürüm. Bu benim hayatımsa ne yapacağımada ben karar veririm. Yani bu aileleri anlamak çok zor. İzin vermezsen baskı yaparsan çocuklarınızda size yalan söyler ! Bu kadar basit. Niye yalan söyletmek zorunda bırakasanız ki anlamıyorum yahu.. Gerçi tam olarak doğrumu söylüyor onuda bilmiyorum. Bir keresinde sevgilisi izin vermemişti biyere gitmesine :/ o daha berbat! kim lan o ? anbelievable!
Gossip girl'lüğümüde yaptım ya tamam. Sinirlendim ama.

Jacop.


Twilight fanı değilim!!!!!!!! ama bunu yazmadan edemeyeceğim. Şu çocuk var ya şu çocuk 16 yaşındamıymış neymiş. Abicim sen 16 yaşındasın ve 18 kilo kasın var! 8tane en fıstıklısından baklava.. kasıkları bile kasmış. Yuh! Filmdeki en güzel sahne Bella'nın başının kanadığı sırada Jacop'n tişörtünü çıkarmasıydı. Sinema salonundaki çoğunluğu kız olan karışık topluluktan uhhhhhhh ! diye bir ses geldi o sahnede. Ama haklılar değer bu tepkiye. Hatta bir tane çocuk "yok artık kardeşim ya ben öleyim o zaman!!!" dedi tabi herkes kopuşlarda.. Yani diyeceğim şu ki Bu çocuk çok seksi. Jacop'ı gördükten sonra Edward'n kim olduğunu unutuyorsun :D

2010'a 10 kala !

Vay bee. Kocaman bir sene dahamı geçecek şimdi. Çok tuhaf geliyor bana. Teoman'nın bir şarkısındaki sözü bu yüzden çok severim tam anlatır şu durumu ; Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken yıllar,hayatlar geçiyor ? Geçiyor işte..
2009 yılı pek iyi bir yıl olmadı benim için. Arkama dönüp baktığımda olaylar döngüsünü görebiliyorum evet ama en temel döngü okul-dersane-staj döngüsüydü. Tanrımmm ne yorucuydu. Bir gün bile tatil değildi. Pazartesi,Salı okul ve lanet olası sınavlar. Çarşamba,perşembe,cuma staj ve çok sevdiğim şefim Gürol Bey ve bunun tuzu biberi olan diğer kaprisli ofis çalışanları. Cumartesi,pazar dershane ve kusuntu getiren deneme sınavları. İşte dostlar bu döngü meslek lisesinda okumanın kanıtıdır. Çok yoğundum yaa. Anam ağlıyordu resmen. Şimdi her şey daha rahat ve daha güzel. Dershane-ev arasında mekik dokuyorum ama olsun. Cumartesi-pazar-pazartesi tatil. Gündüz ders çalışıyorum,akşam dışarı atıyorum kendimi tatlı dostlarla sohbet :)

Neyse neyse neyse saptık konudan.

Yılbaşı gecesi var birde değil mi.. Hala bir programım yok. Olmasada olur. Bir yerlere gitmezsem ölmem ama dimi. Bir de hediye bölümümüz var. Kime ne aldığımı yazarım hallolunca. İyiyiyiyiyiyi..

Hadi bakalım birdeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee dipnot hemde en bilimselinden en coğrafyasından:
BUGÜN GECE VE GÜNDÜZ SÜRELERİ EŞİT.GÜNLER UZAMAYA BAŞLIYOR. HABER OLAA...

Saw 6


Az önce izledim filmi. Abim sağolsun anında damlatmış dvd'yi güzel pc'mize =) Sinemada izlemek tabiki çok daha farklı,çok daha tatlı oluyor kabul ediyorum ama getirmiş artık izleyeyim dedim.

İyidi yaa.. Nolucak diye izledim.. Game over . Yani bitti mi şimdi testere ? 6. son muydu? Don't know.


Birde şunu düşündüm filmde. İnsanlar gerçekten hayatlarının değerini anlamak için ölümle burun burunamı gelmeliler ? Düşündüm.. Mesela benim yaklaşık 1 ay önce 20'lik dişim alındı ameliyatla! Bildiğiniz damağımı yarıp! oyup! dişi çıkardılar. Çünkü benim akıllı dişim çıkamadı!

Neyse işte ben tabi hiç yemek yiyemiyorum.. İlk saatler berbattı yaa. Ağzınızdaki o salyayı bile tükürmek yok!!! Offff.. Zordu. Tek çorba içebiliyordum. Ve.. İyileştiğimde Her yutabildiğim lokmanın tadını çıkarıyordum.. Şükretmeye başlamıştım .. İnsan bir şeyin değerini kaybetmeyince anlamıyor harbiden. Ama belki bunu değiştirebiliriz yahu.. En azından ben öyle yapmaya çalışıyorum.. Boktan şeyleri kafama taktığımda kendimden tiksiniyorum. Ulan millet kanser be kanser! diyorum kendime.. Senin düşündüğün şeye bak! diyorum.. Öyle ama.. İç sesim çok haklı.. Çook.!

20 Aralık 2009 Pazar

Anlık tat!




Şimdi dün'ün özlemini çekiyorum.. Aslında şimdi'ye nankörlük yapıyorum.. Biliyorum da işte çok keyifliydi.. Ne yaptın da bu cümleleri kuruyorsun be karşimm! diyorsanız anlatayım.


Küçük şeylerden mutlu olmak aslında .. Her anın her dakikasından, her dakikanın her saniyesinden keyif aldım. Çok yakın arkadaşım Gözde'yle beraber. Aslında 5 kişiydik ama en iyisi buydu;


Saat 22.30 .. Biz Starbucks'tan almışız espressomuzu.. ! Yanına ne yakışır.. Tabiki sigara.. Ufacık espresso ve 4tek sigara! Oturduk arabaların arasında bi kaldırıma.. Tanrımmmmmm .. mmmmmhhh.. gelde özleme.. gelde ahh çekme...


Yani şudur! Mekan hiç önemli değil. Bunlar maddi şeyler. Bir acı kahve bir tek sigara ve o acı kahveyi tatlandıran tatlı bir dost ve onun tatlı sıcak sohbeti.. Değişilmez...


Osho-Farkındalık.


Âşıklar tek başınadır ve gerçek âşık asla senin tek başınalığını yok etmez. O her zaman senin bireyselliğine karşı, tek başınalığına karşı tam bir saygı duyacaktır. O kutsaldır. O buna burnunu sokmaz, o bu alanı ihlal etmeye çalışmaz.
Aşk özgürlüğe izin verir; sadece izin vermekle kalmaz özgürlüğü güçlendirir. Ve özgürlüğü yok eden hiçbir şey aşk olamaz. O başka bir şey olmalıdır. Aşk ve özgürlük bir aradadırlar, onlar aynı kuşun iki kanadıdır. Ne zaman senin aşkın özgürlüğünün karşısında olursa, o zaman sen aşk adına başka bir şey yapıyorsundur.
Aşk bozulduğunda o sahiplenmeye, kıskançlığa, iktidar mücadelesine, politikaya, hükmetmeye, maniplasyona —bin bir tane, hepsi çirkin şeye— dönüşür. Aşk yükseklere, dokunulmamış gökyüzüne eriştiğinde o özgürlüktür, tam özgürlüktür.
Şayet sen âşıksan, benim bahsettiğim aşk ise, senin aşkının ta kendisi kaşındakinin bütünleşmesine yardım eder. Senin aşkının ta kendisi karşındaki için birleştirici bir kuvvet olur. Senin aşkında, karşındaki kişi bir bütün olarak, kendine özgü ve birey olarak bir araya gelir çünkü senin aşkın özgürlük verir.
[DİP NOT : Okuduğum en mükemmel kitaplar arasında. İnanın bana bakış açınız değişecek.]

Snuff

Geçenlerde müzik klasörümü karıştırıyordum. Slipknot indirmişim bayağı. Ama "snuff" diye bir şarkısı gözümden kaçmış.. Keşke kaçmasaymış. Dinledim ve dibim düştü. Bu kadarda güzel söz yazılır mı kardeşim ya.. çok iyi.. ama çookk.. dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.. Çevirisiyle beraber işte sözleri ;

Slipknot-Snuff

Bury all your secrets in my skin(Senin bütün sırların tenimde gömülü)Come away with innocence, and leave me with my sins(Masumluğunla birlikte uzağa gel ve günahlarımla bırak beni)The air around me still feels like a cage(Hava beni sarıyor hâlâ kafeslenmiş gibi hissediyorum)And love is just a camouflage for what resembles rage again(Ve sevgi yeniden kudurmuş kimliğine bürünmüş şimdi)So if you love me, let me go. and run away before i know.(Bu yüzden eğer beni seviyorsan , bırak gideyim.ve bilmeden önce kaçayım.)My heart is just too dark to care. i cant destroy what isnt there(Kalbim henüz ilgiye çok koyu.Burda olmayanı yok edemiyorum)Deliver me into my fate - if im alone i cannot hate(Beni kaderimden kurtar - eğer yalnızsam nefret edemiyorum)I dont deserve to have you(Sana sahip olmadan seni haketmiyorum)My smile was taken long ago(En son gülümsememin üzerinden uzun zaman geçti)if i can change i hope i never know(Eğer değiştirebilirsem umarım asla bilmem)I still press your letters to my lips(Buna rağmen mektuplarını dudaklarımın arasına sıkıştırdım)And cherish them in parts of me that savor every kiss(Ve parçalarımdaki , tadını çıkardığım her öpücüğe değer veriyorum)I couldnt face a life without your light(Senin ışığın olmadan hayatla yüzleşememiştim)But all of that was ripped apart when you refused to fight(Ama sen savaşmayı istemediğinde bunun hepsini koparıp ayırdım)So save your breath, i will not hear. i think i made it very clear(Bu yüzden nefesini koru,duymayacağım birdaha.Bunu açıkça yapabileceğimi düşünüyorum)You couldnt hate enough to love. is that supposed to be enough?(Sen sevgiye yeterince kin besleyememişsin.Bunun yeterli olduğunu mu sanıyorsun?)I only wish you werent my friend then i could hurt you in the end(Sadece senin en sonunda incitene kadar arkadaşım olmamanı istiyordum)I never claimed to be a saint(Asla aziz olmayı istemedim)My own was banished long ago & it took the death of hope to let you go(Kendimi uzun zaman önce sürgün ettim &Gidişine 'umudun ölüşü' deniliyor)So break yourself against my stones(Bu yüzden karşındaki taşlarımı kendin kırdın)And spit your pity in my soul(Ve ruhumdaki merhametini tükürdün)You never needed any help(Asla hiç yardıma ihtiyacın olmadı)You sold me out to save yourself(Kendini kurtarmak için beni sattın)And i wont listen to your shame(Ve ben senin ayıbını dinlemiyeceğim)You ran away - youre all the same(Kaçtın - Sende aynısın)My love was punished long ago(Sevgim uzun zaman önce cezalandırıldı)If you still care, dont ever let me know(Eğer hala umursuyorsan , bilmeme izin verme)If you still care, dont ever let me know(Eğer hala umursuyorsan , bilmeme izin verme)

iyi dinlemeler.. (metal seviyorsanız ya da rock! bayılacaksınız ... eminim.. )

19 Aralık 2009 Cumartesi

Değişikliğe ihtiyaç.. Hoşbulduk!


Yeni bir heyecan olsun istedim hayatımda.. Değişikliğe ihtiyaç.. Kim olduğum bilinmeden okunmak!