31 Aralık 2010 Cuma

Mutlu Yıllar :)

İzmirdeyim yeni yıla girmek için.. Ailemleyim :)) Evdeyiz hep beraber.. Huzurluyuz çok şükür .. 2010 benim için pekte hoş geçmedi 2009'dan iyidi fakat yinede çok stresliydim.Artık 2011'de böyle bir şey olmayacağını umut ediyorum..Sadece sağlık,mutluluk,huzur istiyorum..Allah iyi insanlar çıkarsın karşıma.En güzel dualar bunlar en masum istekler ama bulunması zor..O hiç bilmediğim Adam 2011'de çıkar karşıma belkide.Beni 180 derece döndürüverir her şeyden.Çok umutluyum:)

Hepinizin güzel bir yıl geçirmesini temenni ederim.. Mutlu,sağlıklı,huzurlu,bol aşklı,paralı bir yıl diliyorum..

Her şey gönlünüzce olsun..
Keşke'leriniz olmasın inşallah :)

23 Aralık 2010 Perşembe

Kısa kısa - bilmem kaç?

*Herkese çok iyi niyetli davranıyorum huyum böyle.buna kızan arkadaşlarım var diyorum can çıkar huy çıkmaz diye.İlk başta iyi biri diye yaklaşırım her zaman pozitifimdir ama güvenmem.Sonra güvenmeye başlarım,severim.Birde şu iyi niyetimi kullanmaya çalışanlar var işte onlar kendilerini çok akıllı benide saf zannediyorlar.Bu kadar yardımcı olmaya çalıştığım halde pislik yapıyorsa bana biri vay haline.Eğer kırılırsam karşımdakininde canı yanar ben birşey yapmam ama üzülür mutlaka başına birşey gelir.

*Sinirlenince hiç konuşmam böyle bi 10-15 dk ağzımı bıçak açmaz çünkü dilimin kemiği olmuyor sinirlenince ne yazık ki.Kalp kırmaktansa konuşmamayı tercih ediyorum burdakilerde alıştı bu duruma allahtan artık yadırgmıyorlar..

*Pişmiş tavuğun başına gelmeyen olaylar yaşarım.Mesela bir arkadaşım gelir bana bi çocuktan hoşlandığını söyler.Çok geçmez.Çocuk sonra gelir benden hoşlandığını söyler.Başlasın mide ağrıları.

*Birilerini öperken mutlaka koklarım.Tabi öyle derin bi iç çekiş olmuyor bu.Zaten koku konusunda acayip hassasım . Biri güzel kokuyorsa varya dünyalar benim olur.Her şey için geçerli bu.Bazen çeşme suyu kokuyor mesela çay yapmış oluyoruz içemiyorum o çayı ben kokusundan ama bi tek ben anlıyorum kokuyu herkesin içinde.

*Mesela kelimeler benim zihnimde şekillere giriyor.Kokularda öyle.bu ne tırtıklı koku diyorum.Bu biraz sarmal diyorum.Kimse anlamaz hayatta.Özel bi güç sanırım :D.İsimlerde öyle her ismin şekli var beynimde.Söylenince direk o şekil beliriyor gözümün önünde.

*Sesim güzel değildir ama kısık sesle söyleyince kötü çıkmaz hatta böyle ders beklerken mırıldanırım birşeyler Serap diye bir arkadaşım var Doğa söylesin der hep.20 senede bir ilk bu yaşadığım :))

*Eti Puf var ya işte o benim hayatımın aşkı.Hindistan cevizli olanı ama sadece.Böyle 8lilerinden bi alıyorum o gün bitiyor.Böyle güzel birşey olamaz.Çok seviyorum ya dünyadaki bütün pufları yiyebilirim.

*Kafamı dağıtmak için yazdım kısa kısa aslında anlatılacak birşeyler varda daha sindiremedim iğrençlikleri.Midemi bulandırdı.En kısa zamanda yazarım.Mutlu kalın:))))

19 Aralık 2010 Pazar

Hanimiş benim 1 yaşındaki blogum.

1 sene olmuş blog yazmaya başlayalı : Koca bir senemin özeti burada.Bundan sonraki seneleriminde olması dileğiyle..Çok güzel insanlar tanıdım ben blog sayesinde..En sinirli anımdada buraya attım kendimi en mutlu anımdada..Seviyorum ben burayı kendi çapımda yazmayıda seviyorum..Sizleride seviyorum.. Herkese teşekkür ederim :)

17 Aralık 2010 Cuma

Bazen

Bazen her şey çok düzmüş gibi.Bazen sanki düzlüklerin oluşturduğu çirkin karmaşalar var.Sana bağlı sanki.Nasıl görmek istersen keyfin bilir.Beni keyfim mi yok.Bilmez.Hiç bir şey düşünmeden durmak isterim.Beynime hakim olamıyorum bazen ben.Sonra kendime "aptal" diyorum.Neden yaptığımı anlamadığım birşeyler var sanki.Gizli gizli içimde büyüyor bazen.Çok sinsi..Sonra..Derin nefesler almak yetmiyor.Kısa kısa olsada olmuyor.İçimdekiler çıkmıyor ki.Nefeslemi olucak tabi.Herkes haklı.Kimin acısını kime anlatıyorsun ki.Vardır bir sebebi kurcalama.Bu yüzdendir belki kırıklarını toplayamadığı için yanından geçerken senide çiziyordur.Küçük olsalar bile sana da bulaştırıyodur ya.Anlarsın bazen.İyi dersin.Birde arada böyle ifadesiz kalır gülen yüzün.Üzülürsün gülmezsin donuktur ya bellide etmezsin.Saniyelik olur bazen.Toparlaa.Hep mi yanlış yerden kişiden başlarız inanmaya.doğru zaman gelmez mi.Yapamıyorum mu? Ne,neden.Yakar ya bazen.Saniyeden daha az gibi.Bi anlık ya.Ama sonra canın çok acır.Ateş değince tenine saniyenin yüzbin bölümü bile olsa acır ya.Öyle benim öfkelerim.Az ama çok şiddetli.Saçmalarım ya bazen ben.Aslında çok şey anlattım.Sadece ben anlasamda olsun..Yazarım ya ben bazen.Bilen birileri var.

7 Aralık 2010 Salı

Kıbrıssss! uppiko


Veee Doğa Kıbrıs yolcusudur ! Çalsın davullar yaaaaa! Abime gidiyorum uleeeeen.En büyük aşkıma gidiyorum,en sevdiğim erkeğin yanına gidiyorum,burnumda tütüyor yemin ederim.Çok büyük mutluyum.Abimmmmmmm bebeğim geliyorum kii işte ! Dayanamam ki ben sensizliğe hiç.Her şeysin abicim.Hayatımda ki en değerli erkeksin her zaman :)

Cuma günü boynuna atlayıp bi daha da bırakmayı düşünmüyorum :P Kötü giden bir şeylerin ardından 4günlük abili tatil bana doping etkisi yapar dostlar.Hemde Kıbrıs'ta.Bol fotoğraf,bol öğrenmelik bilgi,bol gezmelik yer,bol anneli,bol abili. :DYuuuuuupppiiii :))))))

Perşembe günüde kurtulduğum gündür.4 günlüğüne uzağım yalansız dolansız.Pazartesi dönüşümü pek düşünmek istemiyorum ..Geldiğim gibi sunumlara girişicem ne yazık ki :D ama umrum değil.


Abimi görmeye gidiyorum var mı ötesi ? Bir sürü gülücükler var yüzümde.yumiiyumiiyuuuuuummmmmmm

6 Aralık 2010 Pazartesi

Türkçe Şarkılaaaar


Bazı şarkılar var benim dinlediğim müzikle alakası olmayan ama acayip sevdiğim bir başka bulduğum,kalitesiz bile olsa böyle ne biliyim önemli değil ben çok seviyorum ya umrumda değil :) Bide mesela bi sanatçının tek bi şarkısı.Yani başka şarkılarını belkide hayatta bilmem :D

Mesela Sıla-Vur kadehi ustam.. allahım o nasıl bir şarkıdır öyle böyle beni alıp alıp götürüyor hatta dinliyorum gidip içesim geliyor.Bilmiyorum çok seviyorum.

Ayşe Özyılmazel-taşıyo baksana.. Şarkının ismi çok kötü zaten ilk. Ama yumuşak söylemiş ya böyle nasıl anlatılır ki "bu gece rahat uyu ki ben sabaha kadar seni izlerim gözlerim uykudan kapansa bile saat 5 olsa bile napabilirim.." diyor ya oda çok güzel geldi işte.

Şimide bu üst kategoriden çıkıp gerçekten çok sevdiklerime geçiyorum
Gripin..Bu gruba ba-yı-lı-yorum.Hele o solisti beni bitiyor.Tanrım o nasıl bir ses,karizma,mimikler..En sevdiğim Türkçe şarkılardan biridir Durma Yağmur Durma kendimi bulurum.Akşamlar diye bir şarkıları var orda diyor ya "tebessümüm sayende,gözüm doldu sayende.." bide o sesi aman allahım.. :) bu şarkılarıda fena değil: Beş

Cem Adrian.. Benim için apayrı çok ayrı bir yeri var.O adam insan değil.Bize şarkıları yapıyor çekip gidiyor sonra bunalıma giriyoruz dinleyip dinleyip.Yeni albüm çıkmak üzere "Sen benim"diye bir parçasını dinledim oooof oof! Sen benim hiç ısınmayan ellerimsin diyor.Evet bu eller doğanın :D

Nil Karaibrahimgil'in Kırık adlı şarkısınıda dinlemenizi tavsiye ederim ben çok seviyorum söyleyiş tarzını..

Onun dışında Sertap Erener,Candan Erçetin..Bayılırım ikisinede.. Daha vardır eminim sevdiklerim ama pek aklıma gelmiyor o da bi daha ki posta kalsın o zaman :)

Mutlu bir hafta geçirmezniz dileğiyle kocaman gülümsüyorum hepinize :))

1 Aralık 2010 Çarşamba

özlediğimmm,hep.

Dün ve bugünden beri çoğu şey yolunda gibi gözüküyor. Bu sessizlik hayır değil ama bakalım artık.En çok yolunda giden olay vize sonuçlarım zaten .. Daha 3 tanesi açıklandı ve en kötü geçeninden 72 aldım diğerleri 90-95.Hepsi açıklansada rahatlasak artık.Sınavlar devam ediyor ve hepsi iyi geçmeye devam ediyor :)

Gürsel Ümit Samet ve tayfası pek bulaşmıyorlar bana artık ama işte dediğim gibi kimbilir neler dönüyor yine.Çıkar altından bişey ki umarım çıkmaz.Ama bu gece bişeylerin olacağı kesin konu netleşince yazarım yine.

Çok garipler aramak için arıyorlar resmen beni.Arıyorlar mesela Gürselle Ümit ikisi birden günaaayydın senfonisi yapıyorlar :D sonrada ya sence sınav testmi olur klasik mi tabi canım zaten bana vahiy geliyor ya da müdürün kızıyım falan mı sanıyorlar anlamıyorum ki..Daha bi ton şey işte ..

Anılım aradı bugün beni,gelicekmiş buraya en kısa zamanda.Tabi bu olanları ona anlatmıyorum böyle şeyler duyunca pek sakin olmuyor kendisi.Yanarım biterim vallahi onu sakinleştiricem diye.Çok özledim Anılımıda ya.. hep özlüyorum.. sevdiklerimi..
gözdemm..onurum..anılım..damlam..çağrım..burcumm..canım..özgem..setom..
en çok ta abimmm..
tabiki annemm..izmirim..
deniz görmeyi.. kordon rüzgarını yemeyi,denize karşı çay/kahve/nargile/sigara içmeyi..vapurumuzu..oooff bu liste hiç bitmez..hayatta bitmez.

30 Kasım 2010 Salı

Her şey çok güzel olacak.


Varlığından haberim bile olmayan adam.Nerdesin bilmiyorum,kimlesin,adın ne..Zamanın gelmedi mi artık.. Çabuk çünkü yoruluyorum.İyi yüreğini hissetmek istiyorum.Sadece "iyi".Bilmiyordum ben bu kelimenin bu kadar zor bulunacağını burada.Sende zorlanaıyormusun bilmiyorum ama bir olsa çıkardık işin içinden.Sen arındırırdın beni bütün kötülüklerimden.Sen seni öğretirdin bana..Ben hiç bıkmam seni dinlemekten.Saçlarımı okşadığında hangi düşüncem durur ki beynimde zaten..Hiç bilmediğim adam.. Seni bilmeden özlüyorum,sabrediyorum biliyor musun bekliyorum.Biliyorum yolun sonunda sen varsın,aynı zamanda başında olduğun gibi.Zamanı var..Senin gelmen için daha çok şey yaşamalıyım belkide.Ama sen geleceksen olur..Her şeye razıyım,yüreği iyiliklerle dolu olan hiç adam.Bul,olur mu ?

26 Kasım 2010 Cuma

İZmiiiiiiirrr part 5248545 :)

Kendimi İzmir'e atmanın huzuru içindeyim.O insanlardan uzaklaştım ya oh valla keyfim yerinde..Ama Pınar'ım kaldı orda :/ Ben kpss'ye girip pazar döneceğim..Kpss saat kaçta onu bile bilmesemde annemin zoruyla giriyorum bu kadar :D İlk sınav haftası bitti ve hepsi çok iyi geçti.Sabırsızlıkla bekliyorum notları :) Şu notlarım iyi olsun başka bir şey istemiyorum 2 sene sonrada ver elini İstanbul !

Mutlu bi haftasonu dilerim hepimize..Huzurlu! :)

24 Kasım 2010 Çarşamba

beni rahat bırakın tamam mı ?


Bu aralar burası çok karışık.Arkadaşlarımın ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.Beni birbirlerinden uzak tutmaya çalışıyorlar.Anlamıyorum.Neler dönüyor hiç bilmiyorum.Gürsel bana neden onlarla takılma desin bilmiyorum.Samet niye sürekli beni arıyor hiç bir fikrim yok.Gürsel seninle bi konu hakkında konuşacağım diyor.Bir arkadaşın hakkında diyor bu arkadaş Samet bak onu biliyorum.Neden birbirlerini sevmiyorlar anlam veremiyorum.Benimle dertleri ney çözemiyorum.Sadece not için olsun istiyorum.Yoruluyorum çünkü.

Gürselin Sametlerle karşılaşmayayım die sabah okula giderken beni beklemesi..Eve giderken beklemesi..Sameti yanımda görünce onu terslemesi..Gürsel'in Dilaydan hoşlandığı dedikoduları.Benim kimseyle karşılaşmamak için herkesten köşe bucak kaçmam.Telefonmun günde 215451421 kez çalması.Hatta bazılarını Pınar'a açtırmam.Sınavdan önce muhabbetimiz olamasın diye tam zamanında gidip direkt sınava başlamam.Erken bitirip kimseye yakalanmadan hemen çıkmak istemem.Sonra bu dönen dolapları düşündükçe sinirimin bozulması.Boynumun omuzlarımın tutulması..

Elifin hoşlandığı Mustafa neden Elif'e benim sevgilim olup olmadığını sordu.. Sonrada bi kız var arkadaşımın arkadaşı ama kızla muhabbet kuramadım bi türlü denk gelmedi demesi.. bunu söyledikten sonra sürekli yanıma gelip muhabbet etmeye çalışması..Hani cümlelerinden bazı şeyler anlaşılır ya..Elif onlara gittiğinde Doğa nerde demesi.. Şunu çok içten istiyorum ki : o kız ben olmayayım nolur..Elif'in yüzüne bakamam.Çok üzülür üzüldümüde nöbeti geliyor.Zaten sara hastası.Of allahım çok zor bi durumdayım.

Bütün bunlara inat vizelerimin şuana kadar olanlarının süper geçmesi :) Bu da en güzeli hatta tek güzel şey. :)

20 Kasım 2010 Cumartesi

Vizelere hoşgeldiniz.

Gittik geldik derken sınav haftasına gelmiş bulunuyoruz:) Ben çalıştım mı ? Pek sayılmaz.Yarın erkenden Manisa'ya yolcuyum.Ceza bana.Sabah gideceğim,çalışmam lazım .herkesin 8-9 dersi varken bizim neden 13 ? sadece bu dönem değil diğer dönemlerde öyle 14 ve 13 ! Şu vize haftası bir geçsin varyaaa! diyemiyorum çünkü sunumlarımız başlıyor sonrada finallerimiz ne kadar güzel .

Mutlu bir hafta dilerim şimdiden.. Mutlu kalın.. :)))

19 Kasım 2010 Cuma

Yağmur ihtiyacım var sana,yağmalısın?


Kendimi hiçbir yere ait hissetmemeye başladım.Sanki sadece kendi bedenimdeyim o kadar.Uyuduğum yer,kokumun sindiği yastığım,oturduğum koltuklar,yüzümü sildiğim havlu.Her yere her şeye yabancıyım.Sanki bu evde hiç yaşamadım.Sanki o yerde uzun yıllar vardım.Ne orada vardım ne burada.Her yere yakışıp hiçbir yere ait olamamak gibi.Herkesle gülüp hiçbiriyle hissetmemek gibi.Hani biri vardır hepiniz için gözünün içine bakar,içinin ağladığını farkeder.Sen ne kadar neşeli görünsende bilir ya seni.İşte yoksa da yazarsın sadece.Gerçekten mutluyum sadece kendimi sorgulayınca durgunlaşıyorum.Kendime yolculuk yaptıkça yabancılaşıyorum kendime.Her gidişimde kendime,hıçkıra hıçkıra ağlayasım geliyor.Sanki bir şeylere kırılıyor gibiyim.Görünürse birşey yok fakat birşeyler canımı sıkıyor gibi.Ben farkına varmadan karşı koyuyor gibiyim.İçimin yollarını bilmiyorum.Zorlanıyorum işte.Karman çormanız ikimizde,kendim ve ben.O neler çekiyor ? Kendim ne çekiyor bilmiyorum.Bilinçaltıma giydirilmiş sözdür bu kendim.Sadece bana söylesin nelere kırıldığını ki yardım edebileyim.Yoksa gözyaşı akıtmakla çözülmüyor.Güçsüz müyüz biz? Asla. Nerdeyim ben dediği olur mu insanın evindeyken.Evde duramaması diye bir şey olur mu ? Sanki tenini yakıyorlarmışçasına ağlaya ağlaya dışarı çıkmak istemesi.. Anlam veremiyorum ki,ne oluyor neye sıkılıyorsun bu kadar.Kusmak istemen neden.Silmeliyim artık kafamdaki soru işaretlerini bu kadarı fazla bana.
Yağmuur lütfen ,yağ..


17 Kasım 2010 Çarşamba

Mutlu bayramlar ,iyi tatiller,güzel günler.

Otobüsten inince İzmirin kokusunu derin derin içine çekmek gibisi yok.

Ohh beee! demek gibisi,içini huzur kaplaması,saatlerce sokaklarda boş boş yürümeyi istemekk.. Ohh bee İzmirim be,aşığınım keyif dolu şehrim benim:)Enerjin o kadar başka ki.O kadar neşelisin ki.Hayranım.Sokakları deniz kokan şehrim benim.Eviiimmm.

Kırkağaçtan direk ananemlere geçtiğim için anca 1. günü gelebildim İzmire.Ama ne özlemek..Bugün bütüün gün gezdim.Konak senin Kordon benim..Alsancak..Karşıyaka..Güzel şehrimin güzel insaları..Gülümsemeleri..Havaları,cakaları,mütevazilikleri bir başka vallahi.Ne çok güzel kız var,ne çok güzel erkek var bu şehirde.Ne güzel insanlar var.Neyse anlat anlat bitiremiyorum.

Yarında Gözdem ve Onurumla buluşacağız.Rock bar,iki güzel insan,tatlı sohbet.Ne isterim daha..Ama vizeleri düşünmüyorum şimdilik.Erken döneceğim Kırkağaca.Pazar erkenden yada Cumartesi akşamdan bakalım.. Ouuf ya bu güzelliklerden gidip vize mi çalışılır ki.Yapılır mı bu CBÜ ?

Mızmızlanmaya başladım bırakayım burada..Herkese iyi bayramlar efendiiiim..Keyifle kalıın.Görüşmek üzere.

10 Kasım 2010 Çarşamba

gerçeklerin yüzüme paaaat diye vurması olayı

Bazen yapacak hiçbi şeyiniz kalmaz. aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumlarındayım.Sadece alışık olmadığım şeyler yaşıyorum ve öğreneceğimi biliyorum.Ama o ilk şoku atıp toparlanma sürem birazcık kısalsa.. Yada karşımdakine belli etmesem,gülüşüm solmasa..Ne mi oluyor ? Çok büyük konuştuğum için asla yapmak dediğim şeyler geliyor başıma.Bir kez daha anlıyorum büyük konuşulmayacağını.Bir kezde ahh doğa kafan kırılsın diyorum.Biraz mideme birşeyler oturuyor.yumruk yemiş gibi oluyorum.Kendime kaçıncı yolculuğa çıkıyorum bilmiyorum.En son bugün çıktım onu biliyorum ama.Tamam artık anlatıyorum .

Yazılarımı okuyanlar bilirler ben akpartiyi sevmeyen ve Atatürkçü biriyim.İzmirliyim.Ve İzmirli olanlar bilir ki İzmirde akpartiliyim diyemezler rahat rahat.Aman allah korusun başlarına birşey gelir.Övünmüyorum bununla olanı söylüyorum.Benim hiçbir yakınımda akpartili değil açıkcası.Ama bugün sınıfta en iyi anlaştığım 4 kişininde(Gürsel,Ümit,Elif,Elif) evet oyu bastıklarını söylemesi beni şoka uğrattı.akpartili olmalarını duyunca ayrı bi yumruk yedim tam göğsümün ortasına.Ama bu onları yargıladığım anlamına gelmiyor kesinlikle.Kendi düşünceleri saygım sonsuz.Ama benim çevremde bir kişi bile yokken hepsinin bu görüşte olması beni çok fazla şaşırttı o kadar.

Diyordum ki ne işim olur benim öyle insanlarla ya. Öyle arkadaşlarım olucaksa olmaz olsun.Ama daha neler neler.Al işte geldi başıma yine büyük konuştuklarım.bilmiyorum beni kim anlar ama bu kadar büyütme dedi anlattığım kişiler.Tabiki onlar yine benim en iyi anlaştıklarım olarak kalacak ama benim bu şaşkınlığım n'olucak onu merak ediyorum..Of ya öğrenecek ne çok şey var.

8 Kasım 2010 Pazartesi

Haftasonu Doğa neler yapmış?

Bir kere en güzeli haftasonu annemi misafir etmemdiiii! Nasıl özlemişim nasıl özlüyorum hala of ya!Annem burdayken sanki yüreğindeki iyiliği bizim eve taşıdı ve hiç bi aksilik çıkmadı.Canım annem canımcanımcanımmmm:)

Dün 5 gibi annemi yolcu ettim.Eve geldim.Yemek yaptık.Topla yıka falan filan saat 7buçuk falandı yanlış anımsamıyorsam.Tam muhasebe çalışayım diyorum bizim diğer kızlarda muhasebe okuyor.Gittim odalarına kapı çaldı.Pınar açtı bende odadayım ya umursamıyorum.Pınar koştu odaya paaat kapı açıldı dedim tanrım yine noldu! Doğa koş Elif bayılmış.Yine aynı ev işte Evrimin olduğu ev .Bu arada Elif sara hastası ,bayılınca çok korkmuş kızlar e tabi Doğa soğukkanlı koş Doğa koş. Gittim yapılması gerekenleri yaptım Elif önceden söylemişti böyle böyle yap diye.Ayıldı.Ama o kadar köyü gözüküyor ki anlatamam.Dedim hastaneye gidicez itiraz yok.Hastanede yakın bize allahtan! Araba falan bulamayız zaten.

Bu aradada Evrim'de Kadriye diye bi kız daha var onu kenara çekip "elif numara yapıyor doktora söyleyin boşuna tahlil falan yapmasın" demiş.Duydum zaten hastanede kan beynime sıçradı.Neyse doktora bi sürü tahlil yaptı EKG çekildi.Oksijen verilecek dedi.Daha bu zamana kadar 2 saat geçti.Sonra oksijen bağlandı. 2 saat kadar o verildi.11 buçukmu neydi hastaneden çıktık.Eliflere gittim eve gelemeden.Yemek yaptık yedik derken eve geldik saat 1 zaten.

Yani anlamıyorum sen nasıl bi insana bilip bilmeden ki hastalığını biliyosun ,nasıl dersin numara yapıyor diye ya.Bide dikkat çekmek için yapıyor diye.O kadar çirkin birşey ki bu.Doktorda üzüntüden stresten olmuştur dedi.Sen biliyosun bu kız kafasına en ufak bir şeyi takıyor neden üstüne gidiyorsun ki.Olay da şu ;

Bizim sınıfta Samet diye bi çocuk var.Çocuk allah için yakışıklı.Elifte hoşlanıyormuydu artık beğeniyormuydu bilmiyorum.Samette bizim öğrenci evinde kalıyor.Erkeklerin binasıda çağrazda kaldığı içi balkona pencereye çıkarlarsa görülebiliyormuş onların daireden.Elifte Samet'e bakıyormuş.Evrim Elif'e "Sametten uzak dur Elif" diyor.Evet Evrim bu gece ağlayan kız.Sonra odamı çıkmış pencereye ne Samet Evrim'e bakıyormuş galiba.E tabi sen pembe sütyenle pencereye çıkarsan ona ben bile bakarımda.. Baya kavga etmişler sanırım.Of ki ne of.Elif böyle Evrim gibi bi kız değil çok iyi kız ama Evrim .. yok yani çok farklı biraz şımarık bi kız.Her şey onun olsun hemen olsun tarzında.Ama olmaz.Öğrenecek elbet.

Daha neler neler var da yazmaktan yoruldum.Bi daha ki postlara inşallah :)
Kendinize iyi bakın!!

Haftaiçi ekşınları!

Burada olaysız bir gün geçiremeyeceğimi düşünmeye başladım.Sanki evrendeki bütün normal olmayan insanlar burada toplanmış gibi bir hava var.Bende normal değilim biliyorum da ama 1 tane bile benim gibi bile yok.Geldiğimden beri söylüyorum şu cümleyi"insanlar çok garipler ya".Sen nesin ?

Zaten sorunlu olanlar genelde kızlar.Hepsi ayrı bi sorun.Başlıyorum anlatmaya efendim.Bunlar haftaiçi olan olaylar.Haftasonu diğer postta! Gece uyuyoruz saat 3 falan oldu yeni yatmıştık ama uyumuşuz.Kapı ziliyle uyandım ama nasıl zil çalmak alacaklı geldi sandım olamaz ya böyle bir şey.Telefonum ayrı çalıyor.Pınarın telefonu ayrı çalıyor.Gittim açtım yukarıdaki kızlardan biri.Evrim çok kötü oldu Doğa koş.Çok ağlıyror napıcaz bilemedik.Gittim gece uykusundan uyanıp ağlamaya başlamış.Eskiler gelmiş aklına bi sevgilisi varmış eroinmanmış ama çok seviyormuş.Çok özlemiş ama görüşemezmiş.Nasıl ağlıyor anlatamam.Bi üzüldüm bi üzüldüm sonra.Evrimlede yani o kadar yakın değilizdir ama ben soğukkanlı olduğumdan her şeye Doğa Koş! Neyse sakinleştirdik uyuttuk geldik eve saat 5. zaten 3 saat uyuyup okula..Allahtan uyku problemim sıfır.

Sonraki akşamda saat 11 sıralarıydı sanırım.Başka dairedeydim eve geldim.Bizim evde Melek ve Güner var bizden başka.Melek evde yok Güner odasında.Bizde Pınar'la geçtik odamıza neysem telefonum çalıyor.Bilmediğim bi numara.Hep tedirgin etmiştir beni şu bilmediğim numaralar mutlaka altından bir şey çıkıyor.Açtım efendim dedim.

.Doğa'ylamı görüşüyorum ben?
,siz kimsiniz ?
.Doğa kusura bakma rahatsız ediyorum senin Melek diye ev arkadaşın var diğmi ?
,evet te siz kimsiniz anlayamadım.
.Erhan ben Melek'in İstanbul'dan sevgilisi.Melek'e ulaşmıyorum kaç saattir haber alamıyorum nerede acaba sen ulaşabilir misin?
Hoppalaaaa ben o kadar çok şaşırdım ki tepkili tepkisiz Pınar'a bakıyorum.Meğerse bunlar kavga etmiş Melek telefonunu kapatmış bilmem ne. Telefon numaramı Melek vermediğine göre nasıl buldu bilmiyorum.Sordum benim yapamayacağım hiç birşey yok dedi.,Ahh dedim ne kadar etkileyici.Melek'te sormuş söylemiyor.

Ve biz bu arada saat 12 olmuş Melek'ten haber alamıyoruz.O kadar çok merak ettik ki çıkıp aramaya başlayacaktık o derece.Neyse geldide çözüldü olay.Diyorum ya insanlar çok garip.
......

4 Kasım 2010 Perşembe

Ne yapıyoruuz ne yapıyoruz??


Şu an ufacık tefecik odamdan yazıyorum.Pınar karşıma geçmiş ödev yapıyor yani pek yapıyor sayılmaz çenesinde duramıyor çünkü.Mesleki ingilizce ödevi.Neyse bende elimde kahve,sigarasız!!! İçmiyorum çünkü. Bugün pazar var diyemidir bilmem hocaların geç bırakası tuttu! 4'te bitecek olan dersim 5'e uzadı.Ders muhasebe ama bana çince gibi geliyor çince yapılan çin işkencesi gibi.Ya genel muhasebeden anlayan biri varsa lütfen bana nasıl anlamam gerektiğini söylesin yalvarırım.Vizelerede kaldı 2 hafta.Başka hiçbir dersten korkmuyorumda şu muhasebe!

Bide şu erkeklerin ağır,efendi olmalarına bayılıyorum.Maço olmaları değil ama kastettiğim.Ve çok az var böyle onuda biliyorum.Mesela ek yerleştirmeyle bi çocuk geldi benimle ilk konuşması sizli bizliydi .Helal olsun dedim ya maşallah dedim nazar değmesin ne kadar ince dedim :D Gürsel var mesela sırayı çekmemi isteyecek "doğacım mümkünse sırayı çeker misin rica etsem?" yani bayılıyorum bu kibarlığa."Doğaaa sırayı çek hadi yaaaa" diyenlerde var işte.Ama çokta sürmesin bu durum.Senli benliye yumuşak bi geçiş yapılsın.Onlarda öyle yaptı zaten .Aileleri nasıl yetiştirmiş çok belli ya neyse maşallah işte.


Diyeceğim şudur ki zarif insanlara ba-yı-lı-yorum.İnsanların görünüşünden çok davranışlarıyla yargılıyorum ve ona göre tavır alıyorum.Davranışları kötüyse ne kadar yakışıklı olursa olsun bi erkek benim gözümde beş para etmez anlayacağınız.Kız arkadaşlarımda aynen.Mesela sırf güzel/kokoş kızlarla arkadaşlık yapan kızları tanıyorumda o yüzden kızlarda dedim:) Yani çok saçma.Önemli olan anlaşmaksa kafa yapısıysa bunların ne önemi var ki ??

30 Ekim 2010 Cumartesi

bütün kızlar toplandıkkk


Benim orada kaldığım yer öğrenci evi aslında pek yurt sayılmaz.3+1 evleri düşünün işte 2,3,4 kişilik 3 oda var.Mutfak,salon,banyo gibi ortak alanlarımız var.Ben 2 kişilik odada kalıyorum Pınar'la.Evler 9 kişilik aslında ama biz 4 kişi kalıyoruz.4daire dolu.Bizim dışımızdaki 3 daire full.Bizim ki niye boş diye sorarsanız ben 2. sınıflarla kaldığım için boş :D çünkü 2.sınıflarla kalmak istemiyorlar.

Diğer odada Güner ve Melek die 2 kız kalıyor. Güner Çorumlu,Melek Uşaklı.İyi kızlar iyi anlaşıyoruz zaten çok anlaşmamıza gerek kalmıyor her şeyi ayrı yaptığımız için.Pınarla ikimiz yapıyoruz yemekti alışverişti falan. Sadece ortak alan temizliğini hep beraber yapıyoruz,faturaları ortaklaşa ödüyoruz.O yüzden sorun çıkmıyor.

Az kişi kalmamıza rağmen bizim ev töbe yarebbim Manukyanın evi gibi.Gelen giden hiç eksik olmaz.Mesela üst dairemiz çok ekşınlı bi daire.Sürekli tartışma olur hiç anlaşamazlar.Elif gelir Evrim'i şikayet eder gider sonra Evrim gelir Elif'i şikayet eder.Sonra Serap gelip ikisinide anlatır durur.Dinlieriz bizde yapmayın ya öyle demeyin biilmem ne etliye sütlüye karışmaz dinleriz sadece yani.

E tabi hep sakinlik olmuyor.Karşı dairemiz hoppa kızlarla dolu.Bi gün bunları polis getirdi eve :D Bi günde erkek arkadaşlarının evine gitmişler(ki bunlar ek yerleştirmeyle gelip 1günde bu kadar samimi arkadaş olupta eve giden tipler)ev sahibide sizi bilmemneler die evden kovmuş bunları.E Kırkağaç gibi bi köyde çekersen altına mini eteği giyersen en baba dekolteyi altına tak tak topukluları.. başka ne bekliyosun ki zaten sen her yeri İzmir mi sanıyosun be güzelim diyesim geliyor tabi.Tamam özünden taviz veremessin birazda başının ağrımaması için uyumlu olman lazım.Ben onlara uymam onlar bana uysun dersen alırsın başına belayı kırkağaçta.

Sonra orda en şikayetçi olduğum şey aynı müzik zevkini paylaştığım 1 insan bilem yok ya :/ Herkes pop mu dinler aman tanrım yani popüler kültür bu olsa gerek.Sayelerinde hepsini ezberledim.Ama ben carnival of rust açıp "ya bu şarkı çok güzel" dediğimde "evet ya ben bayılıyorum" diyen birini görmek için neler vermezdim.

Ama olsun iyi insanların olması bile mükemmel 5bin çeşitte olsalar :)

Sadece ben gitmek istemiyorum.İzmirde kalsam hep.Kendimi bulsam .Ben'i..

28 Ekim 2010 Perşembe

Cağnım Sınıfım.

Sınıfım güzel sınıfım hoş.Daha hepberaber birşeyler yapmıyorsakta gruplaşmalar var.Daha şimdiden kıskançlıklar,keskin bakışlarını fırlatanlar var.Tikileri var,çok iyi niyetli kız arkadaşlarımız var,havalılarımız var,sıcakkanlılarımız,yakışıklılarımız,güzellerimiz var,kimseyle konuşmayan ,herkesle konuşan tiplerimiz var kısacası çeşit çeşit insan var .

Sınıftan en iyi anlaştığım arkadaşım Elif.Çok tatlı bi kız.Kıvırcık saçları bebek gibi bi yüzü kocaman sevgi dolu bi yüreği ve soğuk tavırları var ben dışındakilere :) Onun dışında anlaşabildiğim Ümit ve Gürsel var. Çoook iyi çocuklar.Çok ağır,efendi ve muhabbetleride çok güzel olan daha ilk günden okulda aşıkları türemiş ,dikkat çeken tipler.Gürsel Mersinli,Ümit Samsunlu. Aslında bizim sınıfta İzmirli çok ama nedense hep İzmirden olmayanlarla anlaşıyorum. Mesela Ata var Gaziantepli.Bu arada Elif'te İstanbullu :) Türkiyenin dört bi yanından arkadaşlarım mevcut.

Sınıfta herkesle konuşuyorum ama gizli bi çekişme olduğunuda görmüyor değilim.Mesela bi gün gürsel ümit ben sırada oturuyoruz amfide,arkadan tam ortamıza kırık kalem fırlattılar.Kimin attığı belli değil şakada değil.Biraz rahatsızlar bu durumdan o çok belli laf sokmalar falan.. Gürselle Ümiti sınıftaki diğer erkekleri pek hazetmezler çünkü.Ama mesela bu beni hiç ilgilendirmez ben hepsiyle konuşuyorum.Ama neden hazetmediklerinide anlıyorum.Onlarla konuşurken yaptıkları muhabbet içtik,kafamız güzel,dün ordaydık,şöyle eğlendik böyle eğlendikten başka birşey değil sürekli bunları anlatıyorlar bize.Ümitle Gürsel öyle değil.Alakaları yok.Filmden müzikten konuşabiliyoruz.Bizim beraber olmamıza neden taktılar anlamış değilim.Sevgili falan olucaz sanıyorlarsa çok fazla yanılıyorlar zaten ikisininde sevgilisi var.en ufakta bi ima yok bugüne kadar bize karşı.Neyse bakalım neler olacak görücez artık.

Bi derste sunum hazırlayacağız hep beraber şimdi yani 4 kişi.sınıftaki tek karma grup bizin siz düşünün gerisini işte.Artı olarak gürselle ümitinde dersle alakaları çok iyi.Boş değiller hiç.Sanırım birazda okulda onların dikkat çekmesini hazmedemiyorlar.Dün sınıfın maçı vardı.Gürselin belini sakatladılar mesela.Çarparkende okulda çok dikkat çekiyosun akıllı ol demiş.Yaa işte böyle umarım aksilikler çıkmazda huzurumuz kaçmaz.

Ve şuda çok garip sınıfta ben eliften başka pek konuştukları kız yok erkeklerin.Normal olan biziz sanırım onu farkettim.Kimisi ağır tiki dantel taytlar topuklu ayakkabılarla okula gelenler var kırkağaç gibi bi yerde.Kimisi sınıfa girer günaydın demez.

Daha olay oldukça buraya uçarım hemen bi arada kaldığım öğrenci evini anlatacağım orası hele ayrı bi piyango :)))

27 Ekim 2010 Çarşamba

İzmirimin gözünü seveyim.


Anlaşıldığı üzere İzmirdeyim çünkü dayanamadım çünkü basıyorlar bana orda böyle boğazımı sıkıyorlar.Yani son günler öyleydi.Özlüyorum çünkü çok özlüyorum ya. Tamam alıştım ettim bunlar zaten kolay.Ama o burnunda tütme duygusu yokmu o duygu insana romayıda yaktırır.Vallahi de billahide yaktırır.Aslında yarın ders var ama umruuuummmda değil.Zaten haftasonu döneceğim.2 güncüüük izmirdeyim:)

Ya varya aslında okul çok güzel.Hele sınıfım.. Çok güzel insanlar var. Ama aralarında fitne-fesat olanlarıda var.Hiç birşey yapmadığım halde bana kıskananlar var zaten insanoğlu bunlar normal.Mesela bugün sevgili sınıfımın futbol maçı vardı izlemeye gittik.Neyse sınıfı daha ayrıntılı yazacağım anlatılacak o kadar çok şey var ki.

O kadar çok özlemişim ki burayı otobüsten inip dolmuşa binmem gereken yerde bildiğin yürüdüm.Ohh miss gibi izmir havası.Yarın kordona gideceğim deniz kokusunu çekmeye,ahh be bu özlem n'olucak bilmiyorum...OOOffffffffffffff!

25 Ekim 2010 Pazartesi

miss


Ben birilerini özledğim zaman hırçınlaşırım ve bu aralar biraz hırçınlaştım sanırım.

19 Ekim 2010 Salı

Yağmur,sigara,kahve,gök gürültüsü.

Burda ilk paketimi dün akşam alıp ilk gözyaşımı dün akşam döktüm.Sanki ağlayacağımı biliyormuş gibi önce gidip sigara almıştım.Bazen çok garip oluyorum.Boğazımda gıcık vardı ve sigara geçirir diye düşündüm ya da bilmiyorum bahanesiydi.Ama mucize bu ki geçirdi.Artık öksürmüyorum.Mentollüydü belkide ondan.Olsun yağmurlu hava,kahve.. Yanına yakışan buydu.Süreklilik yok ama.Sonra kızarlar bana.

Hep yağmur yağan yerdeyim.Saçlarım tüleriyor.Yoo mühim değil.Gök gürültüsü bana huzur veriyor diyorumda inanmıyorlar evdekiler.Nesinden korkuyorsunuz diyorumda gözlerini faltaşı gibi açıyorlar.Bende gök gürültüsünde çok şey buluyorum.Anlıyorum onu.
Gök gürültüsüleşicem dedim kızlara çok güldüler ama bunu söyleyebilmem bile başarıymış.Neyse işte İzmir'i,annemi,abimi özledim.
Bide deniz kokusunu.

18 Ekim 2010 Pazartesi

dram dram!!

Bu haftasonu İzmir'e gidemedim ya ! Nasıl koydu bana tanrımmm! bundan sonrada pek gidebilicekmişim gibi gözükmüyor.Çünkü iş buldum haftasonları çalışmak için.Fotoğrafçıda. Zaten Makine almayı planlıyordum,bişeylerde öğrenirim hemde para kazanırım.El harçlığım çıkar. İyi oldu buu yaa:)

Onun dışında sürekli yağmur yağan biyerdeyim.Sürekli ödev veren hocalara sahibim.İnternet olmayan bi öğrenci evinde olan üzücü bi hayatım var :D

Böyle olan biten her şeyi anlatmak isteyipte anlatamamak vaarr.Ama şu ödevlerimi bitireyim zamanım kalırsa söz yazacağım.Yazılarınızıda okuyorum tabiki. Ama yazamamak kötü..

Canım sıkkın aslında biraz,ama pek bunları yazasım yok zaten kırk yılda bir geliyorum birde bunlarımı yazacağımmmmm ? cık cık cık.

şimdilik hoş-çakalınn,doa ödevlere dönsüüüün:)

8 Ekim 2010 Cuma

bildiriyorum;iyiyim.

İyiyim,gerçekten..Yani evet biraz öksürük,biraz burun akıntısı,çok üşümek.Hasta oldum işte.Çünkü ev taşıdık.4.kattan bütün eşyaları indirip 1.kata çıkardık.Terledik sonrada çarşıya çıktık terim soğudu.Hastalığa yaldızlı bir daveriye çıkardım.Ama iyiyim şimdi.Aslında bu hafta gelmeyecektim ama hasta olunca annem gel mel dedi ee kıramadım.Düştüm yollara:)

Yeni eve yerleştik güzel gidiyor gibi.Okul iyi gibi.Sadece insanlarla sorunlarım var ya da benim onlarla.Sakız gibi çocuklar var mesela.Tersliyorum yinede yanıma geliyor.Ne biçim iş anlamadım.Yüzsüzmüdür,safmıdır,nedir ki ya bu.. Tersliyorum 1 sa. sonra Doğa naber ? İçimden küfür edip dışımdan iyi diyorum.Gidiyorum.Allahım bitsin bu durum ya sakız ,yapışkan.Sonra sınıfla kaynaşmaya başladık çok güzel insanlar var.. Anlaşabiliyorum sayılır gerçi daha tanımıyorum.Ama hemen hemen bütün hepsiyle konuşuyorum.Bazılarıda çok garip günaydın bile demiyorlar.Ama bana sorun bitane kafa dengi söyle diye. Yoook! Pınardan başka adamakıllı içimin sineceği bi kız arkadaşım yok daha.Erkek vardır belki bilmiyorum daha çok tanışamadık. Ya bide orda hava accaaayip soğuk İzmir'deki neki..Tanrımmm ya buz gibi,kışlıklarımı almaya geldim zaten buraya..
Ama o kadar özlüyorum ki burayı,arkadaşlarımı,ailemi anlatamam..Çok özlüyorum çok çok çooo...k!

Şimdi sizin yazılarınıza gömülücem:) Hadi bana iyi okumalar:))

1 Ekim 2010 Cuma

şerefeeee doa izmirdeee!

Kırkağaç'tan 2 günlüğüne kurtulmanın kutlması olsun bu yazım! Allahım İzmirin taşını toprağını öpiyim.İnsanlarına öliyim.Medeniyetimizin gözünü seveyim.Gerçekten.Anlaşıldığı üzere şu 1 haftada beni canımdan bezdiren yerdir Kırkağaç.Yolda yürüyemiyorum ki bile yani o derece.İnsanlar o kadar rahatsız ediyo ki anlatamam.Neyse ya bahsetmek istemiyorum ayrıntısını.

En azından sınıfım iyi,öğretmenler çok iyi,derslerin içerikleri çok güzel.

Ev problemi oldu.Apart sahibiyle anlaşamadık pazartesi başka bi yere taşınıyoruz.1 Haftadır bununla uğraşıyorum.Bu geçeceğim yer merkezde.Belediyenin öğrenci evi.Daha temiz daha güvenli.Umarım pazartesi taşınırım..

Onun dışında iyiyim pek iyiyim evimdeyim İzmirimdeyim. Alıştım oraya alışmasına ama rahat edemediğimden işte öyle bişeyler neyse valla anlatmak istemiyorum şimdilik sonra sıkıntlı dönemlerimden bahsederim sıkıntım geçince. :)

Hala internet problemini çözemedim orda.Haftada bir görüşeceğiz yani.. Ama ben sizin yazılarınızdan uzak olmak istemiyorum hiçhiçhiç. :(


Gitmeden son bi yazı yazarım diye şimdilik Hoşçakalın:)

25 Eylül 2010 Cumartesi

gitmek gitmektir işte hepsi bu.

Aslında pazar günü gidiyorum.Her şeyim tastamam.Bavullar koliler.Ama yarın pc başına oturamayacağımdan bugün yazıyorum.Çünkü yarın NATO'nun uluslararası davetine katılıyorum! Şöyle ki her ülke kendine özgü yemekleri yapıyor bizlerde gidip tadıyoruz.İtalya'dan spagetti,Brezilya'dan kahve gibi gibi. Fotoğraflarını çekerim umarım.

Moralim bozuk açıkcası dişlerim hala sızlıyor.Ya o kadar yapıldı bi bok(sinirlendiğimn kanıtıdır kullanmam aslında ama şiddetle yazmak istiyorum) :D değişmedi.Doktorda bekle biraz diyip duruyor.Yani o kadar bunaldım ki şu konudan o kadar sıkıldım ki anlatamam.Doğru düzgün bişey yiyebildiğim yok.Ödüm kopuyo dahada ağrıyacak die.Yani yeteeeeeeeeeeeeer diye bağırasım geliyor.Allahım nolur yardım et yahu noluuur ama:(


Neyse işte haftaya görüşmek üzere.Mutlu çoook mutlu haftasonu dilerim.Ve daha sonraki günlerede dilerim tabi sağlık+mutluluk. Gerisi boş çünkü:)

20 Eylül 2010 Pazartesi

Neler oluyor hayatta birde şu rüya gerçek olsa.

Diş hekimi biriyle evlenmeye karar verdim.Yani ilerde evlenecek olursam lütfen diş hekimi olsun çünkü benim ömrüm diş hekimlerinde geçiyor bi taşla 50tane kuş vuralım o yüzden.Valla çok güzel olur,maddi manevi şahane.Yoksa batarız.Yine dişim ağrıyor allaha çok şükür dayanılmayacak şekilde bir ağrı değil.Yarın randevum var büyük ihtimal kanal tedavisi.E bende biliyorum uzman oldum artık.

Evet anne bu itirafım sana.Şu kahvende kullandığın süt tozu ne kadar çabuk bitiyor değil mi ? Söylenmene gerek yok çünkü ben onu kaşıklıyorum ! Çok güzel olmasaydı oda yapcak bişey yok:)

Birşeyleri koklamadan yiyemiyorum yani siz insanlar neden koklamadan yersiniz hiç anlamam.Yemeği geçtim,giyeceğim tişörtü,ellerimi kuruladığım havluyu,yemek koyacağım tabağı,selpak mendili aklınıza ne geliyorsa koklamadan olmaz.Çok cinsim ya.

Gitmeme bir haftadan az kaldı.Cumartesi günü abbas yolcu.Ama her haftasonu İzmirimdeyim.

Yapılacak o kadar çok şey var ki şu son haftada.Hep böyle olur zaten.Çıkmaz çıkmaz giderayak her şey yığılır önüme.Şu dişlerim hallolsunda başka bişey istemiyorum ciddiyim bak.Sağlıktan önemli öte bişey yok bunu bilir bunu söylerim.

17 Eylül 2010 Cuma

Deniz görmeden yaşayamıyorsaaan!

Ben İzmir'de hep Karşıyaka,Göztepe,Güzelyalı taraflarında yaşamak istemişimdir.Çok severim oraları.Bornova'da deniz yok belkide ondan.O taraflarda çok tanıdıklarım var,arkadaşlarım.. Bugünde annemin bi arkadaşının evine gittik.Doğa gitmeden mutlaka gelin diyince(gitmeler hüznü yaşanıyor sanki çok uzağa gidiyorum).İşte böyle bir manzara vardı.Onlar koyu sohbete dalarken ben bir yandan kitaplıktaki kitaplarla aşk yaşadım bir yandanda bu manzarayla.İşte ben böyle bir evde oturmak istiyorum.Uyanır uyanmaz deniz görmeliyim.Canım sıkkın olduğunda,çok mutlu olduğumda deniz göreyim isterim.Kahvemi sigaramı alıp balkonumda keyif yapmak isterim.Kitap okumak isterim,müzik dinlemek isterim çünkü her şey denizle başka bir güzel.Sabah kahvaltıları,akşam yemekleri balkonda.. Çok istiyorum.. Umarım ilerde kendi evim olunca böyle olur :)

15 Eylül 2010 Çarşamba

Bir iç kanama.

Sanırım pek gitmek istemiyorum.Bugün anladım.27sinde açılıyo okul ama ben 26sının gecesi falan orda olayım diyorum.Ama olmaz çünkü eşyalar falan var.Yani arkadaşım 25i bile dedi.Yok dedim olmaz.Bilmiyorum.Sanki yalnızlığa gidiyorum gibi geliyor.Hayatım değişecek.Annemi İzmir'de yalnız bırakacağım.Bunun stresi çok büyük üstümde.Haftasonu burdayım evet.Ama evde yalnız uyuyacağını falan düşündükçe beynime şimşekler çakıyor.Gitmesem mi diye bile düşündüm.Yok olmaz bu saatten sonra deyip saçmaladığımı anladım.İyi gelir ikimizede bi yandan diyorum bu kadar çok tartışmayız.Ama annemde güçlü olup "ne olucak canım zorlanmam" demiyor.Mış gibi bile yapmıyor.Ben daha çok kötü oluyorum.Her gelen anneni yalnız bırakıp gidiyomusun şimdi diyor.Küfürü basıp sanane demek geliyor içimden.Ama olmuyor.Yüzde içten-miş gibi bir gülümseme salak salak sırıtıyorum.Ama bunu zorla yapmıyorum.Sanki yüzüme yapışmış bu ifade kaçarı yok.Arkadaşıma anlattım "nolcak yeaaa" deyip geçti.Yani öyle pek beni anladıklarınıda sanmıyorum.Derin bir iç çekiyorum sürekli.Lütfen her şey yolunda gitsin.Abimide çok özledim zaten.Maddi durumlar bi yandan,manevi durumlar bi yandan.Yinede şükürler olsun diyorum hep.Nisana kadar sabretmem lazım ama uzun gibi.Abim geliyor kısmetse nisanda.Öyle yani.İçim buruk."Herkes"leşemiyorum.

13 Eylül 2010 Pazartesi

dün,berbattır.12 uğursuzdur.


İki büyük yenilgi bazen ağır gelirmiş.Sadece.. çok üzgünüm..

12 Eylül 2010 Pazar

Hayır'lısı olsun.

Gittik kullandık oylarımızı.Hayırlısı olsun.Ben açık açıkta söylerim oyumu.Besbelli tabiki HAYIR. Çünkü ben Atatürk çocuğuyum.Çünkü ben vatanımın bir karış toprağı için canımı veririm.Çünkü ben müslümanım deyip her türlü hırsızlığı yapan,yalan söyleyen,ATA'MIZA küfürden hapis yatmış recep tayyibe sonuna kadar karşıyım.Karşı olmakla kalmayıp nefret ve kin doluyum.Ondan utanıyorum.Çünkü ben İZMİRLİYİM.Ve ben TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE'den yanayım.

Kim ne derse desin umrumda değil.Benim çevremde evet diyen yok.Belki sağ gösterip sol vuran olur ha onu bilemem.Zaten bunu açık açık söyleyemez İzmirimde.Bundan öyle gurur duyuyorumki.İzmirde olmaktan İzmirli olmaktan!Oyumu attıktan sonra sandık görevlisinin bastıra bastıra HAYIRlı olsun demesinden gurur duyuyorum.

Allah yardımcımız olsun..

10 Eylül 2010 Cuma

Doğrucu davut ; Doğa.

Çok doğrucu olmak pek güzel birşey değil bana kalırsa. Ama huyum kurusun engelleyemiyorum.Çok başım yandı bu huyum yüzünden ama ne yaparsam yapayım olmuyor ya yalan söyleyemiyorum. Mesela bi arkadaşım var Burcu. Şuanda sevgilisi var 3aydır beraberler,yarın bi çocukla buluşacakmış ,çocukta buna yazıyor.Yani bırak sevgilim olmasını biriyle flört aşamasındayken bile bırak başkasıyla buluşmayı konuşmam bile.Yani katiyen olmaz bende böyle çok ters bana.Burcu'ya çok normal mesela ohoo arkadaşım ya n'olucak diyip geçiyo.İşte benim asla yapamayacağım şeylerden birisi.
Annem laf arasında sigara içip içmediğimi sormuştu yazmıştım daha önce.Hayır diyemedim.Diyemem ki zaten.Yalan söyleyemem.Pat diye söylerim gerçeğini sonrada başım ağrır işte.İçmiyorum de n'olucak ? I ıh olmazzzzzz.Yapamıyorum ki ya.

Mesela facebook'ta etkinlik daveti geliyor.Ben gitmeyeceğim biryere hayatta evet demem.Hani desen n'olucak çokmu takıyolar seni sanki "aaa doğa yalan söylüyooo,satııışşşşş." diyecek halleri yok. Ama işte neden böyleyim bilmiyorum.Daha çok başım mı ağrır daha çok iyimi olurum bu huyum yüzümden orasını görücez :)

Bir garip Doğa.!

8 Eylül 2010 Çarşamba

İyi Bayramlar! (erkenden) :)


Yarın erkenden İzmir'den ayrılacağım için erken bir Bayram dileği olacak bu :) Mutlu Bayramlar sevdiklerinizle birlikte..Şeker tadında geçsin hepimiz için..

İzmir'de olanlar için söylüyorum Müthiş Sertap Erener konserini kaçırmayın derim.. Şahsen ben sırf konser için o akşam İzmir'e dönüyorum! (9 Eylül Günü, Cumhuriyet Meydanında diye biliyorum.)

4 Eylül 2010 Cumartesi

Sür/eç. Çabuk geç.

Bu ara biraz yokum,yazamıyorum.Zamanım oluyor ama çok az.Kendime pek iyi bakmadım sanırım.İleri derecede kansızlık çıktı bende,ilaç vermedi doktor bir kaç tahlil daha yapacakmış.Sonuçlarıda bayramdan sonra belli olurmuş.Uzun sürermiş.Yorgunluktan öleceğimi hissediyorum sanki.Gözlerim kararıyor.O yüzden gitmiştim zaten doktora.Bu çıktı işte.

En yakın arkadaşım Damla'm hastanede yatıyor.Nedeni belli değil ama bağırsak iltihaplanmasından şüpheleniyorlar.Onunda sonuçlarını bekliyoruz...

Bu aradada Kırkağaç'a kayıda yaptırmaya gittim.Yaptırdım artık CBÜ öğrencisiyim.

Biraz sıkıntılı bi süreçteyim sanırım.Çabuk geçsin lütfen Tanrımmmm..

Hepinize sağlıklı,mutlu günler..

26 Ağustos 2010 Perşembe

Güven/me.

Hepimize biraz umut lazım.Biraz güvenmemiz gerek birbirimize.Aşk'a inanmak lazım.Yok diyerek hiçe saymak olmaz ki.Var biliyoruz.Öyle ya da böyle.Bizde ya da değil,her nerdeyse var."Kimseye güvenmiyorum"diyoruz ya ,olmaz işte öyle birilerine güvenmemiz gerek.İnanmalıyız.Tadı kalmıyor hayatın sonra.Ya üzülürsem'lerle geçiyor.Üzülelim.. Ne çıkar ? Dibine kadar kahrolalım.Ama yeniden yeniden sevelim.Doyamayız ki sevmeye.Doyulur mu ? Yaşamaya doyulur mu ? Canım yanarsa diye kendi kabuğumuza çekilmek olmaz.Yaşıyor musun ? diye sorarlar sonra sana.. Kıralım kabuğumuzu.Bi erkek/kız ne kadar kırsada kalbini inadına aşk diyebilelim.Biri güzel olacak nasılsa..O sana hayatının en büyük kazığını atmış olabilir.Kimseye inanmıyor olabilirsin artık.Ama sadece bir süre sürsün bu.Uzamasın benim yaptığım gibi çok fazla.Daha zor oluyor her şey.

Babamın gidişinden sonra güvensizleştim herkese karşı.Babana bile güvenmeyeceksin felsefesi yolunda yürüyordum.Ama sonra bi erkek arkadşım oldu.Kısa sürdü.Ayrılmak üzereyken benim çok yakın bi kız arkadaşımla yakaladım onu. Sevgilime mi küfredeyim çok yakın olan kız arkadaşıma mı ? Hiç bişey demedim.Ne halleri varsa görsünler modundaydım.Ettimi hayat 2 sen koca bi sıfır.Bi süre daha elimi ayağımı çektim. Sonra yeni bi erkek arkadaşım oldu.Onunla daha iyi gidiyorduk sanki.Çok yakın bi kız arkadaşı vardı.İşte herkesi kendin gibi sanmayacaksın.Benimle anılım gibi zannettim onları.Neyse sonra anlaşamadık ayrıldım.2 gün sonra o kızla el ele gördüm.Saf ben işte ayakta uyumuşum herkes anılla biz ya! Oldu mu hayat 3 sen daha koca bi sıfır.

Sonrada herkesten şüphe etmeye başladım güvenmeyi çok istedim birilerine ama o kadar istedim ve hala o kadar çok istiyorum ki anlatamam.Buna rağmen karşımdaki kişiyi kısıtlamam.Yani oraya gitme buraya gitme şunla görüşme diyenlerden asla olmadım,olmamda.Böyle şeylerdende nefret ederim.Yasaklar merakları doğurur.Meraklarda yanlışları ;) Ben ailemden de böyle gördüm.Budur .
Yani bu güven meselesi elimde olan birşey değil ve gittikçe zorlaşmaya başladı.Sürdüremiyorum ki olmuyor. Belki doğru kişiler çıkmıyordur karşıma ,kör talihtir diyorum.Ya da tam güveniyorum hooooooooooooop tersine dönüyor her şey hemde öyle bi hal alıyor ki inanılmaz.

Ama birgün çok mutlu olacağımı çok iyi biliyorum!..Benim hala umudum var :))

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Kırkağaç'a gidersem!

2 Yılımı geçireceğim yeri gördüm.Güzel bir yer ya küçük falan diyorlardı ama 5tane vodafone bayi var. O kadar küçük işte :D Ev buldum böyle 6 kişilik evler.Orada kalacağım ayarladım gidince gördüm gerçekten çok temiz ve çok güzel.Kaloriferli.Okulada 5dk. mesafede.Marketlere,pazara yakın.İnternet kafede var ! :) kalacağım yerde olur mu bilmiyorum ama en azından girebileceğim yerler var.Çünkü internet olsada pc'mi götüremeyeceğim için farketmez.Biraz kapalı bir yer.Birazdan daha fazla.İzmir gibi rahat değil.Evet İzmir gibi hiçbir yer rahat değil ama işte orası yanında geçmez.Yani burdaki gibi mini şortlar,etekler aman efendim elbiseler giyemem.Giyenide görmedim zaten.Farketmez çok önemli bir şey değil benim için.Zaten yazda bitiyor olucak oraya gidince.5 gündür uzağım ya blogtan tanrım ne çok okuncak yazı birikmiş.Kalkamıyorum pc başından:) Bu haftam yoğun geçecek belli oldu.İftara misafirlerim var ! Bi gün anıl-setom-burcu üçlüsü,bir gün çağrı-kürşat-fatih-meral-damla 5lisi,bir gün abimin arkadaşı Ali abim gelecek.Bir günde iftara davetliyiz.. Yarında abimin sevgilisine gideceğim Esra'ya. Geldimi üst üste gelir gelmedimi hiç olmaz.. Hepimize mutlu günler diliyorum. :)))

19 Ağustos 2010 Perşembe

Enstantanegibi


*Bugün Anılım,Setom(sertaç),Burcum iftara gittik dışarı.Çok eğlendik ya.Sonrada batak oynamaya gittik.Kim kazandı ? tabiki Doğa. Çünkü o kumarbaz bir babanın kızı. :D Ve yine söylüyorum Anılımı çok seviyorum ya ,bu çocuk melek melek..

*Gideceğim yer Kırkağaç.Belki bileniniz vardır.Ayarladım yurduda.Apart gibi 5kişi kalıyorsun.Kişi başı 200tl.Pınar diye bi arkadaşım vardı liseden beraber kalacağız aynı odada.Çok sevindim.Yarında görmeye gidiyorum.Ordan ananemlere geçeceğim az biraz yokum burda.

*Abimi çokçok özledim ya.. ama öyle böyle değil.Yani böyle adını duyunca gözlerim doluyor artık.Yeter bu kadar ayrılık ya..İzinede gelemeyecekmiş.Eğitimleri başlıyormuş.Yılbaşından sonra demiş komutan.E zaten 4ayı kalcak.. Gelmem dedi. :((((( Diğer yarım o benim ya,canımın parçası,çok özledim seni.

*Pek dinlemedğim Ferhat Göçer'in "yastayım" şarkısının beni niye bu kadar duygulandırdığını bi çözebilsem ah bi bulsam.

*Klimayı 20dk'dan fazla açınca üşüyen biri var! Evet evet ben.. :)))

*Bi ara bu yaz okuduğum kitaplar hakkında bi post yayınlayacağım.Öneri vb.

*Hadi beni tut kopmak üzere olan en incinmiş yerimden.. ve sıkı sıkıya bağla kendine, ama bana farkettirme. sonra ben dayanıksızlığıma küfredip ağlayarak gözlerimi yumayım, ellerimi bırakayım. neden düşmediğime anlam veremediğim anda fal taşı gibi açılan gözlerim, başucumda bir çift göz görsün....... Sizinlede paylaşmak istedim..Çok beğendim.. Lal'den..

16 Ağustos 2010 Pazartesi

N'apsak N'etsek

Her zamanki gibi bi ton düşünce var beynimde. Bi ton anlatacak şey oldu .Bu ara çalkantılı bi şekilde devam ediyorum.Olsun güzeldir,iyidir.

Mesela düşnüyorum acaba bu blogu kapatıp başka bir blogdamı devam etsem diye.Üniversite için gideceğim yer çok küçük biyer ordaki bütün herşeyi yazarım diye.İsmim falan olmasın diyorum artık.Ama sonrada kıyamıyorum buraya.Kararsızım işte.ama eğerki kapatırsam isteyenlere yeni blogumun adresini veririm tabiki.Çünkü benimde var hep okumak istediğim,kapatılmasını istemediğim bloglar..

O'nlar bize iftara geldiler.Annesi ve kızkardeşi.Bide cicim dediğim biri var işte beni büyüten onlar falan..Çooook güzeldi.Çok özlemişim ya gülüşünü,beni kızdırmasını,uğraşmasını..Annemde hiç kasmadı..Mesela ben mutfakta kahve yapacağım zaman geldi oturdu masyaa konuştuk ettik.. Yalnızız sonuçta sohbet ediyoruz kimbilir ne konuşuyoruz ! annem böyle şeylere fırsat vermez diyodum umrunda olmadı.. Bende rahatladım.

O'na yaptığım kahveye laf etmesini bile özlemişim.Ama biliyo sonradan gönlümü almayı.Zaten biz onunla sürekli didişme halinde olduğumuz için pek yadırgamıyolar artık ve herkesinde hoşuna gidiyo bu durum anlamadım gitti.. Bu hafta içi iftara O'nlara gideceğiz sanırım.Ben evde yoksam çağırma dedi annesine,anneside yok çağırmam siz didişmeden olmaz dedi.. Yani o kadar! Artık bişi olup olmaması umrumda değil çok eğleniyorum ben onunla. :) Hatta böylesi daha bile güzel..

Öyle işte günleri dolduruyorum.. Blog okuyorum.Sürekli blog yazanları çok seviyorum.. Sağolun var olun..

Ve umarım oruç tutanlar günlerini kolay geçirirler..Dayanılması zor bi sıcak var.. Hayırlı ramazanlarda diliyorum..

Bütün olumsuzlukların üstlerini karalayalım diyorummmmmmm :)

13 Ağustos 2010 Cuma

ama ben biliyorum.

Sonuçlar açıklandı ve öğretmenlik olmadı.Celal Bayar'da Lojistik okuyacağım.
Önemli olan bu değil.Çok üzülmedim ama..Ben nasıl olsa başarılı olacağım evet ama..Öğretmenlik!..Bilmiyorum.Ölüm yok sonunda evet ama..Oof.

Anlatmak istemiyorum işte anlasınlar istiyorum.Belli etmek istemiyorum içimden geçenleri .Susup susup anlaşılmak istiyorum.Var öyleleri ,onlardan güç alıyorum.Biliyorum.

10 Ağustos 2010 Salı

Olur/olmaz!

Şu yaşıma kadar hep kararlarımı kendim verdim.Evet daha 19 yaşındayım "şu yaşıma kadar dediğime" bakmayın ama bu hep böyle oldu.Sadece karar verirken bazı zorunluluklarım vardı.İstemediğim şeyler oldu.Mesela asla bi meslek lisesine gitmeyi ben seçmedim.O okula gitmek zorundaydım.Halbuki lgs'de aldığım puan anadolu lisesini tutyordu ama taşındığımız yerin yakınında değildi.Yakında olmaması demek yol parası demekti.Ben yürüyerek gitmek zorundaydım ve en yakında ki lise olmak zorundaydı.Hem abimde ordaydı en azından ilk sene birbirimizi korurduk çünkü babamın ne yapacağı belli olmazdı yeni ayrılmıştık.Evden okula yarım saatte yürüyordum ve birgün bile şikayet etmedim.

Ve bugüne kadar hiç bir yaptığım şeyde kim ne der diye düşünmedim.Elalem ne der?Biri görürse ? Kim ne düşünür umrumda değildi ki halada değildir.Kimseyi ilgilendirmez benim ne yaptığım tabiki aileme karşı sorumluluklarım var.Onları üzecek bişey yapmam.Onları üzmeye değmeyecek bişeyse kendimden bile taviz veririm.


O'nunlada çok güzel sevgili olurdum ben.Çokta güzel bi ilişkim olurdu.Ama annem asla istemez halada söyler.Yanına yakışmaz der.Şuan sadece anneme anlattığım için olanları o der.Ama ortak tanıdıklarımız duysa onlarda çok şey der. Sürekli içiyo çünkü sürekli alkol.İştende çıkmış çalışmıyor.Şimdi hani takmıyordum etrafı ? evet etraf umrumda değil ama böylesi benimde içime sinmiyor o kadar düşündüm ki bu konuyu olur mu olmaz mı diye.Yok dedim boş bi insan benim sevgilim olmaz,alkolik sevgilisi var beş para etmez,anne parası yiyo çocuk dedirtmem ben kendime.çünkü bunu diyecek olanlar yine benim canım kanım sevdiğim insanlar.Yapamam işte bana ters.Çünkü öyle biri."Boş" işte.Değmez çünkü O'na.Ne kadar yoğun duygular hissetsemde değmez.Şöyle sağlam dursa karşımda herkesi karşıma alırım farketmez ama halada çocuk benden çocuk o kadar acı çekmesine rağmen hiç olgun değil.Hiç düşünmüyor kendini hiç.


Yani tam birine birşeyler hissediyorum adam çıkmıyor.Tam yüreği çok güzel olabilir ama bakın yetmiyor işte olmuyor.Çok yakışıklı olabilir farkeder mi ? Sağlam biri değil ki neyine güvenebilirsin?Bende mi sorun anlamadım gitti .Hep böyle tiplerden mi hoşlanıyorum yoksa denk mi geliyor.Çok güzel duygular yaşattı bana allah bin kere razı olsun ama yetmez.İki gönül bir olunca samanlık seyran falan olmuyor yani külliyen yalan zaten ezelden beride sevmem bu sözü diyorum ve hoşça/kalın istiyorum:)

8 Ağustos 2010 Pazar

"Biri"

Bi' yaram var.. Onun acımaması için elinden geleni yapan biri var tanımsız bıraktığım.İlacı olmasada en azından üfleyen,unutturan.. Merhem olan nefesiyle günden güne iyileştiren.Sabır isteyen yarama,istediğinden çok daha fazla sabrı olan biri var.Gücü var.Beni bile öyle inandırmış ki gücünün bitmeyeceğine,güvenivermişim işte.Hemde korkmuyorum.Üstelik inanıyorum bu kez.Dahası sırtımı dayayabiliyorum o birine rahatça.Arkama bakmıyorum,düşünmüyorum.Başımı yana yaslandığımda omzu hep yanımda.Tek bir kelime çıkmıyor dudaklarımdan.Binlerce kelimeyi dilime dolayıp bişeyler anlatmak istediğim ama yinede beni anlamayan insanlar gibi değil konuşmasakta anlayabiliyor beni.Belkide hissediyor.Dümdüz biri o.Yüreğinde hiç pürüz yok.Sıcacık elleri.Işıl ışıl hayat dolu gözleri var.Ve benimde gözlerimi parlatan sözleri.Henüz varlığından bile haberim olmasada o "biri" var.İnanıyorum.

5 Ağustos 2010 Perşembe

Baba-mış gibi yapmak.

Çok küçükken öğrendim ben "buda geçer" demeyi. çok erken gösterdi bana hayat gerçek yüzünü.Çoğu sevdiğime iyi davranırken ilk darbesini bana vurmuştu.Bu kadar dik kafalı bu kadar gururuma düşkün olmasaydım üstesinden gelirmiydim bilmiyorum.Ama nede olsa ben annemin kızıydım.Güçlüydüm ,her şeyi atlatabilirdim.Doğa böyleydi işte herkes böyle görürdü.

Ona "baba" demek gelmiyor içimden artık,eskiden bu kelimeyi hiçbirşeye değişmezken artık ona yakıştırmıyorum işte.Olmuyor olmuyor.Bu yazılık kullanacağım ama ..

Evdeki o huzursuzluk dünyanın en lanet şeyidir.Sürekli kavgalar,tartışmalar,bağırışlar,tehditler..Sırf eve gitmemek için yalnız başıma sokaklarda otururdum.Babam gelince beni görmesin yeterki benimle konuşmasın diyede 7de yatağıma girerdim annemle birlikte.Hiç annemsiz yatmazdım.Bütün gecede uyumazdım anneme bişey yapacak diye.Abimde öyle tabiki.Hiç ağlamazdım onlar üzülmesin diye.Babamı çok seviyordum ve çok acıyordum ona ve çokta kızgındım ama babamada aşıktım.Bütün duygularım onun üstün yoğunlaşmıştı.

Annem ayrılmaya karar verdi ve biz sadece 4 saat içinde evi taşıdık başka bir semte.Nasıldı diye sormayın aksiyon filmlerini aratmayacak bi heycandaydı .Ya babam gelirse korkusu bizim ömrümüzden 20 sene götürdü o gün.Ama sağ sağlim hallettik.

Sonra ilk beni okula görmeye geldiği günü hatırlıyorum.Atlamıştım boynuna beni görmeye geldi diye nasıl sevinmiştim beni bırakmayacak diye.. Ama amacı görmek değilmiş meğerse.Annenle bizi barıştır dedi gitti.Sonra tehdit etti beni vururum onu diye.Ve ben 2 hafta boyunca annemle onun binceği durağa yürüdüm sabah,akşamda okul çıkışına gittim.Bazen görünüyordum anneme bazende gizli gizli takip ediyordum durumu anlamasın diye.Abime hiç söylemem gider vurur babamı biliyorum.Nasıl korkmuştum anlatamam.2hafta kadar sonra içim rahatladı ve artık okula geç kalmamak zorundaydım çünkü devamsızlığım 16 gün olmuştu.Ama hep telefon ettim anneme okulda.Açmayınca deliriyodum.

Zaten ondan sonra sokakta görüp kafasını çevirmeye başladı bana.İşte onu yaptığı ilk gün bitti benim için.Biyolojik babalık dışında bütün özelliği gitti.
Bazen diyorlar bana olsun yinede babandır git gör et diye.Yaşamayan bilemez ki.Yorum yapmak kolay.O kafasını çevirdiğinde karnıma art arda beşbin yumruk yemiş gibi hissettim.Ama işte ben HİSSETTİM.Bilemezler.Artık öyle sıkıldım ki nede olsa babandır muhabbetinden.Seni ilgilendirmez sen kendi babana nasıl istiyosan öyle davran deyip geçiriyorum valla kim olursa olsun..

Mezun olurken yanımda olmasını isterdim,sahnede dans ederken beni izlemesini isterdim,benimle gurur duyup gözlerinin dolu dolu olmasını isterdim..Saçlarımı okşamasını isterdim,yanında evlat hissedeyim isterdim. Ama artık bundan sonra hiç bişeyin önemi yok.Olmayınca olmuyor.

Annem ve abim yanımda ya onlar bana yeter kocaman yürekleriyle.. Biz üçümüz kopppkocamaaan bi aileyiz zaten :))

3 Ağustos 2010 Salı

Sakinleşmeliyim.

Sadece biraz canım sıkkın o kadar.Her defasında! başkasına sinirlenip hıncını benden çıkarmasına sinir oluyorum hatta kuduruyorum.Çok bencilce.Ben bunu kimseye yapmıyorum..Çok sinirliysem kimseyle konuşmuyorum mesela.Kabuğuma çekiliyorum.Kalp kırmaya hiç gerek yok çünkü.Bir olur,iki olur anlarım.Ama sürekli olunca bana her yer dar geliyor.Bu kişi canım bile olsa. Öyle derinnn nefes almakta yetmiyor artık.Tamam,yazdık.Sakinleşeyim artık.


30 Temmuz 2010 Cuma

Mutlu Olmak

Mutluluğun kişinin beklentilerine bağlı olduğuna inanırım ben.Yani çok şey beklemesse karşındakinden yada istediğin şeyden hayal kırıklığı yaşayıp üzülmessinde.Hep en kötüye hazırlarım kendimi ama en iyisi olucak diyede içimden geçiririm.Enerjiye inanırım çünkü.Olmaz diye başlanan bişey zaten olmazdır.Olacak diye başlanan bişey de olmayabilir.Hayat bu hep bizden öndedir çünkü.Kural böyle.Fazlada sorgulamamak lazım.

Mesela mutluluğumuzu neye bağlıyoruz bunu düşünelim.Ben üniversiteye öyle bi bağlamışım ki o olmassa öleceğim sanki.Ama kendime geldim.Mutluyum.Bakın yaşıyorum hala ya.Var mı bundan ötesi ? yok.

Şimdi asıl sorun çevrenizdeki insanların %99'nun böyle düşünmeyip sürekli sizi sorgulayıp sizi yargıladığıdır.Onlara tamam tamam deyip geçin.Mutluyum deyin.Gerçekleri görün mesela.Ailem/arkadaşlarım/sağlığım/işim/eşim/dostum var diyebilin.Hani bu hayatta biraz umursamaz olmak gerektiğini savunuyorum.Gelene gidene eyvallah demek gerektiğini düşünüyorum.Ben bunu çoğu konuda yapıyorum ,uğraşıyorum en azından.Boğun eğip kabulleninde demiyorum ama kendimizi yıpratmanın bi alemi yok.

Ama şu okul beni yordu kabul ediyorum.Sağlığımdan olmak üzereydim.Bi insan kendine zarar verebilcek kadar kendini sıkmamalı,üzmemeli.Ben bunu yapmaya çalışıyorum hala.Günden güne,yaştan yaşada daha iyi yapabiliyorum sanki.Çünkü ne zaman kendimi sıksam sağlığımdan gidiyor,hastanelerde sürünüyorum.

Değer mi bu kadar sıkmaya ? değmez.

Şükür ki hala yaşıyoruz,ve bizi seven büssürü büsssürü insanlar var.Boşuna demiyorum yaşamım sonsuz olsun kayıplarım olmadan ama diye.Yaşamak kadar güzel başka birşey olduğunada inanmıyorum..

Küçük beklentiler içine girelim ama hayallerimiz büyük olsun diyorum ben! sırf bugünü düşünerekte yaşayamayız tabiki ama bi denge yakalayabiliriz sanırım :)

Mutlu haftasonları dilerimmm :)

29 Temmuz 2010 Perşembe

"Yankısı olduğum hisleri"

Yavaş yürüyor.Sanki biyerlere erken gitmemek için.Geç kalmamak için zamanında önce çıkmış yola.Yanlış mı yapmış ? Kimene.. Kim bilebilirdiki yoldaki engelleri ? Tökezlemiyor değil bazen gittiği yolda.Ama hiç umudunu kaybetmiyor.O kaybediyor sanıyor ama ben görüyorum,sahte değil..Hala gerçek umutlar bunlar.Kaçmıyor.Gidecek bir yeri olmadığından.Olsa gidermiydi.Bilmiyor ki.Kendi olmayı seçermiydi ? Bak onunda cevabı yok. Kafasında yanıtı olmayan soruları ve ona kene gibi yapışan soru işaretleri var.Bir de isyan eden şeffaf ünlemleri.Sadece içinde.Etrafına dağıtmıyor.Dağıttıkça kendide parçalanacak diye.Parçaları karanlıklara karışacak diye.Kendide zifiri karanlıkta değil mi zaten ? Ne farkeder ? O kadar kapatmış ki kendini,o kadar harcamış ki.. Kocaman gülüşlerini göremiyor.O içten gülüşlerini bile kendinden saymıyor.Heeey ! senin onlar.. Herşeye rağmen. İnan. Gözyaşlarını kupkuru rüzgara savuruyor.Soğuk,kokusuz rüzgara;alıp götürsün diye.İçine yeterince akıtmış çünkü.Derin dipsiz kuyu bile dolmuş ya.. Daha ne yapacak. Yeni yerler bulmalı,yeni karanlık yerler.. Yüreğinin aydınlığından daha karanlık ücra kelimeler.. Harfleri doldurmalı.. Başka türlü olmuyor olmuyor.

27 Temmuz 2010 Salı

Doğa'nın Anıl'ı

Biz dün Anılımla havuza gitttikkkk.Çok eğlendik çok.kaymadığımız kaydırak yüzmediğimiz havuz kalmadı.Eve bitik bi şekilde döndüysemde buna değdi.Canım Anılımmmm nede çok severim seni ben.Herkese inat çok severim işte.Çünkü herkes bizim aramızda bişey olduğunu söyler.Yanyana olduğumuz için sanırım.Birlikte bişeyler yaptığımız için.Başka açıklaması yok bunun neden ısrarla sevgili sanıyorlar anlamıyorum ya.Sanmak değil direk biz biliyoruz biliyoruz yemeyin bizi diyorlar : Anılımın sevgilisi olduğu zamanlarda bile bana gelip siz ayrıldınız mı diye soranlar oldu.Şaşırıyorum.Bizim içimizde kötülük yok başka türlü seviyoruz biz biribirimizi,değer veriyoruz.Yani böyle anlatılcak bişey değil bu başka gözle bakamayız olmaz.Halbuki biz Anılımla öyle vıcık vıcıkta değilizdir yani diğer çok yakın kız-erkek arkadaşlar gibi.Anılın sevgilisiyle benim aramda çok fark vardır yani sevgilisi olmadığımı anlamak hiç zor değil.Hala herkes söylene dursun umrumda değil.Böyle geldi böylede gidecek.Anılım hep yanımda olucak benim çok iyi biliyorum.Ve o heeep mutlu olsun istiyorum.Yeryüzü meleğim o benim :)

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Kapkarmaşık

Bu ara çok karışık her şey.Her şeyi düşünmek zorunda olup hiçbir şeyi düşünmüyorum.Evet dahada karışsın diye.Bilmiyorum belki savuruyorum zihnimden işte.Kabullenemiyorum belirsizlikleri.Kesinlikle benden değiller.

Çok yakın bir erkek arkadaşım benden hoşlanıyor diye ödüm kopuyor.Aslında gayet açık.Yok aslında değil.Yani bence hayır.Herkesçe evet.İşte amaaan ya deyip geçiyorum.

O'nu unuttum diyorum evet ama unutmak ne demek biliyomuyum ondan şüphe duyuyorum.Fotoğraflarına bakıyorum.Bu kadar tatlı olamaz diyorum.Gülüşünü izliyorum,gamzelerini seyrediyorum mesela.Ama kesinlikle hiçbirşey olmayacağınıda biliyorum.
Birşey oluyor birşey izliyorum aklıma bana yaptıkları,söyledikleri geliyor,sadece gülümsüyorum.Sorgulamıyorum ama asla.Çünkü ben en başından biliyordum.Yinede ,herşey çok farklı olabilirdi diyorum.

Evet biri olsun istiyorum hayatımda.Biri olunca O aklıma gelmeyecek biliyorum.Ama o BİRİ'ne herşeyi anlatmak,duvarlarımı yeniden yıkmak,güvenmek sanki dünyanın en zor işi gibi geliyor.İçimin acıdığını ne zaman birine anlatsam çok güçsüz göründüğümü hissediyorum.Gidecek nasılsa ve anlattığımla kalacağım diyorum.Değmez,oda herkes gibidir diyorum.O'na duvarlarımı yıkmak zorunda kalmadım çünkü ben.Birazını biliyordu,konuşuyorduk.Geriside bendeydi zaten.O'nda birşeyim yok ya bu yüzden rahatım umudum yok.Zor işte benim için çok zor.

Gözlerimin önünde film kareleri geçiyor sanki ben öylece duruyorum.Sadece izliyorum ve kocaman gülümsüyorum.

:)))

ama ne olursa olsun mutlu bir Doğa'yım ben :)

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Bak yine sinirlendim

İnsanlar her şeye yorum yapar.Seni tanımaz yorum yapar.Seni tanır yorum yapar.Ne düşündüğünü bilmez yorum yapar.İçindekini bilmez yorum yapar.Bence çok fazla konuşuyorsunuz.Çok seviyosunuz her bi bok hakkında yorum yapmayı.Ama ben böyle şeyleri sevmiyorum.Sizin hakkınızdada yorum yapmıyorum.

Mesela birini görür "aaaa ne kadar kilo almışsın" der.Sanane ? Ya da karşısındaki kişi atıyorum ki bronzlaşmıştır."Ayyyy ne biçim olmuşsun kapkara " der egosunu tatmin edememiş insanoğlu.Yani öyle diyeceğine "ne güzel olmuşsun çikolata gibi" desen olmaz yok olmaz.Anlamıyorum ya anlayamayacağımda zaten böyle şeyleri.Neden bi insan bi insana karşı hoş olmayan şeyler söyler ki ? Nedir bu ?

Komşumuz tercihlerimde nereyi yazacağımı sordu.Saydım bende.Yok olmaz İzmir dışı hiç anneni düşünmüyormusun sen kime yetecek okutamaz seni dışarda olmaz öyle şey çıkar aklından onu demesinmi.Cinlerim tepeme geldi.Sanane ya diyesim geldi zor tuttum kendimi.Biz hallettik annemle aramda dedim geçtim. Akşam akşam deli oldum ya. Sevmiyorum işte böyle insanları sevmiyorum.Ben annemi düşünmüyorum sanki.Hadi diyelim düşünmedim ki bu seni niye bu kadar alakadar ediyor anlamış değilim.Sadece kendinize bakın abi siz ya.Aynayı elinize alın.yapmayın böyle şeyler.Vallahide billahide çok fazla sinirleniyorum.

18 Temmuz 2010 Pazar

Gün ettik derken günleri.

*Arkadaşlarla sohbet ederken bi erkek arkadaşımın " bi sevgilim olsa..sinemaya gitsek,piknik yapsak,kahvaltıya gitsek,el-ele yürüsek.." demesine acayip şaşırdım.Bu kadar masumsunuz sanki.

*Şu tercihleri yapsak sonra açıklansa.. Ve bende önümüzdeki 4 yılı hangi şehirde geçireceğimi bilsem.. Ya da 2 yılı işte..

*Ece'min nişanı oldu.Hemde o kadar güzel o kadar güzel olduki anlatamam.Oğlan bizim kız bizim modundaydım ben çünkü ; Mesut çocukluk arkadaşım.Ece'mle ondan biraz daha geç tanıştık ama oda 10 yıllık arkadaşım.Gelin ve damatın babaları dendiğinde tüylerim diken diken oldu.Ece'min annesiyle babası ayrı ama Ece'm babasıyla görüşüyor.Babasını nişanına çağırdığı halde gelmedi.Öyle istek yapılıncada Ece'min gözleri doldu,benimde,anneminde,annesininde.. Zor geldi bize bu işte.Ece'me daha zor.
*Nişan günü Mesut'un doğumgünüydü.Ece aldı mikrofonu eline ona bir şarkı söyledi : "doğum günün kutlu olsun sevdiğim ahh sevdiceğim,en kötü gün böyle olsun;tadım, tuzum, canım sevgilim,tanrı bana seni verdi,ölüm bile ayıramazki,bak bu sana sözüm olsun,al bu yürek senin olsun.." diye bi şarkı.Canlarım benim inşallah hep mutlu olurlar :)


*Kızartma yaparken sol omzumun boyun tarafına doğru bir güzel yağ sıçradı.Avuç içi kadar bi yeri yandı.Ama acımadı.Neden acımadı inanın bilmiyorum ya çok garip.Hissetmiyorum heralde artık :))) Kabuk tuttu şimdi .Geçmek üzere.


*Ve ......O çocuğu unuttum gitti ! :)