30 Temmuz 2010 Cuma

Mutlu Olmak

Mutluluğun kişinin beklentilerine bağlı olduğuna inanırım ben.Yani çok şey beklemesse karşındakinden yada istediğin şeyden hayal kırıklığı yaşayıp üzülmessinde.Hep en kötüye hazırlarım kendimi ama en iyisi olucak diyede içimden geçiririm.Enerjiye inanırım çünkü.Olmaz diye başlanan bişey zaten olmazdır.Olacak diye başlanan bişey de olmayabilir.Hayat bu hep bizden öndedir çünkü.Kural böyle.Fazlada sorgulamamak lazım.

Mesela mutluluğumuzu neye bağlıyoruz bunu düşünelim.Ben üniversiteye öyle bi bağlamışım ki o olmassa öleceğim sanki.Ama kendime geldim.Mutluyum.Bakın yaşıyorum hala ya.Var mı bundan ötesi ? yok.

Şimdi asıl sorun çevrenizdeki insanların %99'nun böyle düşünmeyip sürekli sizi sorgulayıp sizi yargıladığıdır.Onlara tamam tamam deyip geçin.Mutluyum deyin.Gerçekleri görün mesela.Ailem/arkadaşlarım/sağlığım/işim/eşim/dostum var diyebilin.Hani bu hayatta biraz umursamaz olmak gerektiğini savunuyorum.Gelene gidene eyvallah demek gerektiğini düşünüyorum.Ben bunu çoğu konuda yapıyorum ,uğraşıyorum en azından.Boğun eğip kabulleninde demiyorum ama kendimizi yıpratmanın bi alemi yok.

Ama şu okul beni yordu kabul ediyorum.Sağlığımdan olmak üzereydim.Bi insan kendine zarar verebilcek kadar kendini sıkmamalı,üzmemeli.Ben bunu yapmaya çalışıyorum hala.Günden güne,yaştan yaşada daha iyi yapabiliyorum sanki.Çünkü ne zaman kendimi sıksam sağlığımdan gidiyor,hastanelerde sürünüyorum.

Değer mi bu kadar sıkmaya ? değmez.

Şükür ki hala yaşıyoruz,ve bizi seven büssürü büsssürü insanlar var.Boşuna demiyorum yaşamım sonsuz olsun kayıplarım olmadan ama diye.Yaşamak kadar güzel başka birşey olduğunada inanmıyorum..

Küçük beklentiler içine girelim ama hayallerimiz büyük olsun diyorum ben! sırf bugünü düşünerekte yaşayamayız tabiki ama bi denge yakalayabiliriz sanırım :)

Mutlu haftasonları dilerimmm :)

29 Temmuz 2010 Perşembe

"Yankısı olduğum hisleri"

Yavaş yürüyor.Sanki biyerlere erken gitmemek için.Geç kalmamak için zamanında önce çıkmış yola.Yanlış mı yapmış ? Kimene.. Kim bilebilirdiki yoldaki engelleri ? Tökezlemiyor değil bazen gittiği yolda.Ama hiç umudunu kaybetmiyor.O kaybediyor sanıyor ama ben görüyorum,sahte değil..Hala gerçek umutlar bunlar.Kaçmıyor.Gidecek bir yeri olmadığından.Olsa gidermiydi.Bilmiyor ki.Kendi olmayı seçermiydi ? Bak onunda cevabı yok. Kafasında yanıtı olmayan soruları ve ona kene gibi yapışan soru işaretleri var.Bir de isyan eden şeffaf ünlemleri.Sadece içinde.Etrafına dağıtmıyor.Dağıttıkça kendide parçalanacak diye.Parçaları karanlıklara karışacak diye.Kendide zifiri karanlıkta değil mi zaten ? Ne farkeder ? O kadar kapatmış ki kendini,o kadar harcamış ki.. Kocaman gülüşlerini göremiyor.O içten gülüşlerini bile kendinden saymıyor.Heeey ! senin onlar.. Herşeye rağmen. İnan. Gözyaşlarını kupkuru rüzgara savuruyor.Soğuk,kokusuz rüzgara;alıp götürsün diye.İçine yeterince akıtmış çünkü.Derin dipsiz kuyu bile dolmuş ya.. Daha ne yapacak. Yeni yerler bulmalı,yeni karanlık yerler.. Yüreğinin aydınlığından daha karanlık ücra kelimeler.. Harfleri doldurmalı.. Başka türlü olmuyor olmuyor.

27 Temmuz 2010 Salı

Doğa'nın Anıl'ı

Biz dün Anılımla havuza gitttikkkk.Çok eğlendik çok.kaymadığımız kaydırak yüzmediğimiz havuz kalmadı.Eve bitik bi şekilde döndüysemde buna değdi.Canım Anılımmmm nede çok severim seni ben.Herkese inat çok severim işte.Çünkü herkes bizim aramızda bişey olduğunu söyler.Yanyana olduğumuz için sanırım.Birlikte bişeyler yaptığımız için.Başka açıklaması yok bunun neden ısrarla sevgili sanıyorlar anlamıyorum ya.Sanmak değil direk biz biliyoruz biliyoruz yemeyin bizi diyorlar : Anılımın sevgilisi olduğu zamanlarda bile bana gelip siz ayrıldınız mı diye soranlar oldu.Şaşırıyorum.Bizim içimizde kötülük yok başka türlü seviyoruz biz biribirimizi,değer veriyoruz.Yani böyle anlatılcak bişey değil bu başka gözle bakamayız olmaz.Halbuki biz Anılımla öyle vıcık vıcıkta değilizdir yani diğer çok yakın kız-erkek arkadaşlar gibi.Anılın sevgilisiyle benim aramda çok fark vardır yani sevgilisi olmadığımı anlamak hiç zor değil.Hala herkes söylene dursun umrumda değil.Böyle geldi böylede gidecek.Anılım hep yanımda olucak benim çok iyi biliyorum.Ve o heeep mutlu olsun istiyorum.Yeryüzü meleğim o benim :)

24 Temmuz 2010 Cumartesi

Kapkarmaşık

Bu ara çok karışık her şey.Her şeyi düşünmek zorunda olup hiçbir şeyi düşünmüyorum.Evet dahada karışsın diye.Bilmiyorum belki savuruyorum zihnimden işte.Kabullenemiyorum belirsizlikleri.Kesinlikle benden değiller.

Çok yakın bir erkek arkadaşım benden hoşlanıyor diye ödüm kopuyor.Aslında gayet açık.Yok aslında değil.Yani bence hayır.Herkesçe evet.İşte amaaan ya deyip geçiyorum.

O'nu unuttum diyorum evet ama unutmak ne demek biliyomuyum ondan şüphe duyuyorum.Fotoğraflarına bakıyorum.Bu kadar tatlı olamaz diyorum.Gülüşünü izliyorum,gamzelerini seyrediyorum mesela.Ama kesinlikle hiçbirşey olmayacağınıda biliyorum.
Birşey oluyor birşey izliyorum aklıma bana yaptıkları,söyledikleri geliyor,sadece gülümsüyorum.Sorgulamıyorum ama asla.Çünkü ben en başından biliyordum.Yinede ,herşey çok farklı olabilirdi diyorum.

Evet biri olsun istiyorum hayatımda.Biri olunca O aklıma gelmeyecek biliyorum.Ama o BİRİ'ne herşeyi anlatmak,duvarlarımı yeniden yıkmak,güvenmek sanki dünyanın en zor işi gibi geliyor.İçimin acıdığını ne zaman birine anlatsam çok güçsüz göründüğümü hissediyorum.Gidecek nasılsa ve anlattığımla kalacağım diyorum.Değmez,oda herkes gibidir diyorum.O'na duvarlarımı yıkmak zorunda kalmadım çünkü ben.Birazını biliyordu,konuşuyorduk.Geriside bendeydi zaten.O'nda birşeyim yok ya bu yüzden rahatım umudum yok.Zor işte benim için çok zor.

Gözlerimin önünde film kareleri geçiyor sanki ben öylece duruyorum.Sadece izliyorum ve kocaman gülümsüyorum.

:)))

ama ne olursa olsun mutlu bir Doğa'yım ben :)

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Bak yine sinirlendim

İnsanlar her şeye yorum yapar.Seni tanımaz yorum yapar.Seni tanır yorum yapar.Ne düşündüğünü bilmez yorum yapar.İçindekini bilmez yorum yapar.Bence çok fazla konuşuyorsunuz.Çok seviyosunuz her bi bok hakkında yorum yapmayı.Ama ben böyle şeyleri sevmiyorum.Sizin hakkınızdada yorum yapmıyorum.

Mesela birini görür "aaaa ne kadar kilo almışsın" der.Sanane ? Ya da karşısındaki kişi atıyorum ki bronzlaşmıştır."Ayyyy ne biçim olmuşsun kapkara " der egosunu tatmin edememiş insanoğlu.Yani öyle diyeceğine "ne güzel olmuşsun çikolata gibi" desen olmaz yok olmaz.Anlamıyorum ya anlayamayacağımda zaten böyle şeyleri.Neden bi insan bi insana karşı hoş olmayan şeyler söyler ki ? Nedir bu ?

Komşumuz tercihlerimde nereyi yazacağımı sordu.Saydım bende.Yok olmaz İzmir dışı hiç anneni düşünmüyormusun sen kime yetecek okutamaz seni dışarda olmaz öyle şey çıkar aklından onu demesinmi.Cinlerim tepeme geldi.Sanane ya diyesim geldi zor tuttum kendimi.Biz hallettik annemle aramda dedim geçtim. Akşam akşam deli oldum ya. Sevmiyorum işte böyle insanları sevmiyorum.Ben annemi düşünmüyorum sanki.Hadi diyelim düşünmedim ki bu seni niye bu kadar alakadar ediyor anlamış değilim.Sadece kendinize bakın abi siz ya.Aynayı elinize alın.yapmayın böyle şeyler.Vallahide billahide çok fazla sinirleniyorum.

18 Temmuz 2010 Pazar

Gün ettik derken günleri.

*Arkadaşlarla sohbet ederken bi erkek arkadaşımın " bi sevgilim olsa..sinemaya gitsek,piknik yapsak,kahvaltıya gitsek,el-ele yürüsek.." demesine acayip şaşırdım.Bu kadar masumsunuz sanki.

*Şu tercihleri yapsak sonra açıklansa.. Ve bende önümüzdeki 4 yılı hangi şehirde geçireceğimi bilsem.. Ya da 2 yılı işte..

*Ece'min nişanı oldu.Hemde o kadar güzel o kadar güzel olduki anlatamam.Oğlan bizim kız bizim modundaydım ben çünkü ; Mesut çocukluk arkadaşım.Ece'mle ondan biraz daha geç tanıştık ama oda 10 yıllık arkadaşım.Gelin ve damatın babaları dendiğinde tüylerim diken diken oldu.Ece'min annesiyle babası ayrı ama Ece'm babasıyla görüşüyor.Babasını nişanına çağırdığı halde gelmedi.Öyle istek yapılıncada Ece'min gözleri doldu,benimde,anneminde,annesininde.. Zor geldi bize bu işte.Ece'me daha zor.
*Nişan günü Mesut'un doğumgünüydü.Ece aldı mikrofonu eline ona bir şarkı söyledi : "doğum günün kutlu olsun sevdiğim ahh sevdiceğim,en kötü gün böyle olsun;tadım, tuzum, canım sevgilim,tanrı bana seni verdi,ölüm bile ayıramazki,bak bu sana sözüm olsun,al bu yürek senin olsun.." diye bi şarkı.Canlarım benim inşallah hep mutlu olurlar :)


*Kızartma yaparken sol omzumun boyun tarafına doğru bir güzel yağ sıçradı.Avuç içi kadar bi yeri yandı.Ama acımadı.Neden acımadı inanın bilmiyorum ya çok garip.Hissetmiyorum heralde artık :))) Kabuk tuttu şimdi .Geçmek üzere.


*Ve ......O çocuğu unuttum gitti ! :)

15 Temmuz 2010 Perşembe

lalalala tam pappam lalal


Sınav sonuçları açıklandıı !!! Ve benim puanımda başarı sıralamamda Bilgisayar Öğretmeni olabilmem için yeterliymişmiş ! Ben açıp meslekler arasında ilk 6binde olduğumu okuduğumda inanasım gelmedi ama öyleymiş :D Yuuuuppppiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii :D :D Sözel puanımda gayet iyi Halkla İlişkiler tutuyor ama Ege değil. Şimdi yorucu bi tercih dönemi başlıyor.Sağ sağlim çıkmak dileğiyle :)

11 Temmuz 2010 Pazar


*Yeni yeni acılar çektiğimde,ufak tefekte olsa,hep biraz daha canım acıdığında kendimi dahada güçlü hissediyorum.

*Vallahi ben güvenmek istiyorum karşımdakine.Böyle gözüm kapalı güvenmek istiyorum.Taaaaaaam güvenicem derken sağolsun arkamdan sağlıyo bıçağını ben yine mal gibi kalıyorum.Ve bu konuda haklı çıkmaktan nefret ediyorum.

*İzmir'e döndüğümde şehrin beni yorduğunu anladım.O küçücük kasaba ne kadarda huzur doluymuş.Bi kere daha anladım.

*Bir günden fazla evde duramıyorum.Hatta bir günü bıraktım 1 saat evde bişey yapmadan durunca anında moral sıfır.Birileri gelsin birilerine gideyim istiyorum sürekli.İnsan göreyim sohbet edeyim istiyorum.Hümanistmiyim neyim anlamadım.

*Dünya kupasını İspanya kazansın istiyorum.

*Bugün laciver-beyaz çizgili bişey giymiştim.Herkestemi aynı kombin olur ya ! Yada vardıda ben görmedim.Ne diyoruz buna ; algıda seçicilik .

*Çarşamba günü çok yakın bi arkadaşım nişanlanıyor.Yine diyorum daha çok erken yahu.

*Dün Anılım bizdeydi.Naaaassssııııııll özlemişim anlatamam.Limonata yapmıştım sözüm vardı bahane olaraktan onu içmeye geldi.Bi kutu baklavayla.Dükkanı alsaydın dedim .Sen iste dedi.Benden vazgeçmeyecek ve sonsuz güvendiğim ender dostlarımdandır Anılım Canım.

*Bugünde Damla'mla forum-küçükpark-teras arası dolaştık oturduk dertleştik.Bi asker grubu bize çikolatalara bak dedi kaba bi şiveyle.Anladık ki bronzlaşmışız.Ve anladık ki askerler laf atınca kızmıyoruz.

*Ağıstos başı Bodrum yolları gözüküyor Damla'mla bize umarım ki para bulabilrsek.Hatunun sevgilisi orda çalışıyor.Hem gezcez hem onunla hasret gidericek Damla'm.

*Hadi bakalım mutlu güzel keyifli haftalar. :)

10 Temmuz 2010 Cumartesi

ekşıntuekşın


Sözün bittiği an bu andır! Az önce yeni bir sevgilisinin olduğunu öğrendim.Ne güzel şeyler yaşadım şu son 1 haftada kendimi kutluyorum.Kimse beceremez 1 haftada hem bu kadar güzel şeyler yaşayıp ardından kazığın allahını yemeyi.


Ne diyelim artık ; bunada Eyvallah !

9 Temmuz 2010 Cuma

"O" 2


Bi insan ayıkken farklı sarhoşken farklıysa söyledikleride buna dahil,hangisi gerçektir ? Bu soru varya bu soru işte çok önemli.Bir çok kişiye sordum çoğu sarhoşken söyledikleri diyor.Cesaret gelir adama bülbül gibi şakımaya başlanır diyor.İyide be çocuk ben senin sarhoşluğunumu bekleyeceğim ?


Birşey lazımdır.

Anneni arıyorum der kız.

Hangi annemi ? der çocuk.

Kaç tane annen var senin seninkini işte!

Yoo senin annende varya,oda benim annem; ne farkerderki sen ben mi var artık ? Yok öyle şey.Artık biz varız.


Çocuk ellerimi öper sanki açmış gibi. "iyiki varsın" der.

Sonra kız sinir eder çocuğu balık tutarken "tuta tuta bunumu tuttun" der.Şakalaşırız.

"Bi gelirmisin bu tarafa ?" der çocuk.

Kızda gider işte aklınamı gelir olta tutacak sanır.

Çocuk kucaklar kızı kayalığın kenarına götürür

Atarım seni,hatta ikimizi.Biir ikii...

Yapma bak lütfen lütfen lütfen ya zaten hava kararıyo bak sonra hasta falan olurum tamam bidaha yapmıcam tamam pes.

Güler çocuk.Kızda çocukta güler.Hele çocuğun güldümü gözlerinin içi güler.Kapkara gözleri.Simsiyah ve parlak.Sanki dünyayı barındırıyor içinde.

Tamam bırakınca asmak yok suratını sen hep gül bana bitanem olur mu ? der çocuk ve bırakır.



Ve ben bunları yaşadığım için iyiki mi desem keşke mi desem hala bulamıyorum.Hava boşluğuna bırakıldım.


"O"


Nerden başlasam anlatmaya..Ben bile nasıl başladığını bilmezken düşünüp düşünüp noluyoo yaa derken.. Kim olduğunu anlatmakla başlayayım en iyisi.İsmini söylemek istemiyorum nedense biri beni tanıyodur okur öğrenir diye halbuki böyle bişey çok zor ama olur mu olur.. Çünkü öğrenilmemesi gereken 2 kişiyiz biz.


Bu çocuk beni doğduğumdan beri tanır.Aynı mahallede büyüdük.Hatta onlar bizim ev sahibimizdi.O'da ev sahibimizin oğlu.. Bi bakıma abi-kardeş gibi büyüdük diyebilirim o kadar bağımız olmasada.Ve müthiş tatlıdır.Ama abi derDİM.Askere gitti daha yeni geldi.Yeni gelmişkende yazlığa gelmek istemiş.Bizde o yazlıktayız işte! İyikide gelmek istemiş :)) Ve bu öyle bi çocuk ki hızına yetişilmez öyle bi çocuk kii güvenilmez hani böyle ortam çocuğu yakışıklı veletlerden.


O çocuk ki bana balık tutmayı öğreten..

"Aşktan Öte" şarkısını benim gözlerimin içine içine bakarak söyleyen.

Belkide bana en içten "bebeğim" diyen..

Ayıkken nice söyleyemediklerini sarhoş olunca dile getiren "biliyomusun ben seninle evlenicem" diyebilen.

"Saçmalama bu yaşta bunlarımı düşüneceğim bak sen yine uçtun hadi yürüyelim biraz" dediğinde kız..

"Ne var senin yaşında ben büyütürüm seni bebeğim" diyen bi çocuk işte..

Sürekli saçlarımı koklayan,"geçen gece canım midye çekti"dediğimde ertesi gün alıp getiren ellerim yapış yapış olmasın diye teker teker açıp yediren çocuk.

Balık tutmak için güzel bi yer bulma hevesiyle dağ-tepe-bayır-kayalık aştığım çocuk.

Kolunu kızın beline sardığında elini ittirdiğinde kız;

"Sen ne ters ne huysuz bi kız olup çıkmşsn ya" diyen çocuk.


Kız ne yapabilir ki senin gibi güvenilmez birine ne kadar yakın davranabilir ? Sana bu kadar ters davrandığı aradada gönlünü aldığını halde sen ona böyleyken daha ne yapsın ?


Biliyordum İzmir'e dönünce hiçbirşey olmayacağını.Adım gibi biliyorum hala.O kadar çok o kadaaar çok ortak tanıdığımız varki bizi bi duysalar yer yerinden oynar heralde.Onun annesiyle annem çokçokçok iyi arkadaş.Kardeşi ve ben çokçok yakın arkadaşız.Bilmiyorum.Ne olacak acaba ? Ağzıma dolanmış tek kelime ; kısmet..

8 Temmuz 2010 Perşembe

Döndüüm!

Ve ben döndüm..
Muhteşem şeyler yaşayarak .. Hayatıma harika insanlar katarak..

İnsanları daha iyi tanıyarak..


Ve Sen* bana yaşattığın herşey için teşekkürler. Her ne kadar sonunun olmadığını/olmayacağını bilsemde seninle hissetmek güzeldi :)


Şimdi blogları okuma zamanıdır!

Ve eşya yerleştirmenin..

Kısa süre sonra yazmaya ihtiyacım olacak nasılsa.. *)