4 Ağustos 2011 Perşembe

Doğa artık yok.
Kapatmaya kıyamadım ama yazmayacağım.

Sevgiler

31 Temmuz 2011 Pazar

Kapatıyorum..

Didim'e yolcuyum.. Bir kaç gün yokum buralarda. Bu blogu kapatıyorum dönünce.Haberiniz olsun istedim.Çünkü haber vermeden kapatılan bloglar beni üzer genelde.Çok şey paylaştım brda.Sayesinde büyüdüğüm duygular,olaylar her şey var.Ama artık devam etmemeli.En azından burda değil.Belki başka bir yerde,adreste.Ama vakit doldu burası için.Bendede doymuşluk var sanırım bilmiyorum.Diğer moonkelimeler kalacak sanırım daha karar veremedim.Belki o da kapatılır.timeless.dd@gmail.com bana ulaşmak isterseniz.. Ben sizlere bilmediğiniz bi yerden nasılsa ulaşcağım.. Mutlu kalın:)

29 Temmuz 2011 Cuma

Modern zamanlarda aşk buharlaşıp uçmuş mudur ?

2 senedir hayatımda birinin olmaması ne tuhaf görünüyor değil mi.. Yani arkadaşlarıma öyle görünüyormuş.Nasıl benim hayatımda biri olmazmış falan filan.Dün dostlarlaydık ki bu konu açıldı..Sonra bende kendi içime indim biraz.Gerçekten yalnızlığımla 2.yılımı kutluyorum.Vay arkadaş.. Hep konuştuğum birileri oluyordu,ciddiye binenler vardı aralarında ama sonra ne olursa oluyor ve hop başa dönüyorum.O süre içerisinde bir şey çıkıyor ve olmuyor.Ayrıntılar var.Birini sevdim mesela ama onla olamazdı mümkün olacak birşey değildi o da farkındaydı,olmadı.Sessizce kestik her şeyi.Aşk çıkmadı karşıma belli ki ya da ben aşka bile karşı koydum bir iki kelimeleri aşklarının önüne geçti bende ve konuşmayı kestim.Toz pembe gözlüklerim olmuyor benim hiç.Sevgilim olsun diye herhangi birini kabul edemem ki.Kendini beğenmişlik değil bu ama. hayatıma az insan girsin istiyorum. 50 kişiyle çıkıp 51.yle evleneyim istemiyorum.Bir elin parmaklarının sayısını geçmesin mesela.Hep düzgün kişiler olsun diye dikkat ettim.Bugune kadarkilerde öyleydi biri hariç.Hep ama o çocuk çok iyiydi Doğa derler mesela.İyi bir insan olması bizim onunla anlaşabilmemiz anlamına gelmiyor ne yazık ki.. O dünya iyisi biri olabilir bende öyle ama birbirimizi anlamıyorsak malesef arkadaş olmaktan başka bir değer ifade edemiyor.Diğer bir düşündüğüm şeyde ben abimle sadece tek bir erkeği tanıştırıcam oda evlenmek istediğim adam olacak.. Öyle her erkek haketmemeli bence böyle onu onure eden şeyleri.Ve kızlar biraz daha kendi değerlerinin farkında olmalı..

İçime indir içimden bu kelimeleri alıp çıktım ,mutlu kalın.

24 Temmuz 2011 Pazar

Karanlık bu yazıyı neşeli olanlar okumasın.

Çok yoruluyorum.. birilerine birşeyler anatmaktan,ispatlamaktan,beğendirmekten..Beni böylece kabul eden insan bulamıyorum belkide.Hep amalarla devam eden cümleler duyuyorum.İyisin ama.. Öylesin ama..anlıyorsun kendini..Anlatamıyorun ya işte asıl cannı yakan o..Anlatamasamda olur diye olmuyor işte.İnsanlar o kadar egoları o kadar tam değilki senin cannı yaktıkça büyüyorlar.Bunun farkında olduğun içinde hep içine hep içine atıyorsun.Yanında nedensiz yere ağladığımda ne oldu die sormayıp susan sadece sarılan birine ihtiyacım var benim.Belkide sorgulamalardan sıkıldığım için ağlaamıyorum öyle çabk..İnsanlarla alt yazı geçmeden konuşmak istiyorum artık..Aynı dili konuşuyoruz biliyoruz bunu.Sadece daha az sorgulanmak daha az yargılanmak istiyorum.Anlaşılmak ne güç bir şey.. Kendi ailen bile seni böyle kabul etmezken başkalarından bunu beklemek ne kadar doğru peki ? Anlattığın halde kendini anlaşılmamak ne kadar zor.Sadece yazıyorum o kadar.Bunları birine söylediğimde ama bak doğacım sen gerçekten çok iyibirisin yapma böyle demelerinden çok sıkıldım çünkü.Onlarda haklı ben olsam belki bende böyle diyebilirdim.Sadece ben ne yapacağımı şaşırdım.Belki çok kırgınım ondan.Belki çok üzüldüm.Belki yalnız kalmalıyım artık.Belki belki belki.

Hiç böyle kırıldığımı bilmiyorlar,hiç böyle ağladığımı görmediler.İnsanların gözünemi sokmak lazım bir şeyleri.Tanrım çok robotlaştık.Duygularımız mı yok.Kelimelerimiz mi azaldı.Kalplerimiz mi küçüldü.

İçim karman çorman,her defasında daha karmaşık her defasında kayboluyorum.Hep biraz daha gözyaşı akıtıyorum.Karanlık,penceresiz,küçücük odamda duvarlarımla.Yalnız kalabildiğim tek yer ve ben en çok burayı seviyorum bu evde.Hırslarımızdan sıkılıyorum.Sadece bütün gün beni anlayan biriyle susmak istiyorum.Konuşasım neden yok..Kendimi tanıdıkça kendimden biraz daha ürküyorum.İsteklerimi karşılayamassam diye korkuyorum.İçimdekiler,eksiklikler,fazlalıklar çok ağır... Gülerek ya da sızlanarak atamayacağım biliyorum..

Not: İmla falan hiç birşey yok bu yazımda dedi ya odam çok karanlık..

15 Temmuz 2011 Cuma

Arkas'ta 1ay !

Staj'a başlayacağım,başlıyorum derken bugüne kadar geldik ve stajım bitti.Çok güzel insanlar tanıdım çok iyi arkadaşlar edindim 1aylık süre içerisinde.Onlarda beni sevmiş olacaklar ki pasta almışlar benim için bugün . Çok mutlu oldum.. Nasıl şaşırdım anlatamam.. Bende onlara kek yapmıştım son gün diye.Sadece bizim bölüme değil kattaki bütün herkese dağıttım hepsi çok beğendi hatta odaya gelip doğa görüşmek üzere kendine çok iyi bak diyen bile vardı.Çok kalabalık olduğundan gidememiştim yanlarına..Şimdi böyle güzel insanlar bırakılırmıydı be okul?1ay staj yetti mi ? Şükürler olsun iyi insanlarla karşılaştım yine..Dualarım kabul oldu..Hatta seneyede stajımı orda yapmamı istediler..Hatta ilerde onlarla çalışmamı..Elimizden geleni yaparız dediler..O kadar mutlu oldum ki..Şükürler olsun :)

Şimdi tatil zamanı,bol kitap okuma,bol film izleme,deniz-kum-güneş zamanıdır :).


10 Temmuz 2011 Pazar

Kuş gibi özgür olmak kadar büyük mutluluk yok.

İzmirin beni bazen çok yorduğunu hissediyorum.Şehrimin değil yaşatımın sonucu belkide bunlar.İnsan yalnızken ne kadar da rahat.Ailemin yanında yaşarken ne kadar bölünüyorum.Yalnızken başıma buyruktum.Her saat,her şeyi yapma özgürlüğü.. Moralimin bozuk olma özgürlüğü.. Konuşmama özgürlüğü..

Evde öyle değil.. Moralin bozuk olamaz mesela ne demek o! Yüzün asık olsun anında annemle kavgaya başlarız.Her boku kendi üstüne alınıyor çünkü.Benim canım sıkkın olamaz.YEdiğim önümde yemediğim arkamda.Memnuniyetsizim ya.Bir de eve gelip surat mı yapıyormuşum..Yalnızken bunları sorgulayan yok rahat rahat her duygunu sindirerek yaşıyorsun zaten.Zorla gülümsemeler atmana gerek yok.Zaten evin dışında yapıyorsun..Bari mahreminde kendin ol..

Orda gece tek başıma balkonda otururdum mesela dışarı çıkardım..Yürür gelirdim..Kimseye hesap vermek zorunda değilim.. Nereye gittiğimi söylemek zorunda hiç değilim.. Kuş gibi özgürlük işte.Beni mutlu eden bu.

Staja giderken giyiniyorum annemin beğenmeyip surat astığını görünce dayanamıyorum mesela.Sana ne ? diyemiyorum. Çok sinirleniyorum sonra kalbini kırmamak için hiç bişey demeyip evden çıkıyorum.O kadar sevmediğim şeyler ki bunlar .. Nefret ederim. Bana dokunmasın kimse dayanamıyorum..

Yani dostlar ben seneye okulu bitirince ya geçiş yapacağım(en büyük isteğim),ya da İzmirimi bırakmayı göze alıp İstanbul'da yaşayacağım..

28 Haziran 2011 Salı

Buz gibi!

Biz Konak'a gittiğmiz zaman bu güzellikten içmeden dönmeyiz !

26 Haziran 2011 Pazar

Kızlar,bayanlar,hemcinslerim vb

Bir kızın ağzına küfürü hiç mi hiç yakıştırmıyorum.. Yani bi bayan salak bile dese hiç hoş durmuyor onda.Kim olursa olsun.. Zarifliği gidiveriyor hemen.. Ki bence bi bayanın asıl güzelliği zarifliğindedir.Bazen çok sinirlediğinde arkadaşlarımda hokkalı küfürler sallıyor komik oluyor gülüyoruz ediyoruz eyvallah ama yok ya işte sevmiyorum hiç.. Çok basit geliyor ..

Gülümsemeyen kızlar mesela böyle suratsız olanlar sürekli memnuniyetsiz bir ifade yüzlerinde.. O kadar sevimsiz oluyorlar ki.Unutmayalım ki gülümsemek güzelleşmenin bedava yoludur :)

Bir de şu kiloyla makyaj yapanlar.. Yani çok makyaj yapınca çok güzel olmuyoruz hanımlar bu bayağı bir gerçek.Günlük olarak ufak dokunuşlar yeterli bir rimel bi allık mesela.. Çok hafif mis gibi..Mesela ben günlük olarak hiç far kullanmam.Sevmiyorum en fazla kahve tonlarında kullanmışımdır.Mor-pembe-yeşil vb tonlarıda sevmem çünkü doğal durmazlar ki hiç.Çok renkli gözükür gözü yorar.Her gün fondoten sürmek zaten akıl karı değil.Hele de yazın Hafif bir pudra yeter de artar bile..

Şu giyim meselesi.. Mesela üstünüz açıksa alt kısım kapalı,alt kısım açıksa üst kısım kapalı olmalı ki bu işin cılkı çıkmasın kararında olsun.Çok daha güzel görünür.Renk uyumu mutlaka olmalı.Yakışanı giymeli.Modaya kurban olmayın!

Bakımlı olmak en önemlisi.Ve önemlinin önemlisi de saçlardır.Kadını gösteren saçtır zaten.Dağınık,uykudan kalkmış bakımsız saçlar hiç hoş gözükmüyor kanaatimce :) Esmerlerinde sarıya boyatma huyları yokmu.. Yasaklanmalı bu :D

Sadelik güzelliktir , az ve öz :)


21 Haziran 2011 Salı

Bi kimi konuşurum?

Öyle yazasım var ki .. Hep böyle olur çok yazasım olduğunda yazamam . Nasıl oluyor böyle neden olmuyor ki ? Bilmiyorum şu sorulardanda sıkıldım çok.Herkesin cevabı kendinde.

Tesadüflere inanmam ben.Saçmalığın dik alasıdır.Tesadüf diye bir şey olabilir mi yahu ? Şu yaşadığımız evrene bakın her şey bu kadar düzen içindeyken tesadüflere inansam evrene hakaret olur.Tevafuk vardır bence. Her şeyin bir sebebi vardır.Olmuşların.. Olacağın..

Birde bu okulda öğretilen lojistikle staj yaptığım lojistiğin uzaktan yakından sağdan soldan alakası yok.Uygulama tabi tamam daha 2 gün ama nasıl başarıyorlar bu kadar güzel çalışmayı.. 18günde anlayacağım.Çok zevkli orası ayrı.Gemiler falan.

Şu perşembe gününün çabuk geçmesini istiyorum birde şu çarşamba gününün.Çünkü çok stres yaptım.Stresten,streslilerden,stresi sevenlerden haz etmem.Mutlu insanı severim ben.Ölürüm onlara.

Hep düşündüğüm bir şey var.En çok neyi isterdim.İnsanlardan ne bekliyorum..Neden yaşıyorum.Sürekli aklıma gelir böyle. -Mutlu olmak için yaşıyorum tamam ama çokta önemsediğim bir şey var oda insanların beni sevmesi.Çok önemsiyorum.Beni sevsinler yeter.

Biri mavi giydiğinde gözümü ondan alamıyorum.Yuh dimi bencede ama bana o kadar güzel geliyor kki.Çok dikkatimi çekiyor böyle sevgim kabarıyor.Mavinin etkisi.Hep beni güzelleştirir.

Mutlu olmaktan daha güzel başka hiç bir şey yok.

İşte bazen böyle konuşuyorum konuşuyorum.. Napalım yani kendi kendime hallediyorum sıkıntılarımı üflesem geçmiyor,uyusam geçmiyor,ağlasam geçmiyor dicem ağlayamıyorum.Hadi çabuk geç şu 2 gün!






17 Haziran 2011 Cuma

Kulakların pası silinmesi olayı

Konak'ta gezerken bu şeker mi şeker grupla karşılaştım. Fotoğraflarını çekmeden geçemedim.. Müziğin sesi o kadar hoştu ki dinlemenizi isterdim.Adı var mı grubun bilmiyorum.. Bilen varsa söylesin :)







16 Haziran 2011 Perşembe

Superman olmak lazım bazeen

Bazen hep iyiler kazanmaz.İyi olmak yetmez.Haketmediğin şeyleri başına geldiği zaman sinirleri bozulur işte.İnsan çünkü oda.Birilerinin yalakalıkla hileyle kurtardığı çok önemli şeyleri sen sırf iyi olduğun için doğrucu davut yöntemiyle yapmaya çalışırsın sonuç kocaman bi hiçlik.Tabi bu karşındaki insana bağlı.O da kocaman bi boş kümeyse yapacak hiç bir şeyin yok. Aslında var işte yalakalık gibi mesela çirkin şeyler gibi.. Ama yediremessin kendine.Acımasızlık bu başka bir şey değil.Hiç bir şeyde söyleyemessin.Hep doğrular kazanmaz malesef.Ben inatlar iyiler kazanır demeye devam etsemde her kazanmadıklarında hayal kırıklığına uğrarım ama yılmam olsun derim eyvallah derim.

Ama iyiler kazanmalı .. Doğanın kanunu bu olmalı ya.Herkes emeğininde kötülüğününde karşılığını almalı.Böyle olmassa nasıl yaşanır ki ? Ne anlamı kalır ? Sor sor bitiremiyorum. İyi olan kazansın.

12 Haziran 2011 Pazar

Of Muhasebe !

Sonunda okul bitti ! Şimdi sadece notları bekliyorum.Şimdilik 5tane açıklandı 2 tanesi 100 ve diğerleri 90 üstü. Ama ben muhasebeden kalmanın korkusuyla yanıp tutuşuyorum.Kalmak sorun değil büte ama staj tarihlerimle çakışıyor bütler.Stajdan izin almam gerekecek ve ben bu olmasa daha iyi olur tabi benim için..Yine de hayırlısını diliyorum ne diyeyim.

Tatile girdim ama pek tatil olamıyor.Bu hafta staj için koşturuyorum.Kot giymek yasak bir kaç pantolon alınmalı,belgeler tamamlanmalı yok sabıka kaydı yok ikametgah.. Bunları gidip teslim etmem gerek.Ayrıca Onur sadece 1 hafta İzmir'de onunla görüşücez 1 haftayı iyi değerlendirmek gerek.Sonra Cumartesi günü kuzenimin düğünü var ! Onun hazırlığı apayrı. Sonra 1 ay staj ve ingilizce kursu başlayacak stajla birlikte.Fotoğrafçılık kursunada gideceğim.Sonra Ramazan geliyor ve tatil üüüüfff diye uçup gidiyor.Ne yapacağım bilmiyorum.

Bu aralarda böyle geçiyor.Nolur ki muhasebeden kalmasam ?

1 Haziran 2011 Çarşamba

Finaller,olaylar,İzmir'e 9 kala.

Herkese merhaba ! Finallerim başladı 4 finali atlattım.Henüz başımın belası muhasebeye girmedim şu ana kadarkiler harika geçti.

Kaç gündür yazacağım fırsat olmuyor bir türlü fotoğraf yüklenirken bir sorun çıkıyor odur budur.Nihayet amacıma ulaştım..

Kötü şeyler yaşadık bu hafta burda.Berbat geçti.Anlatacak ,yazacak halim bile kalmadı.. Bizim evde kalan pek konuşmadığım bir kız var ; kaçırıldı.. sonra öğrendik ki tecavüze uğramış eski sevgilisi olan evli ve çocuklu bir adam tarafından.sonra kız geldi eve yine öğrendik ki bu adam onu başka birine satmış meğerse.. Beterin beteri durumu işte.. Kimin hatası kimin doğrusu tartışmak istemiyorum anlatılacak çok şey var.Kafa yoruyoruz kaç gündür hal kalmadı düşünmekten. Okulu bıraktı,dün döndü memleketine..İnşallah bundan sonra mutlu olur hayatında. Her şey yoluna girer..

Neyse ki bu fena yerden kurtulmama 9 gün kaldı. İzmir'de olmama.Fotoğraf buradan,İzmir değil :)

Hem finaller hem olaylar bayağı aldı zamanımı,şimdi yine yarınki finale çalışmam gerek.
Huzurlu günler dilerim.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Gün

Hayatımın çoooğunu okul kaplıyor şu sıra.Okula gidiyorum geliyorum.Projeler,ödevler,sunumlar.. Hazırla Hazırla bitmez haledeler.. Haftasonları İzmir'e gidiyorum.Cuma akşam eve gidip pazar akşam evden çıkıyorum buraya dönmek için..Çünkü sürekli birileri gelir oldu üst üste bu bir kaç haftadır böyle.. Eve geliyorum temizlik,yemek,bulaşık.. Artı olarak okuldaki kulüplerdeyim böyle sürekli dışarıda yani okulda olduğum zaman eve girince ruhum daralıyor öylesine yürümeye çıkıyorum dışarı ya da burada şirin bir çay bahçemiz var oraya gidiyoruz ..



Geçenlerde okulun şampiyonluk maçına gittim sırf muhasebeye girmeyeyim diye,oradanda bizi bilin bakalım kimin konserine götürdüler ? (Cbü bahar şenliklerinde)

Cevap veriyorum Mustafa Ceceli! Ben kim o kim .. Ama her zaman ki gibi eğlenmeyi bildim hatta şarkılarını pek bilmediğim halde en çok ben eğlendim ,gidip orda surat asıp kös kös oturmak en kötüsü olurdu hayatımızdan gidiyor sakın ola böyle şeyler yapmayın.Öyle yani kendimce sıkılmamak için bi ton şey yapmaya çalışıyorum zaten kaldı şunun şurasunda 18 günüm :)




Yaz geldi onada çok mutluyum! Güneş böyle yakıyor tenimi ya benden mutlusu yok :)) Bir ara hiç yaz gelmeycek sanmıştım..




Fotoğraf çekiyorum bol bol daha çok şey öğrenmeye çalışıyorum..Bi tek buraya yüklediğimde neden fotoğraflarım diğer bloglardaki gibi büyük çıkmıyor onu çözemedim artık bir ara çözerim kısmet :)




Çok mutlu günleer geçirmeniz dileğiyle şimdilik bu kadar :)

22 Mayıs 2011 Pazar

15 Mayıs 2011 Pazar

"Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal'i mutlaka kıskanırdı." Tchang Yang Yee Pan Gazetesi (1958).



İzmir’i yazdım.
İzmirlilerden özür dilerim.
Bu kadar hakarete uğrayacağınızı hiç tahmin etmemiştim çünkü.
*
"Gávur" zaten derlerdi.
......Baktılar ki, biz gávuru iltifat olarak algılıyoruz... "Lağım" diyen bile oldu.
*
Ne yapalım arkadaş...
Bizim kızlar senden güzel.
*
Kıskanma, "prenses" demiş Victor Hugo İzmir için... Kendi memleketine bakmış "sefiller" demiş, benim memleketime bakmış "prenses" demiş. Düşün artık... O derece yani.
*
Abartmıyorum, dünyanın hiçbir yerinde İzmir’deki gibi güzel batmaz güneş... Alt tarafı 8-9 saat sonra geri gelecek olmasına rağmen, gitmek istemez adeta İzmir’den... Tren garlarındaki duygusal vedalaşmalar gibi ağırdan alır.
*
Gene öyle bir vakit...
Tükenmeyen enerji, kavuniçi top olmuş, trajik yangının küllerinden yeniden doğan şehrimin ufuk çizgisinde, körfeze iniyor usul usul, aheste aheste.
Rakının dibine vurma saati.
Takvimler, 1923...
Adres, Kordon.
Naim Palas.
Cumbada oturuyor sarışın kurt.
Sevmez fazla yemeği.
Leblebi var önünde.
Garson titriyor, çünkü çocuk Rum.
Sesleniyor Gazi, şefkatli...
"Vre Dimitri" diyor:
"Gel bakayım."
Çocuk "buyur pasam" diyor, ş’lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesiyle...
"Sizin Kosti" diyor, işgal sırasında kasıla kasıla İzmir’e gelen Yunan Kralı Konstantin’i kastederek, "Sizin Kosti geldi mi buraya?"
- Geldi pasam...
- Oturdu mu bu masaya?
- Oturdu pasam.
- Güneş batarken rakı içti mi?
- İçmedi pasam.
- E o zaman sormadın mı be çocuk,
ne halt etmeye almış İzmir’i!

O nedenle "rakıyı alkol zannedip" Mustafa Kemal’e "sarhoş" diyenlere güleriz biz İzmirliler... "Allah’ın geri zekálıları, adam sarhoş kafayla kurmuş memleketi, siz ayık kafayla batırıyorsunuz" deriz.






Y.Özdil

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Bir minik adım daha !

Çok istediğim fotoğraf makinesini sonunda aldım ! Canon 500d almaya girdiğim yerden fujifilm finepix HS 20 alıp çıktım.Çok ta beğendim.Gerçi daha yeni olduğumdan zaten negatif yönlerini pek anlamam ama olsun çok memnunum.Bu onunla çektiğim bir fotoğraf ve 2.si makinem :) Bunun dışında DGS ile geçiş yapabileceğim 2 üniversite olduğunu daha fark ettim. Zaten ilki İstanbul Üniversitesi ulaştırma ve lojistikti. Artık Anadolu Üniversitesi ve Mustafa Kemal Üniversitesi-Sivil hava ulaştırma işletmeciliği'de var.Eskişehir ve Hatay. Tabiki hala aklımdan kalbimde İstanbul var .Seneye göreceğiz :)


Size daha kaliteli görüntüler sunmak dileğiyle mutlu günler :)



22 Nisan 2011 Cuma

padam-padam

*Ve bi zamanlar 460 saydığım şafak sonunda bitti :) Abim geldi hemde 1 hafta önce ,süpriz yaptı bize.. her taburdan bir kişiyi 1hafta önce gönderiyorlarmış,abimi gönderdiler . Dün karşımızda görünce şok olduk,neye uğradığımızı şaşırdık adeta .. Sonunda geldiii,çook mutluyum :))



*"Dünya Düzdür" adlı kitabı okuyorum.21.yüzyılın kısa tarihi konulu.Eğer ilginiz varsa kaçırmayın derim. Ha-ri-ka. Muhteşem bilgiler öğrendim şirketler hakkında. Herkese tavsiyemdir..Kaçırmayın.


*Bu yaz Arkas'ta staj yapacağım.Kabul edildim ve kesinleşti . Benim için en güzel haberlerden biri de bu :)


*Mutlu haftasonlarrrrıııı !

20 Nisan 2011 Çarşamba

kutlamaaa !!

Sonunda yaaa!
2 saattir dns ayarları ile uğraşıyorum
sonunda olduuu! :)))))

çooook özledimmmm burayııı!

20 Mart 2011 Pazar

A o a !

Şuan karşınızda yaklaşık 1 aydır yazmadığımın farkına varan bir ben varım.Blogun açıldığını yeni duyuyorum yahu.. Çok ayıp etmişim vallahi.. İzmirdeyim ,akşama dönüyorum meçhul yere.Anılım gelecek birazdan ,5 hatta 6 aydır görüşmüyoruz da ! :)) Dönünce güzel bir yazı yazmam dileğiyle,görüşmek üzere :)

25 Şubat 2011 Cuma

içimin dışıma çıkması


Buraya geldiğimden beri içim çok dolu.Sanki çok kötü bir şey oldu yada olacak gibi.Saçma.Ama rahatsız olduğum bir sürü şey var burda sebebi bunlar olabilir.Batuyla konuşmuyorum ,hiç konuşmuyorum.Ve ben ona hiçbirşey yapmadım.Sınıfta gelip geliip dibime oturmasından,gözlerini bana dikmesinden,beni rahatsız etmeye çalışmasından,başkasına söylüyormuş gibi yapıp konuştuklarımızı tekrarlamasından çok bunaldım.50tane yerde gelip arkama oturmasından rahatsız oluyorum.İmalarından bıktım.Aynı ortamda bulunmak istemiyorum ama her gün görüyorum aramızda 1 metreden az bi mesafede mesela.Çok kötü ve rahatsız edici bi bakışı var görseniz anlarsınız ne demek istediğimi..

Sınıfa bakıyorum sonra allahım.. Herkes kopuk herkes çıkarcı.. Bu kız bana selam verdi bende ona selam veriyim.. Aaa bana bugün selam vermedi bende vermiyim.Her şey karşılıklı..Bütün ilişkiler hesaplar üzerine kurulu.Nefret ediyorum.Benim dersanedeki arkadaşlarım çağrı ve fatih kışın akşam etütten çıktığımda beni otobüse bindirmeden kendileri gitmezlerdi eve.Böyle ince düşünürlerdi.Sınıfta şimdi bakıyorumda biri hüngür hüngür ağlasa kimse noldu demez.İnsan gibi yaşamıyoruz.Burada yok işte o türlerden..Herkes kendi davasında.Herkes sıkılıyor hepimiz patlıyoruz bu lanet yerde ama kimsenin bir şey yaptığı yok.Bunalıyor herkes,bunalıncada birbirine sarıyor.Tartışmalar,sürtüşmeler.O kadar dolu ki içim insanların çirkinliklerinden..İzmirde hiç bi ortamda böyle birşey görmedim ben.Alışık değilim zor geliyor işte.Her zaman gülüyoruz ama ,çok gülüyoruz kızlarla hani karşıdan gören derki (ki diyorlar) bunlar çok mutlu.Aslında yanılıyorlar sadece birbirimize sarmayalım diye ota boka güler olduk.Yorulduk çünkü.Sınıfın hepsi geçiş yapmak istiyor.O derece.Bıktık,sıkıldık işte.Neyse çok uzattım lafı okuyan varsa buraya kadar eyvallah..

20 Şubat 2011 Pazar

20 yaş :)


Bugün benim doğum günüm :) Tek dileğim sağlıklı ve huzurlu bir yıl :) İyi ki doğdum.

15 Şubat 2011 Salı

Tatilin sonları

Hemen hemen 5 günüm kaldı..3Haftam nasıl su geçti hala inanamıyorum.Ama çok şey yaptım,mutluyum.Bütün arkadaşlarımı gördüm mesela..Bütün sevdiklerimle görüştüm.Herzamanki gibi kitap okudum 2 kitap bitirdim.3 kere sinemaya gittim.Buz pateni öğrendim.Bir kere tiyatroya gittim.Bol bol Kordon'a gittim .En sıkıcı işleride bi güzel son hafataya bıraktım...Napalım artık yapıcaz..Sadece oraya döndüğümde bu güzel etkinliklerden bu güzel deniz kokulu şehirden ayrı kalmak beni üzecek biliyorum.Üzülmek demeyelimde sıkılmak olsun adı.Ama ordaki arkadaşlarımıda çok özledim .Hemde çoook...En iyi anlaştıklarımın hiçbirimi İzmir'de olmaz ya.. Serap,Alev,Elif :İstanbul,Pelin:Bursa.. Çok süper işte böylede özlerim.Aslında ben ordaykende buradaki kişileri özlemiyorum yani özlemiyorum derken öyle değil.Mesela direkt Damlayı özlemiyorumda Damla'yla kahve içmeyi özlüyorum.Ya da Can'ı özlemiyorumda Can'la konuşmayı çok özlüyorum.Yani olayları özlüyorum.Deniz kenarında oturmayı özlüyorum mesela.Alsancak'ta yürümeyi özlüyorum öyle yani.Sanırım şu özlem duygusu pek huyum değil.Yani abimide özlüyorum ama görmeden yaşayabilirim tabi telefon etsin o ayrı haber almadan olmaz..Abişiminde 70 günü kaldı :))) çok az ..plakalardayız hihihi :))))

Neyse hepimiz ölücez nasılsa o yüzden kimsenin kalbini kırmadan ve her gün mutlaka bir iyilik yaparak yaşayalım.Benim felsefem budur.Güzel günler dilerim :)))

13 Şubat 2011 Pazar

Bana ne yaptın çocuk..

(Bugün günlerden hiç benim adım yok. Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek. Savruluyor rüzgârda yaprak gibi ,Kalbim, uzaklarda bir yerde. Kalbim kayıp.)
Sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine… Yine…
(Karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.)
Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine…
(Sadece sesler duyuyorum..)
Yine…
(Ayak sesleri uzaklarda..)
Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine…
(Susuyorum.)
Yine…
(Sessizlik keskin..)
Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine…
(Bekliyorum)
Yine…
(Beklemek keskin)
Sözler hep yalan! Yeminleri unut!
Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine…
(Burdan gitmem gerek)
Yüzüme…
Şarkılar yalan! Duyduklarını unut!
Bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine…
(Herşeyi unutmam gerek)
Yine!
Kestim! Akıttım! Damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları!
(Acımıyor bileklerim)
Olmadı!

(Acımıyor hiç)
Sildim! Çıkardım! Yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları!
(Acımıyor ellerim avuçlarım)
Olmadı!
(Acıtmıyor hiçbirşey)
Kustum! Tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları!
(Acımıyor tenim, ve acımıyor)
Olmadı!
(Dokunduğun yerler)
Söktün! Defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!
(Acımıyor artık kalbim)
Olmadı!
(Kalbim)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.)
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü.)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.)
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
(Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.)
Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
(Hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.)
Anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!
(Ne bir ışık var ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin)
İnanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk!
(Ne bir isim var duvarlarında, ahh ne de okunabilen bir cümle.)
Bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.)
Ne yağmur, ne kar, ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar, daha dinmedi çocuk!
(Öyle beyaz)
Seni silmedi çocuk!
(Öyle maviydi ki)
Alev alev yanan kirpiklerinde saçılan kıvılcımlarınla başlayan bu yangın daha sönmedi çocuk!
(Öyle güzeldi ki ve öyle..)
Sönemedi çocuk!
(Öyle masum ama… )
Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi!
Bitmedi bitmedi bitmedi çocuk!
(Öyle yanlış öyle…)
Bitemedi çocuk!
(Öyle yanlış ki ve öyle… )
Bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk!
(ve öyle çocuk)
Dönmedin çocuk!
(Kalbim…)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak)
Bunu niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın çocuk!?
(Uyumak istiyorum… )

11 Şubat 2011 Cuma

şşşşt!

Küçük şeyler mutlu eder beni.Ufacık değişiklikler.

Sonra çok sıkıldığım bi anda biri imdatıma yetişir.Sonra ben evden çıkarım.Sarılırım sıkı sıkı özlediklerime.Sonra biz midye alırız tam 200 tane.Gerçek gülüşlerle arabaya gideriz yemek için.Çünkü biz olalım isteriz.Arabada midye yemek sevdiklerinle.1..2..3.. saat.Mekan önemlimi ki ? Kimbilir hangi sokak hangi evin önü..Farketmez ki.Çok mutluyum işte öyle.Ama çok mutluyum dediğim anda bedel ödercesine tatsızlıkla karşılaşmak olmaz o yüzden geri alır gibi yapıyorum lafımı.(şşşş sessiz olun ,öylesine bir gündü işte.)

9 Şubat 2011 Çarşamba

Mim!

Lal bana sormuşşş hangi çizgi film karakteri olmak isterdin diye..Düşündüm düşündümm benim kahramanım Superman'dir.Bayılırımmm :) Ama küçükken ben He-man'im diye gezermişim ortada.Bide Sailor Moon diye bi çizgi film vardı ordaki Ay Savaşçısı olabilirim :))) Hala çok severim çizgi film izlemeyi,küçükkende çok severdim özellikle Japon çizgi filmlerini.. Ice Age hastasıyımdır mesela. Of çok eğlenceli ya :)) Pixar var harikaaa :D Yapmak isteyenler buyursunlar :)))

6 Şubat 2011 Pazar

Ne yapalım ?

Sanctum.Bugün bu filme gittim.Gerçekten beğendim.Ama 3D olmasa bu kadar beğenirmiydim bilmiyorum.İzlenir,zaman verilir değer diyorum.Efektler çooook güzeldi.Konuda güzeldi ve bir artısı daha var gerçek bir olaydan alıntıymış.Öyle olunca benim daha da izleyesim geldi zaten.Vaktiniz varsa kaçırmayın derim.AVATAR kadar güzel olmasını beklemeyin ama :)

Onun dışında İzmir'deyseniz Bornova'da açılan buz patenini mutlaka yapın derim çok keyifli.45 dakikası 5tl. Eşofman ya da taytla girebiliyorsunuz kot yasak.Haberiniz olsun .Ayrıca pazar günleri gitmeyin derim iğne atsan yere düşmez.Hafta içi çok uygun oluyor.

Ve Karşıyaka Devlet Tiyatrosu'ndaki oyunlardan birine mutlaka gidin derim.Aylık takvimi sitesinde yer alıyor.

Ahmet Şerif İzgören'in Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır ve Süperman Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı adlı kitaplarını okudum çok beğendim.24 saatten hatta 12 saatten az bir sürede bitebilecek kadar sürükleyici,keyifli,sıkıntı vermeye,biraz olsun bizi kendimize getiren kitaplar bunlar.Şiddetler tavsiye ederim.

Mutlu bir hafta dilerim :))

5 Şubat 2011 Cumartesi

Alışveriş.

Ben bu hemcinslerimin alışveriş çılgınlığını anlamıyorum anlamayacağım.Bir şeyler alma isteğinden bahsetmiyorum. 40metrekare mağazanın içine 23468743541354 kişi nasıl sığar onu merak ediyorum. Hadi diyelim sığdı onu geçtim aradığınızı nasıl bulursunuz onu anlamıyorum.Benim için alışveriş evet yeni güzel birşeyler almaktır ama ben hayatta kalabalık bir mağazaya giremem.Girdiğimle çıktığım bir olur.Parfüm kokularının karışıtığı,insanların bi pantolon için savaş verdikleri bir hengamede huzurlu olamıyorum,hatta bayılacakmışım gibi geliyor.Bir de bakıııp bakııııp hiç birşey almayanlar var ya allahım deli olucam.Bence şöyle olmalı ki sakin bir günde mağazaya gidilir sakince bakılır beğendiysen alınır sakince çıkılır.Gezmek demek kıyafet bakmak değildir yahu.Saatlerce ona bak buna bak karar ver yok öteki mağazaya git of çok zor iş.Neyse bugün bundan epey bi rahatsız olduğum için yazayım istedim.Hanımlar,ne olur abartmayalım.Moda falan yok ,moda demek herkesin aynı fabrikadan çıkmış gibi giyinmesi demektir.Biraz kendimize özgü olalım bence.Ne yakışıyorsa o.. Bitti bukadar.Alışveriş büyük bi olay değil büyütmeyelim :) Tek isteğim bu :)))))

2 Şubat 2011 Çarşamba

noktalama yok bu yazıda!

Sıkılıyorum .Haklı ya da haksızım bilmiyorum.Ne hissettiğim önemli sonuçta.Hep ağzım kulaklarıma varacak değil.Sadece içim sıkıldığında içimle sınırlı kalmıyor.Kafam buna bozuk.Sanki ellerim uyuşuyor.Gözlerim desen sanki benim değil.Ama bazıları anlıyor biliyor musun ? Kimi hüzünle beni yan yana getiremezken bazıları bakıp kim üzdü seni diyebiliyor hemde ben gülerken.İkiside candır.Her hali kabulum.Ama sormasınlar.Neyim varsa içimde var.Ufak bir şeyi günlerce düşünür düşünür evirir çevirir mi insan.Canını yakanı daha da kazır mı tenine.Yapar insanoğlu.Yüreğindeki geçsin diye elini keser mi .Uçar gider düşünceler sanır mı .Kanatır mı kendini sürekli.Değmez diye diye yıpratır mı.Bile bile düşüncelerine hakim olamaycak kadar aciz miyiz biz. İçimizi acıta cıta neden söz geçirmeye çalışırız.Olması gereken bu deyip neden her allahın belası şeyi kalıplara sokarız.Anlamıyoruz ya da anlıyoruz da işimize gelmiyor.O kadar çok yol var ki aslında hangisi diye düşünüp düşünüp yinede bodoslama dalıveriyoruz HERHANGİ birine.Bundandır öfkemiz.

29 Ocak 2011 Cumartesi

İlk dönemdeki duygusal tepkimeler

Şimdi herkes birbirini yeni tanıyor.Kızlarda çok yokta erkeklerde hangi kıza kapak atsam olayı çok fazla.Bizdede oldu ama sınıfta pek yoktu bizim çocuklar kimseyle birlikte değil daha.Ben beklemiyordum onlardan böyle uzun yalnızlık :). Argo deyimle sınıftan yazılanlar oldu.Kimi arkadaşına söylettirdi.Kimi söylemeye cesaret edemedi.yazmakla yetindi.Kimine baştan koydum tavrımı olmaz dedim.Bi şekilde bu günlere kadar gelindi.Soooonraaa....... Sınıfta Batu diye bi çocuk var.Ama kimseyle konuşmaz bu.Hem dikkat çekiyor bu hareketiyle hem de varla yok arası.Devrimci,sosyalist.Çok okur,çok bilir.Hani tam arkadaş olunası bi tip ama çocuk bize yaklaşmıyor bile.Ben zaten hayatta gidip konuşmam.Dönemin başında bu benim telefonumu almıştı notları vericektim ek yerleştirmeyle geldiği için bir tek o muhabbet.Gel zaman git zaman bir gün akşam otururken bi mesaj geldi.Kimden ? Batu! Nasılsın gibilerinden.Biz o gün konuşmaya başladık.Biraz zaman geçti bildiğin yazıyor bana.Sonra kavga ettik biz bununla ama öyle böyle değil.Benim seninle şu saatten sonra muhabbetim olmaz'a kadar söyledim.Neyse yanlış anlaşılmaymış.O kavganın sonrasında söyledi bu bana hoşlandığını,birşeyler yaşayacaksa bu saatten sonra sadece benimle olsunmuş bilmem ne.Bende söyledim ben seni diğer arkadaşlarımdan farklı görmüyorum diye.Tamam dedi haklısın dedi konuşuyoruz.Pablo Neruda falan okuyoruz birlikte aman ammaaan .. Sonra bi konuda bana yalan söylediğini yakaladım .Ona inanmadığımı,onunla konuşmak istemediğimi söyledim.O halaaaa inkar etsede benim için bitti.Şimdi aynı sınıftayız yüzüne bakmıyorum.Kötü oldu ama yalana tahammülüm yok benim.%99 eminim yalan söylediğinden.Benim yerimde başkası olsa %1e inanırdı derdi olsun ben senin yanındayım diye aslında gayette inanılası bi bahanesi vardı ama.Yok öyle şey.Ben sertimdir böyle konularda gerek yok bundan sonra konuşmamıza çünkü uzadıkça uzarda hiç sevmem sakızvari ilişkileri.Şimdi kendisi bana öldürücü bakışlar fırlatmakta.Bende ona şu şarkıyı söylüyorum : kendinn ettin kendinn bulduuunn :D

27 Ocak 2011 Perşembe

1. dönem analizi ehi ehi

Koca 1 dönem geçti.Yeni insalar.. Bir sürü..Tanıştık ettik.Kimileriyle samimi oldum.Kimileriyle sonradan arayı açtım.Ama farketmezdi aynı yerdesin çünkü görmeme gibi bir şansın yok sonuçta orda.Şimdi şöyle bi dönüp bakıyorumda 4ayda ne çok değişmiş orda.Kimler kimler yakınmış kimler biribirinin yüzüne bakmıyor şimdi.İyi bildiklerim iyi değiller.Kötü bildiklerimde bi değişme olmadı yanılmadım.En çok çıkarcı yüzlerle karşılaştım.Mesela dikkatimi çeken şeyler vardı.Çoğu insan el üstünde tuttu beni eyvallah.Hatta yine çoğu sadec söyleyecek bir şey bulamadıkları için susup,bakıp "doğa çok iyisin" dedi.İYİ olmak.Çok zormuş orda öğrendim.Allah iyi insanlar çıkarsın hep karşımıza.Çok önemli bir dilekmiş orda öğrendim.Kız arkadaşlarıma diyorum yani yakışıklı birini bulmak çok kolay,zengin birini bulmak çok kolay ama iyi insan bulmak o kadar zormuş ki anlatamam size.Herkes özünde iyi eyvallah zaten davranışlarda sorun var.Anlaşabilmek önemli.Soruyorum arkadaşlarıma ya sizin okuduğunuz yerde böyle şeyler yok mu ? Yok diyorlar daha çok emin oluyorum seçilmiş insanlarla donatılmış bir yerde okuduğumdan.Mesela evde kalan erkek arkadaşlarımız var .İzmirde olsa ben bugüne kadar çoktan gitmiştim.Yemekler yapmıştık çoktan oyunlar oynamıştık.Orda çekiniyorsun.Eğer sen birinin evine gidersen ertesi gün bütün okul duyuyor mesela.Ha diyeceksiniz çok mu önemli milletin ne dediği.Değil.Keşke milletle kalsa.Sonra oranın yerli halkından olan pislikleri peşinizi bırakmaz.Zehir olur size orası dar gelir.Güvendiğiniz kişilerle olursanız sorun yok tanımak lazım.Tanıdık zaten artık yapıcaktık gazianetpli arkadaşımız çiğköfte yapıcaktı.Finaller geldi olmadı.2.döneme kısmet artık.Nerden nereye geldim yine.Ama ben kendime laf söyletmem.Benim lafım geçemez kimsenin arasında.Geçiyor tabi ama kötü şekilde değil.Birileri çirkin şeyler söylese hakkımda"Doğa yapmaz" diyen çok olur.Demekle kalmazlar biliyorum.Sevilmek,güvenilmek çok güzel işte.bunuda yine kendin sağlıyorsun tabi.Sadece İzmir gibi değil orası.Olamazda.Ama çok özledim arkadaşlarımı.İzmir'e de doyamadım daha.Ne oraya aitim ne buraya.

26 Ocak 2011 Çarşamba

Var olan tüm kitapları istiyorum.

An geliyor kendimi çok bilgisiz hissediyorum.O kadar çok kitap okuyorum ya okuyamadıklarım için üzülüyorum.Hani bana bir fırsat verseler de evrendeki bütün kitapları okusam.Boş durduğum hiç görülmemiştir benim sürekli okurum ama yetmiyor bana yeterli gelmiyor.Her an yeni birşeyler öğrenmek istiyorum ve öğrenmeye hiç doymuyorum.Yeterli gelmeyincede işte böyle mutsuzlaşıyorum.Çok saçma ama engel olamıyorum ki kendime.Mesela tarihimiz hakkında adan zye ıncığına cinciğine kadar herşeyi bilmek istiyorum ama hala öğrenmediğim şeyler olduğunu farkedince moralim bozuluyor resmen ya.Benim tarihim bu ne biliyim benim edebiyatım benim geçmişim.Her şeyi bilmem gerek.Mesela savaş tarihlerini aklımda tutamam ben(çok önemlileri hariç).Hani biri sorsada bilemesem var ya yerin 7 kat dibine geçtiğim andır.Siyasettede öyle bi bakanın adını sorsalar bilemesem kendimi kör cahil ilan ederim .Nedense çok hassasım bu konuda.Geçenlerde haber izliyorum star tv yi İstiklal Marşımızın yazarını soruyor.Halk bilemedikçe ben delleniyorum nasıl ya ? Nasıl diyorum yuh diyorum.Bi bakanın adını bilmekten yüzbinkat daha önemli bu.Senin marşın bu ya sen sahip çıkmazsan(ki aşınmaya başladı) kim sahip çıkacak ki.Bir de bunlar üniversite öğrencisi.Hemde hukuk,öğretmenlik,işletme gibi fakülteler okuyorlar.Yerim sizin gibi öğrencileri ya.Örneğin çoğu öğrencinin ekonomik sistemlere ilgisi yok. Nasıl olmaz ya ? bi görüşün nasıl olmaz... Sıkıcı gelebilir ama şikayette etme o zaman başımızdakilerden.Zaten etrafımız sadece şikayet eden ama başka bir fikri olmayan genetik çöplüklerle dolu.Sadece eleştiriyorlar o kadar.Ee bir şeylerde sen yap o zaman.Oy verme mesela.Bi oku bi araştır.Kendin öğren başkasından değil.Neyse çok uzattım kendime sinirlenip yazdığım bir yazıdır.Sevgiler..

24 Ocak 2011 Pazartesi

Uğur Mumcu

Uğur'lar olsun Uğur'lar olsun,hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun,bir keskin kalem, bir kırık gözlük,yürekli yiğitlere hatıran olsun.

23 Ocak 2011 Pazar

yirmiüçocakikibinonbir

Bugün eyvah eyvah 2'ye gittik Onur'la.Aslında var ya hayatta gitmem dediğim birşeye gittim hem Türk filmi nasılsa Tv de veriliyor diye, hem komedi diye ,hem Ata Demirer.Bu üçlüye gitmem imkansızdı ama sinemaya gitmeyti o kadar özledim ki film farketmez durumuna gelmiştim.Gitmek istemeyişim beni yanıltmadı yine beğenmedim. :) Biletleri alıp Alsancak'a ,Sonra geri Konak'a yürüdük konuşa konuşa.. Hiç anlamadım denizi izlemekten,Onur'a olan özlemimden nasıl geçtiğini yolun.Mis gibiydi İzmir.Bakmaya doyamadım.İnsanlarını izlemeye doyamadım.Yürümeye doyamadım.Üşüdüm ama umrumda değildi.Kordon'da üşümeye bile doyamadım.Aşığım bu şehre napabilirim..Benden aldıkları,bana kattıkları.. İkiside çok.Aldıkları ağır da bassa,gözüm görmüyor ki.Ve de ONur'u çok seviyorum.Onun yanındaki rahatlığımı,onun efendiliğini,eğlencesini,dostluğunu çok seviyorum.Allah başımdan eksik etmesin.Hep benimle ol.

22 Ocak 2011 Cumartesi

İZMİRde olmaaaaak!

İzmirdeyimmmmmm şükürler olsun! hemde koca 1ay boyunca :))).. o kadar mutluyum ki.. herkes ailesini özlediği için,finallerin stresinden birbirine sarmaya başlamıştı orda kurtuldu.Sadece arkadaşlarımı özlerim koca bir ay boyunca... Yuuuuuppppiiirrrrriiiik :) Burdakileride çok özlediim ama.. hepsiyle teker teker görüşücez.Hepsi beni bekliyorrrr fufufufuuurrrrriiiiikk :) Doğa huzuuurrrrluuuuu :))) Finallerimizde açıklanıyor yavaş yavaş 85'ten aşağı notum yok ilk 5inde bakalım artık :) Mutlu haftasonlarrıııı!

ÇÜNKÜ HUZURUN RENGİ MAVİ.

14 Ocak 2011 Cuma

Bu gece bizim gecemiz


Finallerimin ilk bölümü bitti.Bu haftakiler kolaydı zorlanmadım çok.Ama haftaya tezeği avuçla yediğim zamanlar olucak biliyorum.İlk haftanın bitişi şerefine içiyoruz bugün kızlarla evde.Rakı-Balık yapıyoruz.Çalıyoruz,söylüyoruz,eğleniyoruz.Çok eğleniyoruz..Sonra cumartesi-pazar bütün gün ders çalışıyoruz.

Canım sıkılıyor.Burada kimseye güvenmediğim için bu lanet yerde belaya bulaşmak istemediğim için belkide yaşayacağım en güzel şeylere engel oluyorum. Biri var . Biri yok aslında. Yanında gözlerimi kapatamadıktan sonra olsada olur olmasada..


Sizede mutlu haftasonları dilerim :)

9 Ocak 2011 Pazar

Olur öyle

Canın acır,sebebini bilmessin,sormassın cunku umursamassın kendini.. Halbuki bi dinlesen o sesi,derdini anlatsa sana,bastırmasan daha fazl derine..ama duvarların var ulasamazki o kırık ses sana..Aslında bi dinlensen.. Hep koşmak neden.. Yürümeyi öğrensen adım adım.Daha az acısan mesela.Bi soluklansan sağına soluna baksan..Göremediğin gözler vardır belkide..Hepsi,herkes bu kadar yanlış olamaz çünkü,inanıyorsun sende buna.Cılız bir ışıkta olsa bu inanç kaybetme.İhtiyacı var sana.Her şeyi bi kenara bırakıp derin bi iç çeksen ,nefesin yetmez biliyorum.Ama sen dayanırsın üst üste bilirim eğer istersen yaparsın.Belki bir gün mavili beyazlı bir renk çıkar karşına adını huzur koyarsın.Kağıttan gemiye yazıp okyanusa bırakırsın.Belki her şey yeni başlayacaktırda haberin yoktur.Hiçbir şey bitmemişken.

7 Ocak 2011 Cuma

Çıkar-bencil-iğrenç.


Yeni yılın il yazısı bu.. Biraz geç geldi sanırım.Yazacak zamanımın olmamasından,sinirlerimin gerilmesinden,evde durmak istemememden,sürekli işim olduğundan nete girmek ne kelime oturamıyorum bile.Finaller başlıyor pazartesi.O kadar çok çalışacak konu var ki.Bu bile önemli değil hiç bir zaman ders çalışmaktan korkmadım ben..
Sorun sadece insanlar..Ya hep bencil,hep çıkarcı,hepmi kendini düşünür burdakiler .. Not için bu kadar yüzsüz olunmaz.Vermicem diyorum bari tarihi ve diyor ya..Ben utanıyorum artık.Sinirleniyorum sonra..
Midem kötüleşti,biri aradı not için diyorm midem çok kötü yarın okula gelemeyebilirim bana verdiği cevap ama gel ya sen okula sen gelmessen naparız :
Evet bu kadar iğrençler.Ama beni kırdıklarının farkına varmadılar sanırım.Bunu söyleyen okulda geldi sordu onunla konuşmadığımı görünce doğa neyin var diye..Bende içimde ne varsa söyledim.İlk lafı şuydu : dövseydin daha iyiydi.
Evet daha iyi gerçekten çok ağır konuşuyorum kırıldığımda,öğrendiler...Ama kimse benden bu kadar çok özür dilememişti bugüne kadar! İyi oldu umrumda değil.Yaptıkları yüzsüzlüğü geçti ayıp artık ama.

Neyse ne kaybedicek birşeyim olmadığından benim içim rahat sadece onlar için üzülüyorum ne gerek var bu kadar rezil olmaya diye.. O kadarr..
Fotoğraf sadece huzur için,bu yazıda çok fazla gereksiz öfke var..